Sinemada herkesin beklentisi: ''Bol Şans’

Toplumsal afetlerde ilk darbeyi hep sanatlar ve sanatçılar oluyor. Nitekim, darbe girişimi sonrasında haftalardır sinema salonları neredeyse boş. Elbette, sektörün daha pek çok konuşacak sorunu var ve hükümetin acilen sinema yapımcılarını...

Toplumsal afetlerde ilk darbeyi hep sanatlar ve sanatçılar oluyor. Nitekim, darbe girişimi sonrasında haftalardır sinema salonları neredeyse boş. Elbette, sektörün daha pek çok konuşacak sorunu var ve hükümetin acilen sinema yapımcılarını dinlemesi gerekiyor. Ancak, daha kimin “fetoculuk eleği''nden geçeceği belli olmadığı için, adım atmaya da kimsenin cesareti yok. 

Ali Rıza ÖZKAN / ABC Sinema Yazarı

Peki bu ortamda, hâlâ gösterime girme yürekliliğine sahip filmler mi var?

Yabancı filmler bir iki istisna hariç, sözleşmeleri gereği, gösterime giriyor. Yurtdışına verilen sözlerin tutulması adına boş salonlara oynayan filmler de zaten zararı azaltmak amacıyla, kısa süre sonra gösterimden kaldırılıyor. Yerli filmler ise, mümkünse gösterimden çekiliyor. Son yıllarda yaz aylarında haftalık ortalama 100 film gösterimde iken, şu an bu sayı 60 civarında. Bunlardan sadece 4 film yerli, onlar da taşralı genç seyircinin ilgi gösterdiği ucuz korku filmleri.

Ve bu ne zaman son bulacağı belli olmayan kaotik ortamda, bu hafta, sinemalarda bir yerli film izleyeceğiz. Artık kaderin cilvesi midir, filmin adı ''Bol Şans’! 

Bir bar şarkıcısının babasının ölümü üzerine Trakya’daki köyüne gelmesi, cenaze defni sonrasında köyünden ayrılamayışı üzerinden yerel çete, aşk, gülmece, dram ögelerinin harmanlandığı bir senaryo var karşımızda. Güzeller güzeli Buse kalbinde yaktığı ateşle Deniz’in İstanbul’a dönmesini engellerken, “köyün çakalı'' Ümit’le de hem babasının işlettiği sinema ve hem de Buse nedeniyle büyük kapışmayı tetikler.

Aslında, senaryosuyla tam “sinemalık'' diyeceğimiz ''Bol Şans’, görüntü ve yönetmeniyle “televizyonluk'' bir film olmuş. He koşulda, büyük yapımcıların kaçtığı bir ortamda salona koşan bu filmi önce alkışlamak, sonra da desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Bol şans!

Bol Şans
Yönetmen ve Senarist: Gökhan Yılmaz
Müzik: Serkan Balkan
Görüntü Yönetmeni: Semih Yıldız
Oyuncular: Selim Gülgören, Burçin Abdullah, Emir Benderlioğlu, Sarp Bozkurt, Orhan Eşkin, Semra Dinçer, Onur Şirin, Yusuf Çetin, Ahmet Baki Kurtuluş
Türkiye, 2016, 93’

Filmin fragmanı:

Parazitlerle savaşan ergenler: ''Viral’


Bu hafta gösterime giren ve ''Paranormal Activity’ serisinden tanıdığımız yönetmen ve senarist ekibin ortaya koyduğu deneysellik nedeniyle ilgi çekici bulduğum bir diğer film ise, ''Viral’. Güney Kaliforniya’nın gözlerden uzak Shadow Canyon kasabasında yeni hayatlarına alışmaya çalışan Emma ve Stacey bir yandan aldatma nedeniyle boşanma eşiğine gelmiş aile hayatının baskısı ile çatışırken, kendilerini salgın bir hastalık nedeniyle evlerinde hapsolmuş olarak bulurlar. İnsanların vücuduna giren bir parazit, onları çevrelerini yok etmeye zorlamaktadır.

Karantinaya alınan kasabada, acil durumlarda ne yapılması gerektiği, mide bulantısına karşı sakız çiğnemek gibi “ürün yerleştirme'' uyanıklıkları da dahil olmak üzere, sıkı bir sunum içerisinde resmi geçit yapar. Esasen, korku filmi olarak sunulsa da, ''Viral’ gerilim, apokaliptik, macera unsurlarının hepsine sahiptir. “Ergen sineması'' anlayışı içerisinde yapılan böylesi bir ''kolaj’ın seyircideki yansımalarını gözlemek gerekiyor.

Viral
Yönetmen: Henry Joost, Ariel Schulman
Senarist: Barbara Marshall ve Christopher Landon
Müzik: Rob Simonsen
Görüntü Yönetmeni: Magdalena Gorka
Oyuncular: Sofia Black Delia, Analeigh Tipton, Travis Tope, Colson Baker
ABD, 2016, 89’

Filmin fragmanı: 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?