Yemen'de 7 yıldır hükümet güçleri ile İran destekli Husiler arasında devam eden çatışmalardan kaçan yüz binlerce göçmenin çocukları, eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü altyapıdan yoksun çadır kamplarda hayallerinden uzak şekilde büyüyor.
Savaştan en çok zararı gören Yemenli çocuklar aileleriyle oradan oraya savrulmaya devam ediyor.
Henüz 14 yaşındaki Mani Rabi, 2015'ten bu yana süren çatışmalar sonucunda ömrünün yarısı olan 7 yılda 6 kez yerinden edilme acısı yaşadı.
Savaşın başlarında Marib'e bağlı Sirvah beldesindeki evlerinin yakınlarında bir kampa yerleşen Rabi ve ailesi, bir süredir Marib'in güneydoğusundaki Sumeyya Göçmen Kampı'nda kalıyor.
Yerel yetkililerin verdiği bilgiye göre, başkent Sana'nın doğusundaki Marib'de yer alan onlarca göçmen kampından biri olan Sumeyya'da hayata tutunmaya çalışan 1500 civarında çocuklu aile var.
Altyapının olmadığı Sumeyya Göçmen Kampı'nda kalan aileler, yetersiz beslenmenin yanı sıra sağlık, eğitim ve elektrik gibi temel ihtiyaçlardan yoksun olarak hayat mücadelesi veriyor.
AA muhabirine konuşan Taşa Said Ali isimli 70'li yaşlardaki Yemenli göçmen kadın, Marib'e yaklaşık 30 kilometre mesafedeki Cuba ilçesinin İran destekli Husilerin kontrolüne geçmesi sebebiyle 4 ay önce evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Oğulları ve ikisi engelli 9 torunuyla Sumeyya Göçmen Kampı'nda yaşamaya başladıklarını dile getiren Ali, hayır kuruluşlarına isimlerini yazdırdıklarını ancak şu ana kadar kendilerine herhangi bir yardımın ulaşmadığını belirtti.
Sumeyya Göçmen Kampı sakinlerinden Abdullah el-Azel de Husilerin bölgeyi ele geçirmesinden önce Cuba ilçesinde bir okulda müdür olarak görev yaptığını, şu anda ise eşi ve 7 çocuğuyla bir çadırda yaşamaya çalıştıklarını aktardı.
Kadın ve çocukların sağlık hizmetlerine ulaşamadığından şikayet eden Azel, pazartesi ve perşembe günleri 2 doktorun kampı ziyaret ettiğini, ancak göçmen sayısının çok fazla olması sebebiyle yetersiz kaldıklarını ifade etti.
- Çadır okulda kitapsız ders yapılıyor
Sumeyya Göçmen Kampı'ndaki ailelerin kurduğu birkaç çadır, bölgedeki göçmen kamplarında yaşayan 180 çocuğun okulu olmuş durumda. Ancak burada normal bir okulda bulunması gereken eğitim araç gereçlerinden hiçbiri yok.
Savaş ortamında hayallerini yitiren göçmen öğrenciler, okul saydıkları çadırın altındaki kumların üzerinde kitapları dahi olmadan gönüllü öğretmenlerden ders dinliyor.
Çadır okulda gönüllü öğretmenlik yapan Maşraha el-Hicazi, Helye Tuayman ve Fikre el-Hicazi, çatışmalar sebebiyle 7 yıldır devam eden göç dalgalarının zorluklarına direnmeye çalıştıklarını söylüyor.
Yemen'in mevcut durumdan kurtulması için çocukların eğitimine odaklanmaları gerektiğini belirten gönüllü öğretmenler, Sumeyya Göçmen Kampı'nda hala 3 bine yakın çoğun eğitim imkanlarıyla buluşmadığına dikkati çekti.
Kendileri için bir şey istemediklerini söyleyen gönüllü öğretmenler, yetkililere çocuklar için eğitim araç gereçlerini sağlamaları çağrısında bulundu.
