Vatandaş borç batağında: 'Borç Yapılandırma Fonu' kurulsun talebi

İlk 4 ayda 601 bin kişi yasal takibe alınırken, devletin net borcu 1 yılda yüzde 134 arttı. Sosyal patlamaların kaçınılmaz olduğunu belirten CHP'li Erdoğdu çözüm olarak 'Borç Yapılandırma Fonu' sundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, bireysel kredi ve kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısının Nisan 2019'da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 arttığını belirterek, “Hanelerin borç sorununa acilen el atılmazsa sosyal patlamalar kaçınılmaz olacak” dedi.

VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA

Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarındaki tahsili gecikmiş alacak miktarının 5 Temmuz 2019 itibarıyla 19.7 milyar TL'yi geçtiğini bildiren Erdoğdu, “Vatandaşın ödeyemediği kredi borcunu, varlık yönetim şirketlerinin bankalardan aldığı fiyattan alacak ve anapara ödemesini belli bir takvime yayarak tahsil edecek borç yapılandırma fonu kurulmalı” önerisinde bulundu. Erdoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu borçlar vatandaşların yeterli geliri olmamasından dolayı ödenememiş, icraya ve varlık yönetim şirketlerinin eline düşmüş durumda. Amaç borçların silinmesi ya da affedilmesi değil, vatandaşın ödeyebileceği seviyelere çekerek tahsil etmek olmalı. BDDK verilerine göre, tasfiye olunacak alacak miktarı oranı toplam bireysel kredilerde son bir yıl içinde, Mayıs 2018-Mayıs 2019 arasında yüzde 3.3'ten yüzde 3.8'e yükseldi. İhtiyaç kredileri kategorisinde de tasfiye olunacak batık kredilerin oranı aynı dönemde yüzde 4.7'den yüzde 5.3'e çıktı. Bireysel kredi kartı kaynaklı tasfiye olunacak alacakların oranı Mayıs 2019'da yüzde 6.15'e yükseldi. Batık kredi oranları da artmış durumda.”

'ACİL ÇÖZÜM GETİRİLMELİ'

Toplumsal adalet duygusunun zedelenmemesi amacıyla borç yapılandırmasına başvurabilecek olanlar için aylık gelir limitinin asgari ücretin iki katına kadar belirlenebileceğine işaret eden Aykut Erdoğdu, şu görüşleri dile getirdi:

“Kurulan fon, piyasadan devlet tahvili faiziyle borçlanarak yapılandırmayı finanse edebilir. Kesin maliyet hesabı mümkün olmamakla birlikte, faiz silme ve yapılandırma maliyetinin son 10 yılda kullanılan 12.8 milyar TL örtülü ödenek parasının enflasyonla bugüne getirilmesi ile ortaya çıkan 20.4 milyar TL'lik harcama rakamından daha fazla olmayacağı ve milyonlarca emekçiyi rahatlatacağı açıktır. Borcunu ödeyemeyen bu yoksul kesimin sorununa acilen bu çözüm getirilmelidir.”