Şubat Depremi Soruşturmalarında Kamu Görevlilerine İlişkin Adalet Bekleniyor

6 Şubat depremlerinin ardından 461 kişiye dava açılırken, kamu görevlileri hakkında henüz soruşturma izni çıkmadı. Yıkılan binalardaki sorumlulukları göz ardı edilen kamu görevlileri için adalet talepleri artıyor.

6 Şubat depremleriyle ilgili şimdiye kadar 461 kişi hakkında dava açıldı. Ancak bu kişiler arasında kamu görevlisi bulunmuyor.

Adıyaman'daki İsias Otel, Kahramanmaraş'taki Ezgi Apartmanı ve Sait Bey Apartmanı gibi simge davalarda denetim görevini eksik yapan kamu görevlilerine "tali kusur" verilirken İçişleri Bakanlığından bu kişilerle ilgili soruşturma izni çıkmadı. Kahramanmaraş ve Adıyaman baro başkanları kamu görevlileri hakkındaki soruşturmaların ilerlememesini eleştiriyor.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın edindiği bilgiye göre, deprem bölgesinde yıkılan ya da üzerinde imara aykırı değişiklik yapılan binalarla ilgili sorumlulukları bulunan kişilerle ilgili yürütülen soruşturmalarda 2 bin 622 şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmalar kapsamında 259 kişi tutuklandı, 946 şüpheli hakkında adli kontrol kararı alındı. Soruşturmalar kapsamında bugüne kadar 190 iddianame hazırlandı, bunlardan 154'ü kabul edilerek davaya dönüştü. Bu davalarda 126'sı tutuklu olmak üzere 461 sanık yargılanıyor. 36 iddianame ise şu ana kadar mahkemeler tarafından değerlendirme aşamasında bulunuyor. Bu soruşturmalar kapsamında da 8'i tutuklu, 55 şüpheli bulunuyor.

KAMU GÖREVLİLERİNDEN HESAP SORULDU MU?

Depremde yıkılan binaların yapımı sırasında yasal olarak sorumluluğu bulunan başta belediyeler olmak üzere kamu görevlileri hakkındaki soruşturmalardan depremin üstünden 11 ay geçmesine rağmen şu ana kadar bir sonuç yok. Yıkılan binalarda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında denetim görevini dikkatsizlik ettiği iddiasıyla şimdiye kadar açılmış bir dava bulunmuyor.

Adıyaman Baro Başkanı Bilal Doğan, deprem soruşturmalarının en büyük eksiğinin kamu görevlileri yönünden olduğunu söyledi. Kentte kamu görevlileriyle ilgili soruşturma başlatılmadığını kaydeden Doğan, "Deprem soruşturmaları kapsamında savcılıklara gelen bilirkişi raporları var. Bu raporlarda kamu görevlilerine de kusur atfedildi. Ancak şu ana kadar kamu görevlilerine açılmış bir soruşturma da yok dava da yok. Onunla ilgili prosedür işliyor. Soruşturma izni alınması lazım. Ancak bildiğimiz kadarıyla verilmiş bir soruşturma izni yok" dedi.

Kahramanmaraş Baro Başkanı Muhammed Burak Gül de DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, kamu görevlileri yönünden deprem soruşturmalarının ilerlememesini eleştirdi. Bu kişiler hakkında izin süreçlerinin işletildiğini belirten Gül şunları kaydetti:

"Bilirkişi raporlarında kamu görevlilerine tali kusur atfediliyor. Ancak bazı dosyalar açısından biz bunu yetersiz buluyoruz. Çünkü yıkılan bazı binalarda kaçak yapılar var. Denetim görevlerini dikkatsizlik ettiler. İmarla ilgili sıkıntılar var. Bu noktada biz de hukuk kurumu olarak en baştaki gayemiz adaletin herkes için tesisi. Ülkemizin deprem ülkesi olduğu gerçeği yadsınamaz. Böylesi büyük acıların bir daha yaşanmaması için kamunun üzerine düşeni yapması lazım. O noktada kamu görevlilerinin dikkatsizliği ortaya konulursa bundan sonra ülkemizde yaşanabilecek bir depremde aynı acılar bir daha yaşanmaz. Bir de kamu vicdanı rahatlaması lazım."

Depremde sorumluluğu bulunan belediye görevlileri hakkındaki soruşturma izinlerini İçişleri Bakanlığı veriyor.

İSİAS OTEL'İN ZEMİN ETÜT RAPORU YOK

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalarla ilgili kamu görevlilerinin sorumluluğunu gösteren birçok rapor hazırlandı. Ancak bu raporlarda belediye görevlilerine yönelik kusur oranı "asli" değil, "tali kusur" olarak yorumlandı.

