YGS: Ezberci, eleyici, adaletsiz sistemin adıdır

Cemal Çağlı12 Mart Pazar günü 2 milyon 265 bin 902 aday YGS'ye (Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) ?girecek. Bir kısmı elenecek, bir kısmı 2 yıllık bir yüksek okula,bir kısmı da ikinci sınav olan LYS'ye girmeye hak kazanacak. Kimin...

Cemal Çağlı

12 Mart Pazar günü 2 milyon 265 bin 902 aday YGS'ye (Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) ?girecek. Bir kısmı elenecek, bir kısmı 2 yıllık bir yüksek okula,bir kısmı da ikinci sınav olan LYS'ye girmeye hak kazanacak. 

Kimin eleneceği, kimlerin elenmeyeceği önceden az çok bilinen bir sınavın, gençlerin ruhsal yapılarında açtığı/açacağı yaraların boyutu ve derinliği hakkında yarım yüzyıldır çok şeyler yazıldı, söylendi. Yazılan yazıldığıyla, söylenen söylendiğiyle hafızalarımızda kazılı  kaldı; ama amacı eleme, yöntemi ezberci, ölçmesi adaletsiz  olan  seçme ve yerleştirme sınavı yaşamaya devam ediyor;öğrenciyi ezerek, en güzel yıllarını çalarak… 

Aileler niye çocuklarını özel liselere ?göndermekle yetinmeyip, özel dershanelere, özel kurslara göndermek zorunda?kalıyor ? 

Merkezine bilgiyi koyan, öğrenciyi nesneye dönüştüren bu sistem, neden insan merkezli bir eğitimden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor ? 

Bu eleme ve sıralama işini daha kolay bir sistemle yapması mümkünken neden zorlaştırarak; yaralayarak, paralayarak, ruhsal yapısını bozarak, aileleri eşitsiz bir yarışa sürükleyerek bu sorunu çözmeye çalışıyor ? 

Çünkü, temel kavramlarla  düşünmeyi öğretmek? ve temel kavramları kullanarak problem çözme yetisini geliştirmek yerine; olayı karmaşıklaştırarak, zorlaştırarak güçlü bir pazar yaratmak; aynı zamanda emekçi ailelerin çocuklarını, varsıl aile çocuklarıyla rekabet edemeyecek konuma düşürmek istiyor. ?Öyle ya, ekonomik gücü yeterli olan aileler çocuklarını hem özel bir liseye gönderebilir , hem de özel kurslarla açığı kapatır. Ya gücü olmayanlar ne yapsın? 

Onlar da kaderlerine razı olsun, azla yetinsin! 

Sınav sistemi devletin masumane bir uygulaması olmayıp, kapitalist sistemin daha fazla sömürmek ve kazanmak için oluşturduğu bir ekonomik modeldir. 

Devletin halkına sunmak zorunda olduğu eğitim hakkını yoğun özelleştirmelere giderek, adım başı özel okulların, üniversitelerin açılmasını teşvik ederek, aslî görevi olan eğitim alanından hızla çıkmak istemesinin altında yatan neden: Daha fazla sömürü ve kâr hırsıdır. 

Bu çağdışı eğitim sistemi öğrenciyi de, veliyi de , biz öğretmenleri de psikopat yaptı. Değim yerindeyse eğitmeyip delirtti, düşünmek yerine inekleyen robotlara dönüştürdü. 

Öğrenciler, kuru bilgileri taşımaktan kamburları çıktı; ezberlemekten algıları düştü, ödev yapmaktan sosyal faaliyetlerini yapamaz oldular; tekdüze yaşamaktan yaşam coşkularını yitirdiler. 

Öte yandan eğitim, her geçen gün biraz daha siyasallaşarak cemaatlerin denetimine ve hizmetine girdi. Özellikle son 15 yılda ölçme değerlendirme sınavları güvenirliğini yitirdi, sorular çalındı, devleti ele geçiren ırkçı-gerici-cinsiyetçi  zihniyet, dindar ve kindar nesiller yetiştirmek uğruna eğitimi feda ettiler.  

15 Temmuz darbe girişiminden sonra da olağanüstü hal yasasını kullanarak, KHK'lar (Kanun Hükmünde Kararname) eliyle demokratik,bilimsel,özerk üniver-siteleri savunan akademisyenleri tasfiye ettiler, üniversiteleri üniversite olmaktan çıkardılar.  

İşte gecelerini gündüzlerine katarak sınava hazırlanan çocuklarımız böyle bir ortamda girecekler sınava.  

Nasıl güveneceğiz bu sınavın sağlıklı ve güvenilir bir sınav olacağına? 

ÖSYM ne kadar bağımsız, sınav ne kadar bilimsel, ne kadar adaletli?  

Peki, yaşamı yaşanmaz kılan bu sistemden kurtulmanın yolu yok mudur ?? 

Elbette vardır ve bunun adı: Demokratik bir ülkede demokratik,laik eğitimdir. 

Bir başka değişle:Eğitim içinde üretim, üretim içinde eğitim. 

Sevgili öğrencilere bir çift sözüm olacak: Temel kavramlarla düşünebiliyorsanız, neden, niçin, nasıl sorularını sorabiliyorsanız ve de kendinize güveniyor-sanız, yapılacak  sınavdan korkmanın hiç bir anlamı yoktur. Ellerinizi , kollarınızı sallaya sallaya girin sınava, çözün soruları ve çıkın. 

Unutmayın! Başarısız olan  sizler değil, sizlere bilimsel , demokratik,laik eğitimi çok gören bu çağdışı  eğitim sistemidir.   

Gençlerimizin sınavlarla kuşatılıp, yaşama sevinçlerinin yok edilmediği, demokratik,laik,özgürlükçü bir eğitim sisteminin yaşama geçtiği günleri birlikte  yaşamak umuduyla, sınava girecek tüm gençlere başarılar diliyorum.  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?