Eğitim Sen yayımladı: OHAL Sonrası Türkiye’de Üniversiteler Raporu

Eğitim Sen yayımladı: OHAL Sonrası Türkiye’d... Eğitim Sen, 12 Eylül darbesinin ardından Yükseköğretim Kurumu’nun 37. kuruluş yıldönümünde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2 yıl süren OHAL’in ardından Türkiye’de üniversitelerin durumunu incelediği bir rapor yayımladı.

“OHAL Sonrası Türkiye’de Üniversiteler” başlığını taşıyan raporda 1994’te imzalanan GATS (The General Agreement on Trade in Services – Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) ve 2001’de dahil olunan Bologna sürecinin siyasal iktidara sunduğu hedef ve amaçları yerine getirmek adına Yükseköğretim Kurumu’nun (YÖK) bir dizi girişimde bulunduğuna dikkat çekildi. Raporda, OHAL’le birlikte bu gidişe karşı duran, “Barış, emek, bilim” diyen ve sorular soran akademisyenlerin uzaklaştırıldığı, rektör seçimlerinin de yine OHAL sürecinde kaldırıldığı belirtildi.

Raporda, Kürt illerindeki kuşatmaya karşı “Bu suça ortak olmayacağız” diyen akademisyenlerle başlamak üzere OHAL süreci boyunca üniversitelerden toplamda 5 bin 904 akademisyen, bin 408 idari personelin kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile ihraç edildiği, bu ihraçlarda üniversitelere atanan rektörlerin ve yandaşların hazırlamış olduğu ihraç listelerinin büyük rol oynamış olduğunun altı çizildi.

'REKTÖR ARANIYOR' İLANLARI

OHAL sürecinde 15 vakıf üniversitesinin KHK ile kapatıldığı hatırlatılan raporda 44 bin öğrencinin belirsiz bir geleceğe sürüklendiğini altı çizildi. Ayrıca rektör seçimiyle ilgili düzenlemede, köklü üniversitelerde rektör seçimlerinin iktidar için tehdit olduğu ve düzenlemenin ardından artan tabela üniversiteleriyle beraber “Rektör aranıyor” ilanları ile karşılaşıldığı belirtildi.

'ÜNİVERSİTELERİN GELECEĞİNİ SERMAYE VE İKTİDAR BELİRLİYOR'

OHAL süresi içerisinde çıkarılan 7033 Sayılı “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” çıkarılmıştı. Bu kanuna göre “Teknoloji Transfer Ofisleri” kuruluyor, “kalite güvencesi” YÖK ile hayata geçirilmişti. Ayrıca Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu, Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu da tanımlanıyordu. Raporda çıkarılan yasa ve oluşturulan tüm bu kurullar aracılığı ile üniversitenin sanayi ile işbirliğinin, yani üniversitenin geleceğini belirleyenin sermaye kesimi ve hükümet olduğunun altı çizildi.

Raporda aktarılan bir diğer nokta ise 33/a ile araştırma görevlisi istihdam biçiminin kaldırıldığının da altı çizildi.