ENDÜLÜS'DE RAKS

     2022 FIFA Dünya Kupası Elemelerinde ikinci maçımızı deplasmanda  Norveç ile pandemi nedeniyle İspanya nın güneyi Endülüs özerk bölgesinin turizm kenti Malaga da oynamak aslında  avantajımızdı, çünkü iklim şartları Norveç gibi sert olmayacaktı..Gerçi Vikingler 4 gündür Cebelitarık karşılaşması için bölgedeydiler ve bir ölçüde hava şartlarına alışmışlardır diye düşünüyorum, ama yinede bu maçı Oslo da  oynayamamak dezavantajları sayılır..

 

     Norveç Ulusal takımı ısınmaya  üzerlerinde " Human Rights on and off the pitch" yazılı formalarla çıktılar, türkçesi " saha içinde ve dışında İnsan Hakları" olan bu mesaj çok anlamlıydı, rakiplerinin ülkesinde olmayan  bu konuya parmak basanları tebrik ederim..

 

     Skor olarak fiyakalı Hollanda galibiyetinden sonra grubun güçlü takımlarından Norveç karşılaşmasına yine 9 lejyoner+ Uğurcan ve Ozan Tufan la başladık,  sağ savunmada Mert Müldür ve stopperde Kaan Ayhan tercihleri dikkat çekici ve doğruydu..Rakibimizde ise yakından tanıdığımız Sörloth ve gol makinası Haaland gibi iki kule vardı, çekiniyorduk, ama dakikalar ilerledikçe gördük ki havadan gelen ilk toplara temas etmek ve yerden  kademeli savunma anlayışıyla önlemler alınmış..Buna rağmen ikisinin birer golü kıl farkı ofsayta takıldı ve 1-0 öndeyken Sörloth  un beraberlik  şutu direkten döndü, bu anlarda futbol şansı yanımızdaydı..

 

      Henüz 4. dakikada savunmadan hızla çıkarak gelişen organize atağımız 5 pas sonrası Ozan ın ayağından Norveç fileleriyle buluştu. Skor  olarak geriye düşen rakip yüklenmeye başladı, genelde kanatlara inip orta yaparak kulelerini kullanmaya çalışan Norveç forvetleri karşısında Çağlar, Kaan, Mert, Umut ve ceza alanına yardıma gelen Okay ve Ozan, hatta kornerlerde Burak çok başarılı ilk hamleler yaptılar ve kazanılan topları Hakan Çalhanoğlu önderliğinde oyuna sokarak çok iyi bir gününde olan Yusuf Yazıcı driplingleriyle karşı ceza alanına taşıdılar..

 

       Bunlardan birinde kazanılan korneri Yusuf kullandı ve Çağlar uzun rakiplerinden 20-30  santim daha fazla yükselerek takımını 28 de iki farklı üstünlüğe yükseltti..Bu gol takımımızın özgüvenin artmasına neden oldu ve Norveç li oyuncuların  moral direncini büyük bir ölçüde kırdı, oyun inisyatifinin bize geçmesine yol açtı..36 da El Younoussi nin avuta giden tehlikeli şutundan  başka devre sonuna kadar pozisyon vermezken 42 de Yusuf la 3. gole çok yaklaştık..

 

       Norveç ikinci yarıya nedenini anlayamadığım kaleci değişikliğiyle başladı, Jarstein in yerine Nyland girdi, tabi, soyunma odasında neler yaşandı bilmiyorum...

 

       İkinci 45 de orta alanda bol ve isabetli pas oyunuyla hem üstünlüğümüzü koruduk, hem de dakikaları erittik..Bir de 58. dakikada  Hakan ın nefis pasını aynı güzellikle değerlendiren Ozan ın muhteşem golü gelince maç orada bitti adeta..

 

        Skoru  bulan Şenol Güneş Salı günü oynanacak Letonya maçını da  düşünerek 70 de oyuncu değişikliklerine başvurdu, Hakan , Yusuf ve Kenan yerlerini taze kuvvet Taylan, Caner ve Enes Ünal a terk ettiler..Bu tercihlerle skoru koruma fikri ön plana çıktığından rakip son ümit üstümüze gelmeye başladı, 78 de Odegaard ın şutunu Uğurcan yerinde bir refleksle önledi ve 2 dakika sonra Thorstvedt  Caner e tehlikeli girince kırmızı kartla oyun dışı kaldı..Burada İspanyol hakem Hernandez nezdinde  bir parantez açmak istiyorum,  VAR sisteminin olmadığı eleme maçlarında tüm sorumluluğu üstüne almak bir hakemin yönetimini nasıl pozitif yönde etkiliyor, şahit olduk. umarım FIFA heyeti Katar a kadar aklını başına alır ve bu ucube sistemden vazgeçer...

 

      Özet olarak grubumuzda en önemli rakipler  olan Hollanda ve Norveç i 4-2 ve 3-0 lık skorlarla geçmek, bu başarıyı da olumlu futbolla süslemek kolay değildi..Ancak göz ardı edilmemesi  gereken bir unsur  var, Avrupa nın 5 büyük liginde oynayan futbolculardan  oluşan kemik kadronun bu sonuçlardaki payı % 100...Bu gerçek ülke futbolundaki saçma sapan, hiçbir kritere dayanmayan , milyon Euro ların sokağa atıldığı  16 yabancı kuralının minimize edilmesi ve kendi özkaynaklarımıza dönülmesi için hemen hamle yapılmasını işaret ediyor..

 

     Dünkü mutlu gecenin tek bir olumsuz yanı  vardı, yayıncı kuruluş, yani hepimizin vergileriyle beslenen TRT nin maç anlatıcısının  tarzı;  90 dakikayı radyo yayını gibi sundu, zaten gördüğümüz aksiyonları bol laflar katarak  kulağımızı tırmaladı ve de "bizim çocuklar" sloganını  sıkça kullanarak tabirin anlamını törpüledi, en azından ben rahatsız oldum....