Kaplan "Sistemi dönüştürmek için çıktık yola fakat sistem tarafınca dönüştürüldük sonunda! Neden peki?" başlıklı yazısında, "Mücahit olarak yola çıktık. Sonra sırasıyla öncelikle müteahhit olduk, peşinden da her şeye müsait" görüşünü dile getirdi.
"Sistemi dönüştürmek değil, yıkmamız gerekiyordu. Putları değişiklik yapmak değil, yıkmaya soyunmalıydık" eleştirisi yapan muhafazakâr medyanı tanınmış isimlerinden Yusuf Kaplan, "Müslümanlar, ekonomiye yön vermeyi, ekonomiyi büyütmeyi hedefleri hâline getirdikleri zaman, asla sistemi dönüştüremezler, sistem tarafınca dönüştürülürler. Önce zihnin Müslümanlaştırılması lazım şart! Çağdaş hurafelerden temizlenmesi arındırılması kaçınılmaz. Çağdaş hurafelerden temizlenmesi arındırılması kaçınılmaz" ifadelerini kullandı.
Kaplan, kalemini kendi cenahına çevirdiği yazısında, "Önce Müslüman zihnini, şahsiyetini inşa etmeden ekonomik refahı hedeflerseniz, o ekonomi refah sizi felaha, kurtuluşa eriştirmez; aksine sizin yok oluşunuzun yapı taşlarını döşer. Müslümanlar, teknolojiyi kültürün önüne geçirerek hareket ederlerse, kendilerini entelektüel bir çıkmaz sokağın eşiğine sürüklerler ve hareket / manevra kabiliyetlerini bitirirler. Müslümanlar başkaları ile değil, kendileri ile uğraşmazlarsa, dünyayı değiştirecek, yaşanabilir bir hayat-dünya, ufuk ve umut kaynağı bir uygarlık önerisinde bulunamazlar" diye yazdı.
Kaplan, "Önce insan yeşerteceğiz, sonra toprak aşka gelecek, meyve verecek… Bu ülke, adam yetiştirecek adamlarını yetiştirebildiği zaman yol almaya başlayabilir, yol olma mevzusunda mesafe kat edebilir" önerisinde bulunmuş oldu.