Coşkun Özdemir
Gerçek bir yurtsever dünyaca ünlü sanatçı Bedri Baykam yıllar önce yurtsever hareketi başlattı. Buna gerek olduğu konusunda görüş birliği içinde idik. Ülkenin bilgili, bilinçli yurtseverlere çok ihtiyacı vardı. Önceki yıllarda bazı otel salonlarında, daha sonra Taksim'deki PİRAMİD adlı sanat merkezi ve resim atelyesinde sık sık buluştuk ve yurtseverlerle Baykam'ın organize ettiği toplantılar yaptık. Katılımcılar yurdunu, halkını, sanatı, bilimi seven insanlardı. Yazık ki bir ortak özellikleri de yıllardır ciddi kaygılar içinde yaşamakta oluşları idi. Onlarca yıl önce başlayan ve AKP iktidarı ile ivme kazanan laiklik ve çağdaşlık karşıtı tehlikeli bir gidişe karşı ne yapılabilirdi? Bunu tartışıyor bir umut yaratmanın yollarını arıyorduk.
Hiç kuşkusuz AKP iktidarı umutsuzluğu ve cumhuriyetçi yurtseverlerin kaygılarını arttıran bir politika izliyordu. Onların bizlerden çok farklı bir dünyaları vardı. Bu iktidar çağdaşlığı,modernizmi,aklı bilimi bilimselliği, sanatı hatta gerçek bir demokrasiyi sevmiyor, benimsemiyordu. Ama halktan oy almayı rakipsiz bir şekilde iktidarda kalmayı başarıyorlardı. Yurtseverlik önemli bir nitelik, hiç kuşkusuz fıtrattan kazanılan bir nitelik değildi, öğrenilmesi gerekiyordu. Aileden başlayarak, okullarda, iyi bir eğitimle, okuyarak ve öğrenerek, sizden daha iyi daha geniş ufuklu insanları okuyarak. Yurtseverlik zor bir öğreti. Yurdunuzu duygusallığın ötesinde sevebilmeniz için çok şeye sahip olmalıydınız ve ben yurdumu seviyorum demek hiçbir şey ifade etmiyordu...
Bir tarih bilincine sahip olmalıydınız. Dünyayı tanımanız ve yurdunuzun bu dünyanın neresinde olduğunu, hangi etkiler altında olduğunu, neden geri kalmış olduğunuzu, ülkenizin niçin Nobel kazanamadığını, (sadece 2) neden insani gelişmişlikte en gerilerde olduğunu anlayabilmeliydiniz. Çocuğunuzu niçin dil öğreneceği iyi bir okula gönderemiyorsunuz? Kolej ücretleri 100 binlere dayanıyor. Bu büyük adaletsizlik nedendir? Neden pahalı lokantalarda yemek yiyemiyorsunuz. En çok sigara içen en çok kadın cinayetleri işlenen bir ülkedir benim yurdum. Seçimleri neden hep muhafazakar partiler kazanıyor, ülkenin en iyi yetişmiş en yiğit yazar ve düşünürlerin ardı sıra öldürülmesi nedendir? Dogma ve önyargıların ülkemizin gelişmesineki rolü nedir? Yöneticilerimiz Darwin'i niçin görmezden geliyor ve dışlıyor; bilim karşıtlığı değil mi bu? Size bir şey söylüyor mu? Halk niçin bu kadar ayrışıyor? Halkımızın bu kadar ayrı dünyalara sahip olmaları nedendir? Daha yüzlerce soru var...
Yurdumuzu sevebilmemiz için bunları anlayabilmeli ve sağlıklı gerçekci analizler yapabilmeliyiz. Bugün milli iradenin ülke yararına oluşabilmesi için halkımızın gerekli bilince sahip olduğunu kim ileri sürebilir. Ama yazık ki bu halka bu fırsat verilmemiştir. Ekranlarda bu tartışılmaz. Benim kuşağımın tanık olduğu 40'larda başlayan ve eğitime, aydınlanmaya toprak ağaları ve geri kafalı politikacılar işbirliği ile vurulan yıkıcı darbe konuşulmaz. Bu yoksunluğun kasıtlı bir şekilde yaratıldığını söylemek abartma değildir. 40'lardan başlayarak halkın iyi aydınlanmacı, hümanist, bilimselliğe dayanan bir eğitim görmesi engellenmiştir. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti, halkının çoğunluğunun gerçek bilinçli yurtseverler olarak yetişmesi, kendisinin ve ülkesinin çıkarlarının nerede olduğunu algılamasını başaramamış ve adeta emperyalistlerin yararına bu fırsatı ondan esirgemiştir. Yurtsever hareket yıllardır ülkenin bu açmazına çare aramaktadır.
Bugün aydınlanmacı, bilimden, çağdaşlıktan, laiklikten, hümanizmden yana olan bu fırsatı bu şansı bulmuş olanların büyük bir uğraş vermesi gerekiyor. Kırk yıl arkadaşlık ettiğim Türkan Saylan örnek bir yurtseverdi. O büyük bir aydınlanmacı ve hümanistti. Fırsat verilseydi bütün dünya halklarına hizmet ederdi. Ona “Onu cehennemde zabaniler karşılayacak, Atatürkçüleri yanına çağırsın'' diye seslenenler dahil. Avrupada atletizm yarışlarında 110 engellide şampiyon olan Nevin Yanıt'a “Utanmıyor musun o kıyafetinden, atletizm şampiyonu olacağına islamın şampiyonu olsaydın'' diyen zavallı dahil. Müziğin her türlüsünü günah, örtünmeyen kadınları fuhuş eğilimli ilan eden ilahiyat profesörleri dahil. Uğur Mumcu, Server Tanilli, Muammer Aksoy büyük yurtseverlerdi, vurdular onları. İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Oktay Akbal, Melih Cevdet, Cavit Orhan Tütengil, Tanilli, Sabahattin Eyüpoğlu, Azra Erhat, Vedat Günyol, Yaşar Kemal benim yakınlarında olduğum dostluklarından onur duyduğum yurtseverlerdi. Burada isimlerini sayamadığım yitirdiğimiz ve yaşayan daha niceleri var.
Aydınlanma, demokrasi, adalet, çağdaşlık savaşımı daha uzun yıllar devam edecek. CHP'nin yürüyüşünün bu soylu çabanın bir parçası olmasını diliyorum. Atatürk Türkiye'si aydınlarının umudu tükenmeyecektir.