Televizyonlardaki konuşmacılar neye göre seçiliyor?

Prof. Dr. Coşkun ÖzdemirTV açık oturumlarında aynı konuşmacıları ve çok sayıda yandaş dinlemeye başladık. İsmail Saymaz gibi usta, birikimli bir konuşmacı neden dışlandı? Turgut Kazan neden hatırlanmaz acaba? Sinan Meydan...

Prof. Dr. Coşkun Özdemir

TV açık oturumlarında aynı konuşmacıları ve çok sayıda yandaş dinlemeye başladık. İsmail Saymaz gibi usta, birikimli bir konuşmacı neden dışlandı? Turgut Kazan neden hatırlanmaz acaba? Sinan Meydan gibi genç bir tarihçi, Ali Sirmen, Tayfun Atay, Mine Söğüt, Rıza Zelyut... Nasıl rektörlük yaptığını anlayamadığımız Hacısalihoğlu'nu her akşam mı dinlemeliyiz?

Nerededir bu tarafsızlık? Nagehan hanım da hiç eksik değil. Ne coşku ile desteklerdi o ordunun darmadağın edilişini, maşallah hiç itibar kayabetmedi. Ona bakınca "Nazlı hanıma yazık oldu" diyorum. Ama bu yandaş konuşmacılar eminim büyük bir tedirginlik içindedirler. Ya "hayır" çıkarsa, ya AKP düşerse; onlar da çok sıkıntıya düşecekler. O nedenle ne olursa olsun RTE'yi ve AKP iktidarını tutacak, destekleyeceklerdir. Bakın Ahmet Cemal ne güzel söylüyor:

"Aslında herkes farkediyor, ölmek ve öldürülmek hiçbir zaman bu kadar sıradanlaşmamıştı.Cami avlularında yirmilerindeki insanların tabutlarının başında acıdan kıvranan ana babalara, oğullarını böyle yitirmenin böylesine  büyük bir onur olduğu anlatılmıyordu. .Ozamanlar gerçekler hala gerçek,yalanlar hala yalandı.Ozamanlar gerçeklerle hiç ilintisiz oldu bittilere de gerçek yaftası  yapıştırılmıyordu O günlerde gençlere gelecek adı altında sunulanların hiç biri ütopya dahi olamayacak kadar gerçek dışı değildi.

   Ve o zamanlar bu ülke henüz bütün kaderi acınası bir Evet-Hayır oyunu içersine sığdırılabilecek kadar küçültülmemişti.'' Bircümle de sevgili Mine Kırıkkanattan “Vatan sathında saçmalıktan vahşete ,arsızlıktan hırsızlığa ,aptallıktan gaddarlığa artık bu kadar da olmaz  bunu da yapamazlar diyebileceğimiz hiçbir şey kalmadı''

İki yetenekli yazar ne güzel çizmişler Türkiyemizin tablosunu.

İşte yandaş konuşmacı ve yazarlar bu vahim bu utanç verici tablonun methiyesini, övgüsünü yapıyorlar. Ama yurdumuzun kaderi bu değil. Ben bu yaşımda buna inanıyorum. Bir gün gelecek motorları maviliklere süreceğiz Nazım okuyarak. Buna inanıyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?