Zennupya: Direnişin kadını

Ömer ÖdemişTedmor, Palmera Suriye’nin ''Çöl Gelini’ olarak bilinir. Şam, Humus, Musul, Mari (Deyr El-Zor), Bağdat ticaret yolunun kesiştiği noktadadır. Palmera, Babil bahçeleri gibi bağları ve her biri bir şaheser olan taş...

Ömer Ödemiş

Tedmor, Palmera Suriye’nin ''Çöl Gelini’ olarak bilinir. Şam, Humus, Musul, Mari (Deyr El-Zor), Bağdat ticaret yolunun kesiştiği noktadadır. Palmera, Babil bahçeleri gibi bağları ve her biri bir şaheser olan taş yapıları, mabetleri, tiyatroları ve görkemli yerüstü mezarlarıyla tarihi kenttir. Tedmor’un büyük kafileleri ve orduyu içine alacak büyüklükte onlarca gizli yer altı güzergâhları vardı. Zennubya işte bu harika kentin Kralı Safto-Mayo ''Idda Nakhus karısıdır. (M.S. 258)

Kral ve Zennubya’nın oğlu Wahbat El-Alakh henüz bir yaşındayken, Kral ve birinci eşinden olan oğlu M.S. 267’de suikasta kurban gider. Tahtın tek varisi bir yaşında olduğundan anne Zennubya Tedmor Kenti Konseyi tarafından oğlu yerinekrallık görevine seçilir.

M.S. 269-273 yılları arasında hüküm süren Zennubya, Roma askeri nüfuzunu Büyük Şam coğrafyasından (Anadolu, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve Mısır’dan) söküp atmıştır. M.S. 272’de Antakya yakınlarında Roma ordusuyla yapılan son savaşta yenilmiş ve Tedmor’a geri dönmek zorunda kalmıştır.

Uzun bir zaman kenti savunan Zennubya kente gizlice giren Roma askerleri ile son gücüne kadar savaşır. Yaralanır ve esir alınır. Altın zincirlere vurulur ve Roma’ya götürülür. Roma’daki esaret yılları ile ilgili farklı hikâyeler vardır. Ancak burada önemli olan, Roma imparatoru ve valisinin sundukları imtiyazlar ve vaatleri neden kabul etmediği ve sonuna kadar savaşmayı yeğlediği çıkışına verdiği tarihi cevabıdır: “Hiçbir şey bağımsızlık ve özgürlük kadar kıymetli değildir. Bunları kaybederseniz vatansız kalırsınız. Vatansız kalırsanız onursuz yaşarsınız. Vatansız ve onursuz yaşamaktansa ölmek daha şereflidir.'' (Kaynak M. Yuva)

Suriye tarihi direnme tarihidir. Dün Romlılara, Osmanlılara, Fransızlara direnen Suriyehalkı Bugün dünya gericiliği ve emperyalizme karşı direniyor. Bu direnişin ön safranlarında, savaşan onurlu askerlerin yanıbaşında Zennupya gibi yiğit kadınlar yer alıyor. “Vatansız ve onursuz yaşamaktansa ölmek daha şereflidir.'' diyerek Romakralına kafa tutarak, esaret altında yaşamaktansa intihar etmeyi seçen Zennupya, bu günün Suriyesinde mücadele eden kadınların direnişini beslemektedir.

Zennupya (Zeynep) yüzlerce yıl önce esareti kabullenmeyerek, özgürlük için ölmeyi, vatanı onur olarak benimsemeyi Suriye halkına miras olarak bırakmıştır. Bu gün Suriyeli kadınlar yaşamın her alanında özgürlükleri için savaşıyorlar. Saçlarını kesip erkeklerine “vatan özürleşmeden ben senin için kadın değilim'' diyerek savaş azim ve kararlılıklarını duruşlarıyla motive ediyorlar. Bütün bir halk ülkelerini özgürleştirmek için elde silah bir biçimde vatan savunmasında görev alıyorlar. Kadınlar, erkekler, yaşlılar ve tabi ki gençler. Tarihlerinden beslenen direnme ruhuyla yedi yıldır tüm dünyaya öenek olacak şekilde, her şey pahasına direniyorlar.

Ruh hastası cihatcı çetelere karşısavaşan Suriye de kadınlar üç kez ölüyorlar. Anne olarak ölüyorlar, kadın olarak tacavüz edilerek ölüyorlar, cariye olarak satılarak ölüyorlar. Pek çok Alevi kadının çantasında el bombası taşımasının nedeni budur. Canlı ele geçmemek için, üç kez ölmek yerine onuru için bir kez ölmeyi tercih ediyorlar. Cihatcı çeteler esir aldıkları kadınları savaş ganimeti olarak kabul ediyor ve onlara aylarca yıllarca tacavüz ediyor, esir alan bir başkasına satabiliyor yada canı istediği zaman öldürebiliyor. Binlerce kadın kayıp Suriye de. Yıllardır nerede oladukları, yaşayıp yaşamadıkları bilinmiyor. Yakınları umutlarını kesmiş.. Yaşatmazlar deyip, acılarını yüreklerinde canlı tutuyorlar. Onurlu bir yaşam için direnişte daha bir bileniyorlar. Biliyorlar ki onurları özgürlüklerine ve direnişlerine bağlı. İnançla savaşıyorlar. Tarihe not düşme adına belirtmek gerekir ki, Suriye özgürlüğünü yeniden yakalayabilmiş ise, bu kazanımın mimarları kesinlikle kadınlardır.

Zennupyalardır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ABC Kritik Haberleri

100. Yıl törenleri ve Cumhuriyet'i sahiplenme
Merve Dizdar, teşekkür konuşmasında Erdoğan'a övgüler sıraladı, ne olurdu?
Mitingi kalabalık göstermek için hangi hileleri deneyip yakalandılar?
İşte 4 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete'deki karar
Atatürk, İnönü, Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlığı geçerli değil mi?