CHP'de sular durulacak gibi değil…
“Değişim rüzgarları” adı verilen kıyasıya mücadele devam ediyor.
Buna “Post kavgası” da diyebiliriz.
“Genel Başkanlığa adayım” mesajı verenler çok…
Bunlardan ön plana çıkan iki isim var:
Kılıçdaroğlu ile görüşmeler yapan İmamoğlu “Her şey çok güzel olacak” mesajı veriyor ama bu sözler derinleşen krizi örtemiyor.
CHP Grup Başkanı Özgür Özel'in “Yarışta ben de varım. Elimi taşın altına sokarım. Her türlü fedakarlığa varım” sözleri de, nihai mücadelenin ilginç olacağını gösteriyor.
Post kavgası partiye büyük zarar veriyor.
Önümüzde yerel seçimler var. Çok değil, 9 ay sonra… CHP en kısa sürede bu kargaşadan kurtulamazsa belediye seçimlerinde İstanbul'u da, Ankara'yı da kaybedebilir.
Değişim kılıcıyla Kılıçdaroğlu biçilmek istenirken, parti biçiliyor.
Ankara temsilcimiz, değerli kardeşim Saygı Öztürk'ün, Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırılara adeta isyan ederek “Genel Başkan'a karşı çok ayıp ediyorlar!” diye yazması gerçekçi bir tepkidir.
Daha düne kadar el üstünde tutulan, baş tacı edilen, çalışkanlığı, dürüstlüğü, insanlığı övülen Kılıçdaroğlu, yenilginin tek sorumlusu değildir.
Siyasette “Kurt Kanunu” geçerlidir.
Rahmetli Kemal Tahir “Kurt Kanunu” adlı eserinde:
“Kurtlukta düşeni yerler” demişti.
Şimdi Kemal Kılıçdarğlu'nu yemek istiyorlar.
Siyaset kurtluk gibidir ve kurtlukta vefa yoktur!
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel gibi Tanju Özcan bile bayrak açtı.
Geçen yıl partiden geçici olarak ihraç edilen ve cezası birkaç gün önce biten Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan partiye döner dönmez:
“CHP Genel Başkanlığı için ilk tercihim İmamoğlu'dur” dedi. O da Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı! Kendisine verilen bir yıl ihraç cezasının intikamını almak istiyor gibi…
Her lider, ne kadar dostu olduğunu koltuğunu kaybedince anlar ama “Bay Kemal” daha şimdiden anladı sanırım.
Tüm CHP'liler aklını başına toplamalı!
CHP'de herkes vefasız değil tabii ki…
“Ben Genel Başkanımızın karşısında aday olmam” diyen vefalı partililer de var. Mesela Gürsel Tekin:
“Genel Başkan ‘Ben çekiliyorum' derse, elbette her partili arkadaşım gibi ben de bu iddiayı ortaya koyarım. O varken asla…” diyor ve ekliyor:
“Bazı CHP yöneticileri Genel Başkan'a karşı çok ayıp ve haksızlık ediyorlar. Değişim yolu Kurultay'da olur ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu yolu açmıştır.”
Gerçekten Kılıçdaroğlu “değişimin önünü tıkayan değil sonuna kadar açan kişi olacağını” söylüyor ve diyor ki:
“Biz değişeceğiz, yenileneceğiz ve güçleneceğiz. Yalan siyasete asla izin vermeyeceğimi herkes bilsin. Gemiyi sağlam limana götüreceğimi herkes bilsin.”
CHP'deki post kavgası devam ederse, inanın ki, 2024'ün Mart ayında yapılacak belediye seçimleri hezimet olur, İstanbul, Ankara ve diğer büyükşehir belediyeleri kaybedilir.
Herkesin aklını başına toplaması, ihtiraslarına gem vurması ve belediye seçimlerine odaklanması gerekir.
Değişim kırıp dökerek değil, kendi mecrasında akarak gerçekleşmelidir!
TEBESSÜM
Öfkeli siyasetçi!
Meclis kürsüsünde konuşan bir siyasetçi, rakiplerine kızar ve:
“Bu meclisin yarısı rüşvetçidir.” diyerek kürsüden iner.
Bu sözler meclisi karıştırır, kendi partisinin vekilleri bile onu ayıplayarak sözünü geri almasını ister.
Arkadaşlarının baskısıyla tekrar kürsüye çıkan öfkeli siyasetçi sözünü düzeltir:
“Bu meclisin yarısı rüşvetçi değildir!”
GÜNÜN SÖZÜ
Gerçek siyasetçi terbiye ile doğmaz, terbiye ile yetişir.