Zoroğlu’nun mağduru çocuk anlattı: Beni böyle manipüle etti

Zoroğlu’nun mağduru çocuk anlattı: Beni böyle manipüle etti

Zoroğlu’nun mağduru çocuk anlattı: Beni böyl... Çocuk ve ergen psikiyatristi Prof. Dr. Salih Zoroğlu hakkındaki iddiaların ardı arkası gelmiyor.

Çok sayıda mağdur aile ve çocuk haberlerimizden sonra bize ulaştı. Onlardan biri; 17 yaşındayken Salih Zoroğlu’nun hastası olan Ceyda. (Bu gerçek ismi değil.) Ceyda bugün 19 yaşında ve üniversiteye başladı. Çok zor dönemlerden sonra ayakta durmayı başarmış, pırıl pırıl, güçlü bir genç. Ben onun iddiaları olduğunu vurgulayarak sözü Ceyda’ya bırakıyorum:

“Annem, babam, benden 7 yaş küçük erkek kardeşimle mutlu bir hayatımız vardı. Babamın her şeyi ailesidir, çok ilgilidir. Babam beni kendimi bildim bileli şu soruyla büyüttü; Aramızda ne var kızım? Cevap da hiç şaşmazdı. Sevgi, saygı ve hoşgörü. 11. sınıfa kadar derslerim çok iyiydi. Saatlerce ders çalışırdım. Başarılı olma konusunda takıntılarım başlamıştı ve bunalıma girmeye başladım. Sürekli ağlamalarım oluyordu. Bir gün aileme kendimi hiç iyi hissetmediğimi ve psikolojik destek almak istediğimden bahsettim. Ailem psikiyatriste götürdü. Antidepresanlar kullanmaya başlamıştım ama gittikçe kötüye gidiyordum. Kendime zarar verme düşüncelerim oluştu. Sürekli ilaç değiştirmeye başlamıştım. Ailem araştırdı ve Salih Zoroğlu’nu buldu.

’AĞIR BİR DKB HASTASISIN’

Ben haberlerinizde anlattığınız Ayşe, Elif ve Beyza’dan 1 yıl önce Zoroğlu’na gitmiştim. Aralık 2021’de Bakırköy’deki kliniğine gittik. Formlar verdi, ben, annem, babam doldurduk. Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) ölçeğiymiş. 0’dan 10’a kadar puanlar olan sorular vardı. Aslında yanıtlarımdan yüksek bir oran çıkmamıştı. Ama Zoroğlu, ÇKB ya da diğer adıyla Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) teşhisi koydu. “Başka bir doktora gitsen sana çok hafif bir DKB teşhisi koyardı ama sen çok ağır bir DKB hastasısın. Bu hastalık çok büyük bir travma sonucu ortaya çıkar. Anne, baba ve akraba tecavüzünden kaynaklanıyor. 6 ayda travmalarını ortaya çıkaracağız ve iyileşeceksin” dedi.

’18 KİŞİLİĞİ VAR’ DEMİŞ

İçimdeki farklı kişiliklerin travmalarımı hatırlamamı engellediğini ve bu istismarı yapan kişiyi bulacağımızı söylüyordu. Kendimi iyi hissetmiyordum ve ’Bana neler oluyor’ diye düşünüyordum. Annem ve babama da bunları söylemişti ve onlar da çok sarsılmıştı. Biri böyle bir şey yaptıysa bulunmasını istiyorduk. İlk görüşmeden sonra aileme içimde 18 farklı kişi olduğunu söylemiş. Daha sonraki seanslarda annem ve babamı almamaya hatta hiç bilgi vermemeye başladı. Hatta babamın benimle hiç gelmemesini istedi. Hiçbir DKB hastasının babasını muayenehanesine almadığını söyledi.

’BİR SENARYO KURMUŞTU’

Ama seans sırasında sürekli babamla ilgili imalarda bulunuyordu. Ben çok kızıyordum. Dayıma, anneme, kuzenlerime iyi ve kötü olarak 0-10 arasında puan vermemi istiyordu. Bana bunlar çok saçma geliyordu. Ben 2.5 yaşındayken çok ciddi bir kabızlık sorunu yaşamışım ve bağırsağın dışarı çıkması şeklinde büyük bir hastalık geçirmişim. Bu ameliyatın ismi de Rektal Prolapsusmuş. Ameliyat sayesinde hayatım kurtulmuş. Bunun aslında cinsel istismardan kaynaklandığını söyledi. Böyle bir şey olmadığını söyledim. Ama inanmıyordu. Kafasında senaryoyu kurmuştu ve benim de kafasında kurduğu şeyi itiraf etmemi istiyordu.

