Resmi Gazete’de bugün yayımlanan kararda; 2015’te yayımlanan “Yaban Hayvanları, Av Hayvanları ve Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanları Listesi Kararları” yürürlükten kaldırılarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenen “yaban hayvanları listesi kararları” yayımlandı.
Yayımlanan kararda; Anadolu parsı, Akdeniz foku ve yaban keçisi nesli tükenmeyen türler arasına girdi. Flamingoların “yeterli popülasyona ulaştığında” avlanmalarına izin verilmesi, yeni kararda da devamlılığını korudu.
Baykuş türleri, ağaçkakan türleri, kırlangıç gibi birçok kuş türü ve sürüngenlerden kaplumbağalar, “kesin koruma altında olan fauna türler” listesine alındı.
Sayısının az olduğu söylenen alageyiğin de “belli bir popülasyona ulaştığında” avlanmasının önü açıldı. Aynı zamanda kızılgeyik ve karaca türlerinin de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirlediği usullere göre avlanabileceği belirtildi.
"Yaban hayvanları sayımları gerçek değil"
Eski Milli Parklar Genel müdürü Hüsrev Özkara, yaban hayvanlarının sayımlarının gerçek anlamda yapılmadığını ve avcılığa açılan türlerin devamlılığı açısından sorun oluşabileceğini belirtti.
Özkara, “Avlanma planında, mevcut yapıyı sağlıklı bir şekilde tespit edeceksin. Habitatın kendi içerisinde bir fazlalığı varsa ona göre avcılık yapacaksın. Türkiye’de bu çalışmaları yapabilecek çapta çok az personel var. Doğal olarak da o türün amacını engelleyen avcılık, orada o türün azalmasına engel oluyorsa doğal olarak oradaki yaşamı etkiler” dedi.
Özkara, şöyle devam etti:
“Avcılıktan dolayı, az sayıda erkek ve dişi olduğu zaman aynı şeyi döllüyorsunuz. Dolayısıyla akraba evliliği gibi hayvanlarda gelişme olmuyor. Değişim olumsuz yönde oluyor. O nedenle küçük popülasyonlarda genetik problemler var. Küçük popülasyonlara doğal olarak genetik özelliklere sahip çoğalma gerçekleştiğinden sağlıklı popülasyon ortaya çıkmıyor.
Alageyik avcılığının yapılmasına da izin var, ancak Türkiye alageyik ve ceylan sayısında son derece yetersiz. ‘Sayısı arttığında ava açılacaktır’ gibi bir ibare için çok erken. 20 yıl önce ben Milli Parklar’dayken biz bu durumdaydık. 20 yılda bile gerçekleştiremediğini sanki sayısı artacakmış gibi karar alıyorsun. Bugünkü avlanma anlayışıyla yaban hayatı büyük tehdit altında.
Sahada ciddi çalışmalar yapılması lazım. Şu anda altyapısal bir çalışma yok. Verilen rakamlar gerçekçi değil. Türkiye’de hayvan popülasyonda verilen rakamlar gerçek rakamlar değil. Domuz avı bile gerçekten giderek sıkıntı yaşamaya başladı çünkü kontrolsüz.”