Yeliz Koray
Yeliz Koray - Küçük Ayşe küçük asker

Küçük Ayşe küçük asker

Akşam çatışma sesleriyle uyuyamayan çocuklar için fazla neşeliydik o gün.

Arka bahçesinde tahtadan yapılmış derme çatma tuvaleti olan,
dört odalı küçük köy okulunun bahçesinde koşturuyorduk.
Hepimiz gösteri kıyafetlerimizi giymiş, sıranın bize gelmesini bekliyor, bir gözümüzle de çerçi dediğimiz ama adını hiçbir zaman sormadığımız yaşlı amcanın tezgahındaki leblebi tozlarını kesiyorduk.
Şarkılarımızı, şiirlerimizi okuyup boğulana kadar leblebi tozu yiyecektik çünkü.
O gün bizim günümüzdü, o gün 23 Nisandı.

*
İstiklal Marşı okundu önce, sonra konuşmalar, şiirler…
Ama kulağımı kapatmıştım sanki hiç birini duymuyordum.
Bir taraftan unutmamak için ezberimi mırıldanıyor, bir taraftan beraber sahne alacağım arkadaşıma bakıyordum.
Yanılmıyorsam Hasandı adı.  
Asker kıyafeti içinde hiç kıpırdamadan duruyor, bir noktaya sabit bakıyordu.
Belli ki o da tekrar yapıyordu…

*
Benim gibi şark görev yapan memur çocuğu değildi Hasan.
Doğubeyazıtın yerlisiydi, fakirdi ama 8 kardeş içinde okula gelmeyi başarmış şanslı biriydi.
Çok sonra…büyüyünce anladım Kürt olduğunu.
Tıpkı Emine, Erol, Yusuf, Ali gibi…
Biz çocuktuk çünkü.
Aynı sırayı paylaşıyor, okul sobası için tahta parçaları topluyor, kar yağınca okulun arkasındaki tepeden beraber kayıyor, silgimizi ikiye bölüp birbirimize veriyorduk.
Ne önemi vardı ki adımızın önüne konulan isimlerin, sıfatların;
kim Türk, kim Kürt, Alevi ya da Sünni
Biz çocuktuk...
*

Mikrofonun çığlık atarcasına çıkarttığı sesle irkildim sonra.  
Evet, Songül öğretmen beni ve Hasanı çağırıyordu.
Alkışlar arasından dünyanın en önemli görevini icra edecekmiş gibi yürüyerek mikrofonun yanına gittim.
Yaşım 8 bilemedin 9…
Başımda kırmızı bir yazma, altımda annemin diktiği şalvar.
Kucağımda kundak yaptığım bebeğim…

Müzikle beraber önce Hasan başladı şarkıya;
Küçük Ayşe küçük Ayşe napıyorsun bana söyle
 

-Bebeğime bakıyorum, ona mama veriyorum.
Gül yüzünü öpüyorum, ona ninni söylüyorum…


***

O kucağında bebeğiyle cezaevine girerken, oyuncak bebeği kolumda sallayarak şarkı söylediğim çocukluğum geldi aklıma.

Dedim ki kimin neyi doğru-yanlış bildiği ya da savunduğu umurumda değil
Çocuklar ölmesin dedikten sonra.

Toplam 1437 defa okunmuştur.

Yeliz Koray diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.