Seanslar ilerledikçe Zoroğlu, içimdeki kişiliklerin çıkmadığını söylüyor, baskı yapıyordu. “Senin bu kişilikleri ortaya çıkaracak cesaretin yok, ben boşuna uğraşıyorum. Sen korktuğun için iyileşmiyorsun. Yüzleşecek cesaretin yok. Çaba harcamıyorsun” diyordu. Bunları sürekli tekrarlıyordu. Seanslar 2-3 saat sürüyordu. O kadar çok şey anlatıyordu ki... Ben de sürekli “Ben neden iyileşemiyorum” diye düşünüyordum.

’BABAMI EVDEN UZAKLAŞTIRDI’

Terapide konuştuklarımızı aileme anlatmam yasaktı. Profesör, anneme babam evde olduğu için içimdeki kişiliklerin ortaya çıkmadığını, iki hafta eve gelmemesini söylemiş. Bana hiç anlatmadılar. Babam şehir dışına iş için gittiğini söyledi. Çok sonra öğrendim meğer bizim eve yakın ofisinde kalıyormuş. Telefonla görüntülü aradığımda bizim ofis olduğunu anlamamam için tuvalette bir köşeye geçip saçlarını ıslatıyor, “Kızım otelde banyodayım” diyormuş. Görüntülü arayınca ofisten çıkıyor, minibüse binip sanki başka şehirde gibi benimle konuşuyormuş.

’SANAL BİR DÜNYADA GİBİYDİM’

İki ay sonra, Mart 2022’de doktor “Yeni bir tedavi var. Ketamin mucize bir ilaç, sana çok iyi gelecek. Travmaları hatırlayacaksın” dedi. Önce çok az dozlarda Ketamin verdi. Sonraki seanslar da yeterli etki olmadığını söyleyerek dozu arttırdı. Çok garip bir duyguydu. Sanal bir dünya gibi oluyordu. Dışarıda bir dünya var ama onun içinde kendi birey gibi hissetmiyorsun. Sanki yerçekimi kayboluyor, uzaya çıkıyordum. Her şey çok gizemli geliyordu. Mesela Profesör’ün odasının yanında bir tuvalet var. Onun kapısını görüyorum, çok garip, büyülü gibi geliyor. Tuvalette bambaşka bir dünya olduğunu düşünüyorum. Kapıyı açıyorum. ‘Burası ne kadar değişik bir yermiş’ diyorum. Bazı seansları hatırlamamaya başlamıştım.

’VE BABAMI SUÇLADI’

Profesör bana 2.5 yaşında bağırsak ameliyatı olmadan önce yaşadıklarımı hatırlayacağımı söylüyordu. Bir gün babamın bana yıllarca cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Ben kesinlikle böyle bir şey olmadığını söyledim. Ama o ısrar ediyordu. Uzun süre direndim, sonra babama gidip “Bu adam seni suçluyor” dedim. Babam çok şaşırdı, yıkıldı. Bizi Zoroğlu’na gönderen doktorun yanına gittik, “Ne yapalım” diye sorduk. “Siz kendinizden eminsiniz. Gerçek ortaya çıkar, terapiye devam edin” dedi.

Profesör, bizi kendine mecbur bırakmıştı. “Kişiliklerden biri intihara sürüklüyor” diyordu. Annem, babam bundan çok korkuyordu. Ben de Ketamin verdiği için kliniğe gitmek istiyordum. Profesör, babamın 2 hafta daha eve gelmemesini söyledi. Babam da suçlandığı için gerçek ortaya çıksın istiyordu. Benim için de korkuyordu. Kabul etti.

Salih Zoroğlu seanslarda annemi suçlamaya başlamıştı. Onlara ‘anne’, ‘baba’ dememi yasakladı. “İsimlerini de söylemeyeceksin, sadece isimlerinin ilk harfleriyle onlardan bahsedeceksin” dedi. Annemin babamı koruduğunu söylüyordu. Diğer doktoruma mesaj atıp bana terapi yapmamasını söylemiş. Böylece dayanağım olan o psikiyatristten de beni kopardı.

