Adil Öksüz’ün tutuklanmasını isteyen savcı: Fethullahçı zihniyet hâlâ yönetiyor

Adil Öksüz’ün tutuklanmasını isteyen savcı: ... Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu bugünkü yazısında Adil Öksüz’ün tutuklanmasını isteyen savcı Cihan Ergün''ün ‘Fethullahçı zihniyet hâlâ yönetiyor’ ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü yazısında 15 Temmuz’un ardından Adil Öksüz’ün tutuklanmasını talep eden, daha sonra görev yeri değiştirilen ve 28 Ekim’de emeklilik dilekçesini veren savcı Cihan Ergün ile konuşmasına yer verdi.

Terkoğlu yazısında Cihan Ergün’ün görevi bırakmasının tek satır haber olmadığını belirterek kendisini Ergün'ü ayrıntıları konuşmak için aradığını dile getirdi. Terkoğlu yerinin değiştirilmesinden bahsettiğinde Ergün’ün “sürgün edildiği”ni söyleyerek düzelttiğini, “Beni sürgün eden zihniyet hâlâ işin başında” dediğini yazdı.

Terkoğlu’nun yazısında Ergün ile konuşmasını şöyle aktardı:

“Ergün’ün bir de uyarısı vardı: 'Ülkeyi yönetenler gaflet ve delalet içinde olmasınlar.’

'Kızgın mısınız?’ dediğimde şöyle cevapladı:

“Kimseye bir tepkim yok. Özgürce konuşup bağlarımdan kurtulmak için ayrıldım. Zaten darbeden bir ay sonra emeklilik sürem dolmuştu. ‘Çalışacak kimse yok’ dendiği için devam ettim.'

Asıl çarpıcı sözleri ise şöyleydi:

‘Fethullahçı zihniyet hâlâ yönetiyor. Bunlar bukalemun gibi her yere girer.’

Öksüz’ü serbest bırakan hâkimle karardan önceki konuşmasını hatırlattığımda şöyle yanıtladı:

'Bir hâkim savcıyı ya da savcı hâkimi, tutuklanmaya gönderilen adam için aramaz. Böyle bir usul yok. ‘20 yıllık hâkimsiniz bu yanlış, hele ben hiç aranmam’ dedim.’

Adil Öksüz konusunda acaba kendisinin eksik bıraktığı bir yer var mıydı? Ergün’den dinleyelim:

‘Savcının yetkisi belli. Ya tutuklamaya sevk ederim ya serbest bırakırım. Benim tutuklama yetkim yok. O yetki hâkimde. İstediği gibi kullanır. Gitsinler hesabı ona sorsunlar.’

Devlet kurumlarının ihmali mi vardı? Savcı Cihan Ergün’e göre cevabı var:

‘Tabii ki! Yasanın bana verdiği yetkinin tüm sınırlarını zorlayarak ben tutuklamaya gönderdim. Tutaydınız. Ya da kaçtıktan sonra dahi ülke sınırları içerisinde devletin bulup tutması gerekiyor. Kolluğunuz var, jandarmanız var, polisiniz var, istihbaratınız var. Velev ki bırakıldı. İki gün içinde ensesine binmeniz gerekirdi. Vaziyet böyle.’”