Üç ülkeden İsrail'e Refah uyarısı yaptı: Felakete yol açar

Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda başbakanları, İsrail'in Refah kentine kara harekatı düzenlemesinin "felakete yol açabileceğini" belirterek Tel Aviv'i "bu adımı atmamaya" çağırdı. Anthony Albanese, Justin Trudeau ve Christopher Luxon, İsrail'in Refah'taki planlanan saldırılara ilişkin yayımladıkları ortak açıklamada "ciddi endişelerini" ifade ettiler.

İsrail'in Refah'a saldırı hazırlığı "felaket" olarak nitelendirilerek, bölgeye yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin de aralarında bulunduğu çok sayıda vatandaşın sığındığına vurgu yapıldı. Açıklamada, Gazze'deki insani durumunun vahim olduğu ve genişletilmiş saldırıların Filistinli siviller üzerinde yıkıcı etkilere sahip olabileceği uyarısı yapıldı.

'SİVİLLERİN GİDEBİLECEĞİ BAŞKA BİR YER YOK'

Açıklamada, Tel Aviv'e "bu yola girmemesi" çağrısı yapılırken, "sivillerin kaçabileceği alternatif bir yer olmadığı" vurgulanarak, İsrail hükümetine uluslararası toplumu ve "dostlarını dinlemesi" tavsiye edildi. Açıklamada, sivilleri korunmanın her şeyden önemli ve uluslararası insancıl hukukun bir gereği olduğuna işaret edilerek, "Hamas'ı yenilgiye uğratmanın bedeli Filistinli sivillere ödetilemez," ifadesi kullanıldı.

'GÜVENLİ VE ENGELSİZ YARDIM SAĞLANMALI'

Açıklamada, "acil insani ateşkes" ve her iki tarafın da esirleri serbest bırakması gerektiği vurgulanarak, "Gazze'de insani desteğe duyulan gereksinim hiç bu kadar büyük olmamıştı. Sivillere hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardım sağlanmalıdır" değerlendirmesinde bulunuldu. Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) "geçici tedbirlere ilişkin kararlarının bağlayıcı olduğu" hatırlatılan açıklamada, "UAD nettir; İsrail temel hizmetlerin ve gerekli insani yardımın ulaştırılmasını sağlamalı ve sivilleri korumalıdır," uyarısı yapıldı.

Açıklamada, İsrailliler ve Filistinliler arasında kalıcı barışı sağlayacak bir yol bulmak için iki tarafın da katılımının gerekliliği vurgulandı. Hamas'a "silahlarını ve tüm esirleri derhal serbest bırakması" çağrısı yapılan açıklamada, "Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırılarının bir kez daha kesin bir dille kınandığı" açıklandı. Açıklamada, Filistinlilerin ve İsraillilerin barış, güven ve onur içinde bir arada yaşayacakları bir Filistin devletinin kurulmasını da içeren iki devletli bir çözüme olan bağlılığın devam ettiği vurgulandı.

TOPLU MEZARLAR YERLE BİR EDİLDİ

Gazze Şeridi güneyindeki Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne baskın düzenleyerek hastaneyi "kışlaya çevirmeye" başlayan İsrail ordusunun, hastanenin güneyinde uzun süredir kuşatma altında tutulduğu açıklandı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin hastaneyi "kışlaya çevirmeye başladığı" belirtildi. Açıklamada, askerlerin hastanedeki ambulans merkezini ve yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını hedef aldığı ve buldozerlerle hastane yerleşkesindeki toplu mezarları tahrip ettiği ifade edildi.

İsrail askerlerinin, hastaneden ayrılamayan yerinden edilmiş Filistinlileri ve sağlık ekiplerinin ailelerini, bombalama ve tehditlerle hastaneden zorla ayrılmaya zorladığı ifade edilen açıklamada, İsrail güçlerinin hastane yönetiminden yoğun bakımdakiler, solunum hastaları ve kuvözdeki bebekler de dahil tüm hastaları tek bir binaya toplamasını istediği açıklandı.

ÖLÜ SAYISI 29 BİNE DAYANDI

Son 24 saat içinde İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 87 artarak 28 bin 663'e yükseldi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el Kudra, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 132 gündür sürdürdüğü saldırılarla ilgili bilgi verdi.

Kudra, İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'nde 87 Filistinliyi daha öldürdüğünü belirtti ve toplam ölü sayısının 28 bin 663'e çıktığını ifade etti. Ayrıca, İsrail güçlerinin son saldırılarda 104 Filistinliyi daha yaraladığını ve Gazze'de toplam yaralı sayısının 68 bin 395'e ulaştığını bildirdi.

Önceki açıklamasında, Nasır Hastanesi'nde 1500 yerinden edilmiş Filistinli, 190 sağlık çalışanı ve ailelerinden 299 kişinin bulunduğunu belirtmişti.