Nisan 2022’de seanstayken kriz geçirmişim. Annem telaşı fark edip odaya girdiğinde beni koltukta yatarken görmüş. Gözlerim dönüyormuş. Çantamın içinde sprey Ketamini görmüş. “Kızımın eline neden ketamin verdiniz ” diye bağırmış. “Ketaminden değil” demişler. Beni hastaneye kaldırmışlar. Orada kendime geldim.

Ben babamın bana tecavüz etmediğini söylediğimde Profesör çok sinirleniyordu. Ketamin dozunu sürekli artırıyordu. Bana “Diğer kişiliklerin kabul etti” dedi. Krizlerin ‘Hatırlama’ olduğunu anlattı. “Senin içinde 3 tane o... kişilik var. Onlar bunu istiyor” dedi. Ben kabul etmeyince öfkelendi. “Sen önce konsomatris, sonra eskort ve anne olunca da tacizci olacaksın, kendi çocuğuna bunları yapacaksın” dedi.

’AKLIMLA OYUN OYNUYORDU’

Seanslar sırasında aslında söylemediğim, anlatmadığım şeyleri ben söylemişim gibi anlattığını ve bunu da gerçekten inanarak söylediğini fark ettim. Çok meraklı birisi olduğum için cep telefonumla ses kaydı almaya başladım. Bu kayıtları dinliyordum ve söylemediğim şeyleri gerçekten ben söylüyormuşum gibi beni kandırmaya çalıştığını anladım.

Güvenim tamamen kırılmıştı ama kendimi çaresiz de hissediyordum. Çünkü bana o kadar fazla kendisi dışında bu hastalığı tedavi edebilecek kimse olmadığını söylemişti ki ondan başka kimsenin beni iyileştiremeyeceğine inanmıştım.

’BULANIK BİR GÖRÜNTÜ...’

Mayıs 2022’de Ketamin aldığım bir seanstan sonra eve gelmiştim. Gözümün önüne çok kısa, bir anlık, bebeklikten, hayal gibi, halüsinasyon gibi bulanık bir görüntü geldi. Ben dışarıdan kendi bebekliğimi görüyorum ve babam sanki bana o kötülüğü yapıyor gibi. Çok kötü oldum, ağlama krizine girdim. Anneme “Beni dışarı çıkar” dedim. Evden çıkmadan önce de Zoroğlu’na yazmıştım.Annemle arabaya bindik. Salih Zoroğlu annemi arayıp “Bingo, tamam artık. Bundan sonrası yokuş aşağı, kolay” dedi. Babasının boş bir evinin olduğunu, orada kalabileceğimizi söyledi. Eşi bize anahtar ve ilaçlar getirdi. Annem ile üç gün o evde kaldık. Çok fazla ilaç kullanıyordum, sürekli uyuyordum.

Ben babamın bunu yapmış olamayacağını biliyordum ama onu görmek istemiyordum. Sonra babama mesaj attım. Şöyle yazdım:

 “Baba kafam çok karışık hiçbir şey net değil, ben senin böyle bir şey yapmış olabileceğini düşünmüyorum, için rahat olsun, sıkıntı yok, kendini yıpratma, sadece biraz zaman ver sonra düzelecek her şey inanıyorum. Ne görmüş olursam olayım sana inanıyorum, sen benim canım babamsın.”

’EVDEN KAÇTIM’

Salih Zoroğlu’nun babasının evinde 3 gün kaldıktan sonra evimize gittik. Valizlerimi topladım. Annemle babam gitmeme karşı çıkıyordu, yalvarıyorlardı ama onları dinlemiyordum. Bu dönemde 18 yaşına girmiştim. Profesör evden ayırılıp tek başıma yanına gitmemi istiyordu. 9 Mayıs günüydü. Ben “Annem kliniğe getirsin” dedim. Bana kızdı. “Tek başına gelemeyecek kadar cesaretin yoksa terapilere devam etmemize gerek yok. İyileşmeyeceksin” diye mesaj atıyordu. Profesör “Taksiye bin, kliniğe gel” demişti. Evden kaçıp taksiyle muayenehanesine gittim.

