Necati Doğru, bugünkü köşe yazısında Lütfü Savaş'ın siyasi geçmişini şöyle özetledi:
“Gerçek o ki, Hatay halkı, tıp doktoru Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı seviyor. Üç dönem; yaklaşık 14 yıldır önce Antakya ve sonra da Hatay'ın belediye başkanlığına seçildi. Öz geçmişi şöyle: 2009 seçimleri yapıldı. AKP'den aday oldu. Yüzde 47.3 oy aldı. Antakya Belediye Başkanlığı'na seçildi. Asi Nehri, kirli akıyordu. Asi Nehri'ni temizletti. Antakya'nın tarihi, toprağı, havası, suyu, insanının derin kültürel birikimi ile barışık şehirleşme adımlarını tek tek attı. Halkın gönlünde taht kurdu. 2014 seçimleri yapıldı. Partisi AKP, tek adam kibriyle onu harcamaya kalktı. Parti değiştirdi. CHP'den aday oldu. Yüzde 41 oy aldı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Hatay zaten gelişmiş bir kentti, büyüdü, yenilendi. Belediye Başkanı Lütfü Savaş, iktidar partisinden ayırılmış biri olduğu için Tayyip Erdoğan'ın “kara listesinde” yer almasına rağmen Ankara'daki intikamcı iktidarın “takoz koymalarını” aşmaya çalışarak çalıştı. 2019 seçimleri yapıldı. CHP'den ayrılamadı. Millet İttifakı adayı oldu. Oylarını artırdı. Yüzde 55.17 oy aldı. Üçüncü kez seçildi. Halk onu sevmişti; üç dönemdir belediye başkanı ancak büyük deprem 11 kent içinde Hatay'ı da vurunca gerçek ortaya çıktı. Gerçek gerçektir. Hatay fay üzerinde. Zemini sulu alan. 1001 dikkat ister. 1000 kez düşünüp. 1000 kez inceleyip. 1 temel atmak ister. Tamam!”
"CHP'li Hatay Belediye Başkanı siz Japon mühendis duyarlığı gösterip istifa ediniz, belki utanırlar sizi örnek alırlar!"
Lütfü Savaş'a eleştirilerini dile getiren Doğru, Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı'nın şehri depreme dayanıklı hale getirmek için adım atmadığını dile getirdi:
“Bu uyarı! Bu dikkat çekme! Bu vatanseverlik! Bu duyarlı haykırış! Bu görev ahlakı! 20 yıldır iktidardaki Tayyip Erdoğan'ın duvarına çarptı lakin Hatay'ın Belediye Başkanı, kentin 4 CHP'li milletvekilini de yanına alarak ‘Hatay'ı depreme dayanıklı kent haline getirmenin’ adımlarını atma seferberliğini de başlatmadı. Başlatabilseydi. Benim bugün bu köşede; ‘CHP'li Hatay Belediye Başkanı istifa et, Tayyip Erdoğan belki seni örnek alır!’ başlıklı yazı yazmaya kalemim razı gelmezdi. Bir nakış var. Bir benzerlik. Unutulmadı. Unutulmayacak. Osmangazi Köprüsü yapılırken, yapımcı Japon şirketin mühendisi, kendi göreviyle hiç ilgisi olmayan çelik halat kopması sonucu bir işçi ölünce; ‘bu ölüm olmamalıydı’ diyerek harakiri yapmış, intihar etmişti. Japon mühendisin görev ahlakının milyonda biri bizde niçin yok? Sayın CHP'li Hatay Belediye Başkanı istifa et, Tayyip Erdoğan belki seni örnek alır! 40 bin can gitti. Koordinatör Vali Osman Bilgin, ‘gerçek rakam açıklanandan belki beş kat fazla’ diye açıklama yaptı. Depremin 16'ncı gününde hâlâ çadır, çocuk bezi, mama, elektrik gitmemiş yerlerimiz bulunuyor. AKP'li milletvekili iki yanına sakal tıraşı olmamış iki adamı almış, ‘şuraya bina dikeceğiz… buraya temel atacağız…’ diye tiyatro şov yapıyor.
Tek istifa yok. Cumhurbaşkanı. İstifa etmedi. Şehircilik Bakanı. İstifa etmedi. İç İşleri Bakanı. İstifa etmedi. Savunma Bakanı. İstifa etmedi. Sağlık Bakanı. İstifa etmedi. Altyapı Bakanı. İstifa etmedi. CHP'li Hatay Belediye Başkanı siz Japon mühendis duyarlığı gösterip istifa ediniz, belki utanırlar sizi örnek alırlar!"