Ali Haydar Nergis
Ali Haydar Nergis - Âşık Nesiminin İsveç radyo arşivindeki çığlığı!

Âşık Nesiminin İsveç radyo arşivindeki çığlığı!

Şairlerin, halk ozanlarının, geleceğe ve ölümlerine ilişkin akıl sır ermeyen garip bir bilicilikleri var sanki. Şair Metin Altıok, Sivasta yakılmadan yıllar önce yazdığı Bir gün ölürüm şiirinde, Elbet bir gün ölürüm/ Ömrüm ömrüm/ Ve yanan mum/ Kara bir fitil bırakır ardında/ Ne kadar benzeşiyor birbirine diyor. Muhlis Akarsu, Sivasta yakılacağını, Akarsuyum yansam da/  Kül olup savrulsam da/ Bazı bazı gülsem de/ Yine gönlüm hoş değilsözleriyle dile getiriyor.

Şairlerin, halk ozanlarının yüreği yangın yeri gibidir zaten. Onlar, hep bir şeylere yanarlar ve eserlerinde nasıl öleceklerinin de ipuçlarını verirler adeta. Metin Altıok, başka bir bir şiirinde, Heybesinde yılan işaretleri/ Baldıran zehri yüzüğünün içinde/ Ve yanında kav taşıyan ben/ Tekinsizim size göre/ İbret için yakılması gereken diyordu. Hasret Gültekin, bir görüntü kaydında, İnançlı yürekleriyle, kavganın ateşinde yananlara selâm olsun ifadesini kullanmış.

Âşık Nesiminin, İsveç radyosu arşivlerinde yer alan şiirini okurken ürperdim! Nesimi Baba, Sivasta yakılacağını önceden biliyormuşçasına, yakanlara ileniyor,  Karacaahmetteki gömütünden başını kaldırmış, haykırıyor sanki: Beni yakan, o da yansın, kavrulsun!.. 

2 Temmuz öncesinde , İsveç Radyosunun emektarlarından  gazeteci arkadaşım Abdullah Gürgünü aradım, Kaptan, şu eski bohçalarını bir daha karıştır hele, radyo arşivinden yeni şeyler çıkar belki dedim. Gürgün, arşivini düzenlerken, Âşık Nesimi ile ilgili yeni kasetler bulmuş. Âşık Nesimi ile yapılmış uzun bir röportaj ve şiirlerden oluşan bu bant çözümünü  incelerken donup kaldım: Beni yakan, o da yansın kavrulsun! diyor Âşık Nesimi. İstanbulda uzun yıllar Nesimi amca ve Dilber teyzemin yanlarında kalmama karşın, bu şiiri anımsamıyordum. Âşık Nesiminin, İsveçte sığınmacı olarak yaşadığı yıllarda yazdığı bu eserin sözleri şöyle: 

Bir ricam var sana ey Yüce Tanrım/ Beni yakan, o da yansın, kavrulsun/ Sığınmasın sana Yüce Settarım/ Beni yakan, o da yansın, kavrulsun/-/ Evliya, enbiya, gayip erenler/ Çağırınca gelip cara erenler/ İsteyenin muradını verenler/ Beni yakan, o da yansın kavrulsun/-/ Abdal Musa şahım, ey kızıl deli/ İkrarım var size, demiştim beli/ İnandığım yüce Bektaşı Veli/ Beni yakan, o da yansın, kavrulsun/-/ On dört masumu pak, kırklar, yediler/ Ehli- Beyt evladı On İki İmamlar/ Arzuhalim size ey şahı selver/ Beni yakan, o da yansın, kavrulsun/-/ Af eyle ya Ali bağışla beni/ Beli dedim sana, hak bildim seni/ Ver bu muradımı şad eyle beni/ Beni yakan, o da yansın, kavrulsun/-/ Söyle ya Hüseyin kime yalvaram/ Ancak senden olur yarama merhem/ Lütfeyle ya şahım sen eyle kerem/ Beni yakan o da yansın kavrulsun/-/ Ricam vardır bütün gerçek erlere/ Hazır mevcut olan bugün pirlere/ Nesimi arzuhal yazdım ellere/ Beni yakan, o da yansın kavrulsun. 

Âşık Nesimi, eserlerinde barış güvercini tanımını çok kullanıyor. Ürkek güvercinlerden, barış güvercinlerinden söz etmek, hep ölümcül sonuçlar getirmiş... Hrant Dink, bir tedirgin güvercin, Olof Palme, barış güvercini idi. Âşık Nesiminin, İsveçte yaşadığı yıllarda, çalıp söylediği uzun, Dostluklar kurulsun insanlar gülsün/ Son bulsun savaşlar kimse ölmesin adlı eserinden kısa bir süre sonra, Olof Palme öldürüldü (28 Şubat 1986); ondan 7 yıl sonra da kendisi Sivasta yakıldı. Ondan geriye, dizelerdeki şu dünya özlemi kaldı: 

Dostluklar kurulsun insanlar gülsün/ Barış güvercini uçsun dünyada/ Yok olsun kötülük düşmanlık ölsün/ Barış güvercini uçsun dünyada/ Dostluklar kurulsun insanlar gülsün/Son bulsun savaşlar kimse ölmesin/- /Dünya cennet olsun yaşasın insan/ Gelin barışalım dökülmesin kan/ Son bulsun savaşlar kesilsin figan/ Barış güvercini uçsun dünyada/ - / İnsancıl insanlar barıştan yana/ Ancak zalim olan kıyar insana/ Barış aşkı yayılmalı cihana/ Barış güvercini uçsun dünyada/- / Nesimi der ki, ey füze yapanlar/ Acımasız zalim cana kıyanlar/ Bırak ey yaşasın bütün insanlar/ Barış güvercini uçsun dünyada/ Dostluklar kurulsun insanlar gülsün/ Son bulsun savaşlar kimse ölmesin...

2 Temmuz 1993 Sivas Katliamının üzerinden 24 yıl geçti.

Âşık Nesiminin sözünü ettiği dünyada, ne dostluklar kurulabildi, ne insanlar güldü ne de insanların ölümüne yol açan savaşlar son buldu...

Bu ne dünya kardeşim böyle!..

Toplam 2021 defa okunmuştur.

Ali Haydar Nergis diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.