’DEFOLUN BURADAN’ DİYE BAĞIRDI

Annemle babam peşimden gelmişti. Beni geri götürmek istiyorlardı. Zoroğlu, annemle babama “Defolun buradan” diye defalarca bağırdı. Anneme ‘Kadın’, ‘Karı’ diye hakaret ediyordu. Babam hiçbir şey yapmadığını söylüyordu. Ben de onlara gitmeleri için bağırıyordum. Sonunda beni kaybetme korkusuyla annem ve babam gitti.

O gece korkunçtu. O gün yine Ketamin verdiler. Akşam olduğunda ben içerideyken kapıyı kilitleyip evlerine gittiler. Klinikte yalnızdım, çok soğuktu, ne yastık ne yorgan vardı. Ağlama krizine girdim. Zoroğlu’nu arayıp iyi olmadığımı söyledim, kliniğe geldi. Koluma iğne yaptı ve terapi odasına götürdü. Ve burnumdan ilaç çektirdi. Terapi yaptı. Sonrasında ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum.

’BABASININ EVİNE GİTTİK’

Zoroğlu, ertesi gün klinikte çalışan psikolog kadın ile babasının evinde kalacağımı söyledi. Valizimi alıp o eve gittik. Benden iki, üç gün sonra benden iki yaş küçük bir kız çocuğu getirdiler. Bir de 14 yaşında erkek bir çocuk getirdiler. Çok perişan haldeydi. Zoroğlu bu evde de terapiler yapıyordu.

Ben artık babamı suçlamaya başlamıştım. Beni aileme böyle düşman etti. Herkesle iletişimimi kopardı. Salih Zoroğlu, babamdan şikayetçi olmamı söylüyordu. Ama ben bunu kabul etmedim.

Babam, annem sürekli Profesör ile görüşmeye çalışıyordu ama o kabul etmiyordu. O mesajlar duruyor. Babama da “ÇKB hastası” diyor ve yaptıklarını hatırlamadığını anlatıyor. Babam ise çocukluğundan beri her anı hatırladığını, kesinlikle böyle bir kötülük yapmadığını yazıyor. Profesör babamdan mallarını benim üzerime geçirmesini ve bir daha karşıma çıkmamasını istiyor. “Bizim derdimiz üzüm yemek bağcıyı dövmek değil” diyor. “Siz aradan çekilirseniz 3 ayda iyileşir” yazıyor.

Annem daha önce geldiğimiz için Zoroğlu’nun babasının evini biliyordu. Ben orada kalırken annem ile babam bu evin olduğu sokağa geliyormuş. Arabanın içinde dışarıdan sürekli eve bakıyorlarmış. Evde yatarken yanıma aldığım bir oyuncağım vardı. Onu kapıya bırakmışlar. Annem benim sevdiğim yemekleri yapıp kapıya koymuş. Ama hiç kapıyı çalamıyorlardı. Babam sonra anlattı, defalarca sabaha kadar orada durmuş. Bir sabah annem uzaktan izlerken ben, psikolog ve Salih Zoroğlu çıkmışız, ben ağlıyormuşum. Annem uzaktan ağlayarak izlemiş.

Bu evde kalırken beni ara ara kliniğe götürmeye başlamışlardı. Orada kısa süre dosyaları yerleştirdim. Klinikte artık Ketamin’i kendim alıyordum. Hatta etkilerini görmek için bilgisayarımın kamerasıyla kendimi kaydetmiştim.

’KARDEŞİNİ KAÇIRALIM’ DEDİ

Akşam eve geri dönüyorduk. Zoroğlu bir gün bana 100 dolar verdi ve “Banka hesabı aç” dedi. Pasaport ve vize alacağımı söyledi. Beni Almanya’ya gönderecekti.

“Kardeşini de anne ve babandan kurtarmamız lazım. Sana yaptıklarını ona da yaparlar. Onu kaçırmamız lazım” dedi. Erkek kardeşim o zaman 12 yaşındaydı.

