At tökezlemekle ayağı kesilmezmiş
Halk dilindeki deyimler ve atasözleri boşuna söylenmemiştir. Yüzyıllardan süzülüp gelen deneyimlerin, birikimlerin ürünleridir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, ..mış gibi istifasıyla ortaya çıkan siyasi görünüm bana bu atasözlerimizden ikisini anımsattı.
Birincisi: At tökezlemekle ayağı kesilmez.
Yapılan hataların tolore edilmesini ve hoşgörülü olmayı anlatır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Soylu’nun istifasını kabul etmeyerek bu hoşgörüsünü sergilemiş oldu. Hükümetin ‘şahin’ kanadını temsil eden Soylu’nun, PYD/PKK/ Suriye konularındaki radikal tutumu biliniyor. Erdoğan’ın formüle ettiği politikaları sahada uygulayan kişidir. Damat Berat’la arasındaki kargaşaya karşın, Erdoğan tarafından feda edilmedi.
Geçtiğimiz Cuma günü sokağa çıkma yasağının açıklanmasından sonra, meydana gelen sokak görüntüleri nedeniyle Süleyman Soylu hedef tahtasına oturtuldu. Sokağa çıkma yasağı kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan’la eşgüdüm halinde aldıklarını söylemesine karşın eleştiri oklarından kurtulamadı. Muhalefet tarafından giderek yükselen bir sesle istifası istendi. Gazetelerde ve sosyal medyada, sokağa çıkma yasağı ile ilgili görüntülerden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da rahatsız olduğu haberleri yer almaya başladı. Yasağın kalkmasından sonra, Süleyman Soylu üzerindeki istifa baskının artarak sürmesi bekleniyordu. İstifa baskılarıyla karşılaşmakla kalmayacak, kişisel olarak da yıpratılacaktı. İstifa, belki de bütün bunların önüne geçmeyi amaçlayan danışıklı bir plandı.
Benzer bir istifayı geçen seçimlerden önce de anımsıyoruz. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, milletvekili adayı olmak için istifa etmiş, ancak onun istifası da kabul görmemiş ve göreve devam etmesi sağlanmıştı. AKP’yi dışarıdan izleyenler bile, partideki işleyişi Erdoğan’ın onayı olmadan partide, hükumette , devlet yönetiminde yaprağın bile kımıldamayacağını bilir. Süleyman Soylu gibi deneyimli bir politikacının bunu bilmemesi mümkün mü?
Belki de sorun, ‘’zevahiri kurtarmaya çalışmaktan’’ ibaretti. Sokağa çıkma yasağının kalkmasından sonra tepkilerden korunmak için Süleyman Soylu … MIŞ gibi yaptı. Cumhurbaşkanı da istifayı kabul etme…MİŞ oldu. Böylece, Süleyman Soylu’ya yöneltilen eleştiriler, ‘’Adam, sorumluluğunu kabul edip, istifa etti; ancak Cumhurbaşkanı istifayı kabul etmedi.’’ denilerek geçiştirilmiş oldu.
İkinci atasözümüz: ‘’Dere geçerken at değiştirilmez.’’ Bu atasözünü, partisinin amblemi at olan Süleyman Demirel çok kullanırdı. ‘’Çoban Sülü’’, olağanüstü zamanlarda, sarsıntı yaratacak değişiklikler yapması söz konusu olduğunda böyle söylerdi. Türkiye’nin oalağanüstü zamanları hiç bitmediğinden, bu atasözü de her dönemde geçerliliğini koruyor.
Koronavirüsü her geçen gün daha fazla can alıyor. Salgın nedeniyle, küçük esnafa ait 270 bin işyeri kapanmış, işsizler ordusuna 2 milyon kişi daha eklenmiş. Bu defa ‘ teğet’ geçmeyeceğe benzer büyük bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. İç güvenlik ve Suriye konusu ortada bekliyor. Bu durumda güvenlikten sorumlu bir bakanın istifa ederek görevden ayrılması veya görevden alınması beklenemezdi. Kol kırılıp yen içinde kalacak; hatalar, yanlışlar yapılmış olsa da, dere geçerken at değiştirilmeyecekti.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.