Türkiye Ekonomisi Krizle Yüz Yüze: Prof. Dr. Emre Alkin’den Şok Uyarı!

Türkiye Ekonomisi Krizle Yüz Yüze: Prof. Dr.... Son günlerde sıkça gündeme gelen şirket iflasları ve konkordato ilanları, Türkiye ekonomisindeki sıkıntıları gözler önüne seriyor. Prof. Dr. Emre Alkin, mevcut ekonomik programın özel sektöre yeterince olumlu yansımadığını ve bu durumun şirketlerin geleceğini tehdit ettiğini belirtti.

Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, kişisel web sitesinde yayımladığı yazısında Merkez Bankası'nın faiz indirimi konusundaki tahminlerini paylaşırken, Türkiye'nin küresel ekonomik dalgalanmalara hazırlıksız yakalandığını vurguladı.

Prof. Dr. Emre Alkin’in Yazısı:

"Uluslararası bir kuruluşun raporuna göre, 2024 yılında Türkiye'deki birçok şirket iflas riskiyle karşı karşıya kalacak. Bu durumun sebeplerini detaylandırmaya gerek yok; uygulanan ekonomik program özel sektöre fayda sağlamıyor ve 2025 ile 2026 yılları için de olumlu bir beklenti bulunmuyor.

Küresel finans kurumlarından gelen açıklamalarda, ‘Türkiye iki yıl daha düşük büyüme yaşarsa, enflasyon sorununu çözemez’ deniliyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde bazı zorlukların bizi beklediğini gösteriyor. Firmaların finansman ve ödeme güçlüğü, kârsızlık, istihdam kaybı ve işsiz kalanların ödeme güçlüğü gibi sorunlar tüm toplumu etkileyebilir.

"EKONOMİK FAALİYETLERİ DURMA NOKTASINA GETİRMEK..."

Bu gelişmeler, kredi kartı ödemelerinden okul harçlarına kadar geniş bir etki alanına sahip olacak. Önceki ekonomi yönetimleri, aldıkları kararların yan etkileriyle bu tür sorunları yaratmıştı. Ancak mevcut ekonomi yönetiminin, bu sonuçları bilerek yarattığı anlaşılıyor. Enflasyonu düşürme amacıyla büyümeyi sıfır seviyesine çekip ekonomik faaliyetleri durma noktasına getirmeyi hedefliyorlar.

"KÜRESEL TÜRBÜLANSA HAZIRLIKSIZ"

Ancak Merkez Bankası'nın kamu harcamaları ve faizle artan aşırı likidite nedeniyle sıkılaşmayı yeterince gerçekleştiremediği görülüyor. Bu durum, firmaların batmasına yol açarken enflasyonun arzu edilen seviyeye inmesini zorlaştırıyor. Siyasetin düşük büyüme oranlarına uzun süre tahammül göstermesi ise pek olası görünmüyor.

Merkez Bankası’nın bu şartlar altında eylül ayında faiz indirimi yapma olasılığını düşük görüyorum. Ancak ekim veya kasım ayında kesin bir faiz indiriminin gerçekleşmesi muhtemel. Küresel piyasalardaki olumsuz gelişmeler karşısında Merkez Bankalarının baskıya dayanabileceğini sanmıyorum. Maalesef, Türkiye küresel ekonomik türbülansa oldukça hazırlıksız yakalandı."

Bakanlık Belge Sunanlara 5 Bin 100 TL Ödeme Yapıyor: Detaylar Burada