Benim liseden mezuniyet törenim vardı. Annemle elbise almıştık. Ben o evdeyken mezuniyet balosu oldu, gidemedim. O evdeki son günümde okula sınav olmak için gitmem gerekiyordu. “Annem ben arabayla okula götüreyim. Söz hiç konuşmayacağım” dedi. Ben de kabul ettim. Okuldan çıktığımda arabada, ben de annemde ağlıyorduk. Annem “Kızım lütfen, başka doktora gidelim. Evine dön” dedi. Doktorun hepimizi manüpile ettiğini anlamıştım. “Tamam eve döneceğim” dedim. Zoroğlu bana çok ağır hakaretler etti, “Babanla yaşadıklarını sen de istiyorsun” deyince ben onun ne kadar sapkın zihniyetli olduğunu gördüm. Bunu çok daha korkunç ve küfür şeklinde söylemişti.

Zoroğlu’nun da hocası olan psikiyatri profesörüne gidip yaşadıklarımızı anlattık. Bunların çok korkunç olduğunu, bizi manipüle ettiğini anlattı. Çoklu Kişilik Bozukluğu teşhisi koymadı.

Bundan sonrası da çok kötüydü. Annem ve babamın yaşadıkları nedeniyle çok büyük suçluluk duydum. Onlar çok büyük acılar çekti. Ben eskiden gittiğim psikiyatristime döndüm. O da ÇKB olmadığımı söyledi, tedaviyle iyileşmeye başladım.

Salih Zoroğlu’ndan şikayetçi olmayı çok düşündük ama korktuk. Artık hayatıma devam etmek istiyordu, psikolojik olarak çok yıpranmıştım. Babama, anneme iftiralar atabilirdi. Hep “Başka çocuklara, anne-babalara da bunları yaparsa” diye düşündük, cesaret edemedik. BirGün’de çıkan haberinizi okuduğumda çok sevindim. Profesör başkalarına bize yaşattıklarını yapamayacaktı.

"Zoroğlu’nun mağduru çocuk anlattı: Beni böyle manipüle etti" haberi, 07 Ekim 2023 tarihinde yazılmıştır. 07 Ekim 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Zoroğlu’nun mağduru çocuk anlattı: Beni böyle manipüle etti haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Zoroğlu’nun mağduru çocuk anlattı: Beni böyle manipüle etti 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 27 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

SON HABERLER
  1. 10:24 4 askeri görmek herkesin harcı, 5. askeri bulmak ise üstün zeka ister: Sadece 9 saniyeniz var
  2. 10:20 Sevgililerin tartışması kanlı bitti! Kadın, erkeği bıçaklayarak öldürdü
  3. 09:59 Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu: AK Parti'de Erdoğan-Özel görüşmesinden kaygı duyanlar var
  4. 09:52 Türkiye kişi başı gelirde alt ligde
  5. 09:48 Mersin'de 450 milyonluk yasa dışı bahis operasyonu
  6. 09:38 Canlı yayında gözaltı: Kızlarını 100 bin TL'ye sattılar
  7. 09:31 Dev banka iflas etti, kapatıldı: İflasın maliyetini 667 milyon dolar
  8. 09:25 Euroleague'in deneyimli hakemi hırsızlık yaparken yakalandı
  9. 09:21 İYİ Parti'de kurultay günü: Salona seyirci alınmıyor
  10. 09:15 Erdoğan ile görüşmede ne konuşacak: Özgür Özel açıkladı
  11. 08:57 Hastaneye 5 yıl boyunca fazla fatura kesmişler
  12. 08:54 MEB’in hazırladığı yeni müfredatta “Atatürk ve Cumhuriyet” seyreltildi
  13. 08:47 Bursa'da üretilecek: Yeni Renault Duster tanıtıldı
  14. 08:42 Şevket Çoruh güzel haberi fotoğrafla duyurdu
  15. 08:36 Gonca Vuslateri anne oldu: Bakın kızına hangi ismi verdi
  16. 08:29 Mahmut Tanal, bakanlık önünde eylem başlattı
  17. 08:26 Real Madrid, Arda Güler'in golü ile kazandı
  18. 08:22 Bakan Yerlikaya duyurdu: 321 zehir taciri yakalandı
  19. 08:17 Kızılcık Şerbeti'nde Eylem Tok mesajı: Oğlunuzu nefret objesi haline getirdiniz
  20. 08:11 Murat Ağırel yazdı: AK Parti’den CHP’ye geçen belediyede seçim gecesi yaşananlar
Gündem Haberleri