250 avukattan Öcalan ile görüş için başvuru

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sosyal medyada Öcalan’ın yaşamını yitirdiği yönünde iddialar olduğunu belirterek yaptığı açıklamayla durumu yalanlaması üzerine yeniden tartışılmaya başlanan Öcalan’ın cezaevi koşullarına ilişkin avukatlardan açıklama geldi.

Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatları ile görüştürülmeyen Öcalan’la görüşmek için 250 avukatın yarın Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuracağını açıkladı.

Açıklamaya hukukçu Ercan Kanar, İHD İstanbul Şube Başkan’ı Gülseren Yoleri, Asrın Hukuk Bürosu avukatı Rezan Sarıca, Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatı Kader Tonç da destek verdi.

250 avukat adına açıklamayı yapan ÖHP Genel Merkez Yöneticisi Raziye Turgut, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde tutulan Öcalan ve diğer 3 hükümlünün cezaevi koşullarının gün geçtikçe daha ağır ve kabul edilemez bir hal aldığını söyledi.

27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatları ile görüştürülmeyen Öcalan’la son olarak 11 Eylül 2016 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan’ın görüştüğünü belirten Turgut, o tarihten bu yana  Öcalan’la tek bir temas sağlanamadığına dikkat çekti.

Turgut şöyle devam etti:

"11 Eylül 2016 tarihli bu görüşmeden bugüne kadar kendisinden ve İmralı Ada Cezaevinde birlikte bulunduğu diğer üç mahpus olan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan herhangi bir haber alınamamaktadır. 21 Temmuz 2016 tarihine dek “gemi arızası, hava muhalefeti'' gibi fiili gerekçelerle ret edilen görüşme başvuruları, bu tarihten itibaren İnfaz Hakimliği kararı gerekçe gösterilerek ret edilmektedir. Bu kararda OHAL şartları sebep gösterilerek İmralı Cezaevi ile her türlü iletişim, yazışma ve görüşme hakları süresiz olarak askıya alınmış, iptal edilmiştir. Oysa dayanak OHAL kararnamelerinde dahi böylesi total bir yasaklamaya olanak sağlanmamaktadır. Bir tutuklu/hükümlünün avukatı ile görüşmesini süre ve koşul şartları ile sınırlandıran hükümler KHK ile düzenlenmiştir. Ancak hiçbir kanun ya da kararname hükmünde avukat ya da aile görüşme hakkını tamamıyla ortadan kaldıran bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yasal olmayan / yasal dayanaktan yoksun bir kararın, fiili ya da idari bir kararla uygulanması hali söz konusudur ki, bu da hukuksallığın rafa kaldırılması anlamını taşımaktadır.

Bu haliyle yasal ve uluslararası hukukta tanımlanıp güvence altına alınmış Aile Görüşme Hakkı, Avukatla Görüşme Hakkı, Haberleşme ve İletişim Hakkı, Adil Yargılanma ve Savunma hakkı gibi neredeyse tüm hukuki haklarının engellenerek gasp edilmesi başlı başına kabul edilemez bir durumdur."

Turgut, tüm bu sebeplerle 27 Temmuz 2011 yılından bugüne kadar uygulanan avukat görüşme yasağını ve İmralı’nın hukuksal denetim dışı bırakılmasını kabul etmediklerini beyan ederek, Öcalan ve İmralı’da tutulan mahpuslar ile görüşme taleplerini bir kez daha yinelediklerini söyledi.

Turgut, yarın 250 avukatın  Öcalan ile görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunacağını açıkladı.