- Yetersiz beslenme ve soğuk algınlığı çocukları öldürüyor
El-Vadi Bölgesindeki Kari Hastanesi Müdür Yardımcısı Muhammed eş-Şarki de AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerinden edilenlerin ilk sığınağı olan hastanenin özellikle son aylarda karşılaştığı zorluklara değindi.
Şarki, hastanenin birkaç kampın yakınında bulunduğunu ve sağlık hizmetleri sağlama konusunda büyük bir yükle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Yüzde 50'si yetersiz beslenme ve soğuk algınlığı hastalıklarından olmak üzere çoğu çocuk günde en az 700 göçmenin hastaneye geldiğini ifade eden Şarki, son iki ayda kamplarda soğuk algınlığı sonucu 3 çocuğun hayatını kaybettiğini vurguladı.
- "Son 4 ayda Marib'deki göçmenlerin sayısında büyük artış oldu"
Hükümete bağlı Marib kentindeki Sığınmacı Kampları İdaresi Genel Müdürü Seyf Musenna, Marib vilayetinin halihazırda 2 milyon 230 bini aşkın göçmene ev sahipliği yaptığını dile getirdi.
Göçmenlerin bölgedeki 186 kampın yanı sıra çeşitli yerlere sığınmak zorunda kaldığını aktaran Musenna, "Son 4 ayda Marib'deki göçmenlerin sayısında büyük artış oldu. Husilerin saldırıları sebebiyle hem Marib'in farklı bölgelerinden hem de diğer illerden güvenli bölgelere kaçışlar oluyor." dedi.
Marib bölgesindeki göçmenlerin çoğunun çocuklardan oluştuğuna dikkati çeken Musenna, kentteki kamplar arasında 75 bin nüfuslu El-Cufeyne, 14 bin nüfuslu Es-Suveyda ve 12 bin göçmenin kaldığı Sumeyya'nın en büyükleri olduğunu söyledi.
"Husilerin balistik füzelerle düzenlediği saldırılar sebebiyle 2021'in son aylarında Marib'de göçmenlerin barındığı 17 kamp kapatıldı, 40 tanesi de yenilendi." diyen Musenna, sınırlı yardımlarla göçmenlerin temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını kaydetti.
Eğitim ve sağlık hizmetlerinden mahrum yaşayan göçmenlerin çocukları için tehlike çanlarının çaldığını vurgulayan Musenna, İran destekli Husilerin Marib bölgesindeki sivil alanlara düzenlediği saldırılara karşı uluslararası topluma çağrı yaparak şunları kaydetti:
"Aslında eğitim ve sağlık hizmetlerinden daha önemlisi Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumun, Husilerin yerleşim yerleri ve göçmenlerin kamplarına balistik füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlediği gelişigüzel saldırıları durdurmasıdır."
- "Göçe zorlanan 4 milyondan fazla insanın yarısı çocuk"
Yemen'de faaliyet yürüten Siyac Çocukları Koruma Örgütü Başkanı Ahmed el-Karaşi, ülkede büyük bölümü çocuklardan oluşan göçmenlerin gıda, eğitim, sağlık ve psikolojik desteğe ulaşması için gerekli insani yardımların çok yetersiz olduğunu söyledi.
Husilerin başkent Sana ve nüfusu yoğun diğer bazı bölgeleri ele geçirdiği 2014'ten itibaren silahlı çatışmalardaki çocuk ihlallerinin artığına işaret eden Karaşi, "Yemen'de göçe zorlanan 4 milyondan fazla insanın yarısı çocuk ve bunların çoğu Husilerin kontrolündeki bölgelerden. Husilerin bölgelerindeki okullarda 1 milyondan fazla çocuk da ideolojik aşılamaya maruz kaldı." diye konuştu.
Silahlı çatışmalardaki çocuk ihlallerinin 2013 öncesine göre son yıllarda yüzde 500 oranında arttığını dile getiren Karaşi, çocukların özellikle göç ettikleri bölgelerde ağır şartlarda işçi olarak da kullanıldığına dikkati çekti.
Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında da korkunç artış olduğunu söyleyen Karaşi, ülkedeki krizle birlikte adalet mekanizmalarının işlevsizleştiğini savundu.