Güzel başlangıç

2020 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarına Türkiye İşkodra'da Arnavutluk karşılaşmasıyla başladı..Bu maçın benim için bir çok anlamı vardı...Birincisi, 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran 42 yaşındaki , "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim " diyen sarışın, mavi gözlü dev Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti Ulusal Takımımız ve karşıdaki rakip o yıllarda lise çağlarında özgürlük mücadelesini başlatanlardan biri olan, 1940'larda Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin başmimarı Enver Hoca'nın takımı uzun yıllar sonra bir spor müsabakası için sahaya çıkıyorlardı..

İkincisi, 2002 Dünya üçünclüğünden sonra geçen 17 yılı yanlışlıklarla heba eden , (acaba bu rakam tesadüfmü?) Ulusal takımımızın Şenol Güneş'in göreve getirilmesiyle yakalanan "iyimser hava" sahaya, skora nasıl yansıyacaktı...

Üçüncüsü ise, ülke futbolunun altına "güya" 14 yerli futbolcu, aslında 14 yabancı kuralını dinamit gibi koyan Türkiye Futbol Direktörü kartvizitli Fatih Terim ve buna onay veren Yıldırım Demirören federasyonunun yanlışlarını bir kaç ay içinde kırarak yaş ortalamasını 24'e indiren Lucescu'nun mirasına ne ölçüde saygı duyulacaktı??

Öncelikle Şenol Hoca, Emre, Gökhan gibi yaşlı tecrübelilerle Lucescu'nun gençlerini harmanladı, iyi bir kadro kurdu ve yarışa başladı... Önemli olan ilk maçtı, futbolda çıkış içinde olan Arnavutluk'a karşı puan kaybı yaşansaydı eğer mental açıdan çöküş yaşanırdı...

Unutmadan değineyim, 1923'ten bu yana ay-yıldızlı forma ile yüzlerce maça çıkan takımın son zamanlarda turkuaz, mavi, gri gibi saçma sapan renklere evrilen forması nihayet hayat bulmuş...Bu konuda Hüsnü Güreli ve Şenol Güneş'i kutluyorum..

Biraz sahanın içine girelim.. Şenol Hoca kendi takımı Beşiktaş'ta oynatmadığı 3/5/2 sistemiyle maça başladı, öylede sürdürdü.. Kaan, Melih, Hasan Ali'nin önünde Okay ön libero, sağ kanat Gökhan Gönül, sol kanat Hakan Çalhanoğlu, göbekte Mahmut ve Emre, ileride Cenk ve Burak... İlk yarı mental açıdan formda, arzulu bir takım gördük sahada.. Enerjik Arnavut'luk oyuncularının 2. bölgedeki atak başlangıçlarını top bize geçtiğinde 38 yaşındaki Emre tek paslarla rahatlattı , oyunu yönlendirdi.. Tabi bu konuda soru işareti 2020 ve 22'de bu oyuncunun yerine kimi oynatacağız?? Benim adaylarım Mahmut, İrfan Can ve Dorukhan...

Maç dengeli giderken ilk yarının ortalarında Mahmut'un presiyle kazanılan top Burak-Cenk verkaçıyla Burak plasesiyle Arnavutluk ağlarıyla buluştu...1-0 öne geçtik....Arnavutluk ilk tehlikeli atağını 37'de Uzuni yle gerçekleştirirken bizimkilerin devre sonuna kadar tek şutu yoktu rakip kaleye...

İkinci yarıya yorulan Gökhan'ın yerine Zeki ile başladık, bu arada belirtmeliyim, 3/5/ 2'nin kanatları en zor bölgelerdir, 34 yaşındaki Gökhan, bu görevi iyi niyetle ancak bir devre kaldırabilir.. Arnavut ekibi maça asılırken 58'de ilk attığımız ilk şut Hakan Çalhanoğlu nun nun ayağından 2-0'ı getirdi...

63'de Emre'nin yerine 22 yaşındaki Dorukhan girdi, bu oyuncu Lucescu'nun mirası değil, tamamen Şenol Hoca'nın eseri, umarım bu tip oyuncuların sayısı artar...88'de kaleci Mert Memuhaj'ın gollük şutunu kurtardı ve benim felsefeme göre ilklerin her zaman zor olduğu bir 90 dakikayı kazançla kapattık... Salı günü Eskişehir'de Moldova ile oynayacağız, beklenen muhtemel 3 puan kısa boylu eleme grubunda takıma avantaj sağlayacağı kesin, ama esas sınavlarımız Fransa ve İzlanda maçları, kimse kendisini aldatmasın...

Bir başka konuya değinmek istiyorum yazımın dibine gelirken...

Fatih Hoca federasyondan alacağı tazminatı Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışlayacağını açıklamış...

Hocam, ülkenin Cumhurbaşkanı, "Bay Kemal"den aldığı, alacağı tazminatları Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağını beyan etti.. Sen bunları geç istersen, bak Karadenizli Güneş'e, iki maçlığına para almayacağını söyledi...Üstelik, 16 yıl önceki kontratından doğan haklarını federasyondan alamamış birinden söz ediyorum...

Yıllardır ilk kez ulusal takımın aldığı galibiyete sevindim,

Yetmez , ama evet...