Bunlardan biri Adıyaman'da 72 kişinin yaşamını kaybettiği Grand İsias Otel'e ilişkin. Yapım tarihi 1993 olan otelin depremde yıkılmasına ilişkin Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, "Binanın zemin etüt raporu bulunmamaktadır" tespiti yapıldı. Yine otelde proje ile uygulama arasında farklılıklar tespit edildi. Bilirkişiler, malzeme kalitesini de yetersiz buldu. Eksikliklerle ilgili bina sahiplerinin asli kusurlu bulunduğu raporda Belediye Yapı Kontrol Birimi ise "tali kusurlu 

"olarak" yayınlandı.

Raporda yer alan bilgilere göre dokuz kattan oluşan binaya ruhsatsız olarak 2016 yılında 10'uncu kat inşa edildi. Kaçak kata 2018'de çıkarılan İmar Affı kapsamında "yapı kayıt belgesi" alındı.

EZGİ APARTMANI'NDA BELEDİYE DE KUSURLU

Kamu görevlilerinin ihmalinin gündeme geldiği bir diğer dosya ise Ezgi Apartmanı davası oldu. Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde bulunan Ezgi Apartmanı'nın yıkılması sonucunda 35 kişi yaşamını yitirdi. Yapım yılı 1996 olan Ezgi Apartmanı 10 kattan oluşuyordu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda çatı katının kullanımda olmasının ilave bir kata sahip olduğunu gösterdiği vurgulandı. 2017 yılında binanın girişinde bulunan Kervan Pastanesi'nin tadilatı sırasında kolon kesildiği, servis asansörü için döşeme boşluğu ve havalandırma amaçlı perde duvarlarda delikler açıldığı tespit edildi. Bilirkişi raporunda binanın müteahhidi asli kusurlu bulunmuş oldu. Belediyenin ilgili birimindeki yapı ruhsatlarında proje kontrollerinden sorumlu kişiler ile belediyenin Yapı Kontrol Birimi ise tali kusurlu olarak görüldü. Kolon kesilmesine işaret edilen raporda "zemin raporunun olmadığı", malzeme kalitesinin yetersiz olduğu vurgulandı.

Savcılık, Ezgi Apartmanı'na ilişkin beş kişi hakkında dava açtı. Pastanenin işletmecileri olan ve haklarında yakalama kararı bulunan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile pastanenin iç mekan tasarımcısı Ertan Danacı'nın "olası kastla kasten öldürme ve yaralama" suçlarından, müteahhit Yakup Aktaş ve tutuklu fenni mesul Mehmet Tekin hakkında ise "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçlamalarından ceza istendi.

Ancak bilirkişi raporunda kusurlarına işaret edilen belediye yetkilileriyle ilgili herhangi bir dava açılabilmiş değil.

EBRAR SİTESİ VE SAİT BEY APARTMANI İLE İLGİLİ SORUŞTURMALAR

Yine Kahramanmaraş'ta yıkılan Ebrar Sitesi'nde de Kahramanmaraş Belediyesinin o dönemki yetkililerinin sorumluluğu gündeme geldi. Mağdurlar, başta o dönemki belediye başkanları ile valiler olmak üzere kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş oldu. Binanın, zemin sıvılaşması olan alüvyonlu bir bölgede inşa edildiğine dikkat çekildi. Yapımına 1997 yılında başlanan 2011 yılına kadar etaplar halinde 22 blok inşa edilen sitede, art arda meydana gelen iki büyük depremden sonra yalnız dört blok ayakta kaldı. Her katında dört dairenin bulunduğu, her blokun 10 katlı olduğu sitede bin 400 kişi yaşamını kaybetti.

Benzer örnek Kahramanmaraş'ta 44 kişinin yaşamını kaybettiği Sait Bey Apartmanı soruşturmasında da yaşandı. Mağdur avukatı Serhat Türkmen, arasında müteahhit ve yapı denetim firmasının olduğu yedi kişiye dava açıldığını ama sanıklar arasında kamu görevlilerinin bulunmadığını söyledi. Bilirkişi raporunda kamu görevlilerine tali kusur verildiğini anlatan Türkmen, "Bizim apartmanımızın ilk 3,5 katı ruhsatsız şekilde yapılmış. Daha sonra belediyeye ruhsat için başvurmuşlar. 3,5 kattan sonra belediye ruhsat vermiş buraya. Aslında belediye kendi kendine kanun olmadan imar affını uygulamış" dedi.

İçişleri Bakanlığı yetkilileri ise bugüne kadar kaç belediye görevlisi hakkında soruşturma izni verildiği sorusuna yanıt vermekten kaçındı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.