İmamoğlu, Kurum'a çağrıda bulundu: "Gel, bekliyorum"

İmamoğlu, Kurum'a çağrıda bulundu:

İmamoğlu, Kurum'a çağrıda bulundu: "Gel, bek... İmamoğlu, Murat Kurum'a çağrıda bulunarak, “5 Mart Salı günü, yani 3 gün sonra, sabah 11.30’da, seni Sultangazi'deki tesislerimize, lojistik sahaya davet ediyorum, gel. Orada birlikte İstanbulluların yardımlarını, hep birlikte Gazze'ye yolluyoruz. Gel. Bekliyorum," sözlerini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin Zeytinburnu İlçe Belediye Başkanı adayı Onur Soytürk, Adalet Meydanı'nda düzenlenen halk buluşmasına iştirak etti.

"TAM BİR HALK İTTİFAKI, HALKIN VİCDAN İTTİFAKI, GÖNÜL İTTİFAKI VAR"

"Ben ne 31 Mart 2019’da ne 23 Haziran'da ne de geçtiğimiz seçimlerde gözetlemediğim bir şeyi söyleyeceğim" diyen İmamoğlu, konuşmasında özetle şu sözleri söyledi:

"Artık alanlarımızda, otobüs selamlama yaptığımız caddelerde, tam bir halk ittifakı, halkın vicdan ittifakı, gönül ittifakı var. Ailelerin ittifakı var burada. Herkes var burada. Ben, öyle bir ailede büyüdüm ki, o ailede her siyasi görüş vardı. Her partiden insan vardı. Görüşü, etnik kökeni, inancı ne olursa olsun, fark etmez; İstanbul'u yanımda o kadar kuvvetli hissediyorum ki, dünyanın en mutlu insanıyım.

Bu şehrin güzel insanlarının, milletimizin bana verdiği güç bir başka, verdiği enerji bir başka. Yol dostlarım burada. Yönetici dostlarım, milletvekillerim, parti meclisi üyelerim burada. İçten söylüyorum; şu 29 gün geçse de bir an önce gene milletimizin arasına karışarak, bu şehrin her ilçesine, her mahallesine, çocuklarına, gençlerine hizmetlerimizi, katlayarak devam etmeyi yaşasak."

"24 SAAT DOLMADAN KENDİ SÖYLEDİKLERİNİ ÇEVİREN VE YALANLAYANLARA BENZEMEM"

"Kalben söylüyorum güzel anneciğim; ben zaten, 24 saat dolmadan söylediklerini yolda giderken bile döndüren, 24 saat dolmadan kendi söylediklerini çeviren ve yalanlayanlara benzemem. Ve içten söylüyorum: Bu kardeşiniz, size verdiği her sözü yapmak için gecesini gündüzüne katan bu kardeşiniz söyler ve inanın yapar. Bu kardeşiniz sizi aldatmaz. Bu hemşehriniz sizi aldatmaz. Zaten siz aldananı da sevmezsiniz, aldatanı da sevmezsiniz.

Bakın onlar ne yapıyor? Bir gün, ‘Onu davet etmedik. Kendi kendine davet uyduruyor’ diyorlar. Ertesi gün, ‘Koltukta adı vardı. Niye gelmedi’ diyorlar. Yani sözleri bir gün, sözleri. Ya da bu milletin parasıyla, bu milletin vergisiyle çalışan fakat bizim adımızı bile anmayan TRT'ye çıkar, ‘Benimle yayına çıkamaz, benimle proje tartışamaz’ der, bir gün geçer, ‘İstanbul'u konuşacağımız her alanda olmaktan zevk duyarım’ diye ben söyleyince, hemen geri adım atıp… ‘Samimi değil’ der benim için. Yahu ben size bir şey söyleyeyim mi? Bunları tarifleyen, bu arkadaşı ve ekibini tarifleyen bir söz: Hani milletimiz bilir; tornistan."

"ŞİMDİ EĞRİ BÜĞRÜ DEĞİL, BÜKLÜM BÜKLÜM, KIVIR KIVIR BİR HALLERDELER"

"Bir başka örnek daha vereyim mi tornistana: Felaket projesi. Allah'ın izniyle yaptırmadık, yaptırmayacağız Kanal İstanbul'u, yaptırmayacağız. Bu milletin geleceğini çalamayacaklar. Bu memleketin topraklarını, bu milletten alamayacaklar. Yaptırmayacağız. İşte o felaket projesi Kanal İstanbul için, bağıra bağıra, hatırlayın televizyondaki röportajlarını… ‘Ya-pa-ca-ğız.’ Öyle diyorlardı, hatırlayın. Şimdi de ne diyor?

Hatta ona soru soran, gazetecilere de fırça atıyor. ‘Neden sürekli bana bunu soruyorsunuz’ diyor. Erzincan'daki o skandal ihmallerine… Rahmet diliyorum. Hala ulaşılamayan 9 madencimizin acı hatırasına binaen, o konuya hiç girmeyeceğim. Ama bunların seçimler gelince büründüğü hallere, inanın acı acı gülüyorum. Hani vardır ya; bir de kendileri parolayı çok kullandılar. Neydi? ‘Dik dur, eğilme.’ Vallahi şimdi eğri büğrü değil bunlar, büklüm büklüm, kıvır kıvır bir hallerdeler. Tuhaf halleri var, tuhaf."

"SADECE BİR KİŞİNİN BUYRUĞUNDA YA DA TENSİPLERİYLE İŞ YAPTIKLARI İÇİN ÜZÜLÜYORUM"

"Bu hallere düşmelerine vallahi billahi üzülüyorum. Çünkü niye biliyor musunuz? Ben bu memleketin, kim olursa olsun, hiçbir ferdine… Onlar düşman tavrı yapıyor ya düşman tavrı. Ben bu memleketin hiçbir insanına öyle demem, demedim. Bakmam, bakmadım. Dolayısıyla ben onları nasıl görüyorum biliyor musunuz? Şu anda her gün bana laf yetiştiriyorlar ya. Ben onları devletteki çalışma dostlarım görüyorum, biliyor musunuz? Ama bunlar, tembel dostlar. Bunlar çalışmıyorlar. Onun için onlara gülüyorum. Ama aynı zamanda üzülüyorum. Fikirleri ve vicdanları hür olmadığı için üzülüyorum. Onlar, yalnız bir kişinin buyruğunda, boyunduruğunda ya da tensipleriyle iş yaptıkları için üzülüyorum. Bazen bunlar için boşuna mı üzülüyorum, diye de düşünmüyor değilim.

Neden? Hatırlayın lütfen. 2019’da ne diyorlardı Ekrem İmamoğlu için, ‘Binali Yıldırım mı diyeceksiniz, Sisi mi diyeceksiniz’ diyorlardı. Sisi ben oluyorum bu arada. Sisi dedikleri de bu arada Mısır Cumhurbaşkanı. ‘Kötü’ dedikleri Sisi'nin, 15-20 gün önce ayağına gittiler; doğru mu? Allah, öyle bir günde bunu yaptırıyor ki; Sevgililer Günü'nde yaptırıyor. Hatta, ‘Sevgili arkadaşımı Ankara'da misafir ederim’ de diyor. ‘Çok arzularım’ diyor. Ne zaman dedi? 14 Şubat Sevgililer Günü'nde. Kimse ‘hayırdır’ demiyor. O gün onu alkışlayanların hiçbir tanesi, çıkıp da ‘Yahu kardeşim, hayırdır’ demiyor. ‘Nedir bu U dönüşü’ demiyor?"

"MEKKE'YLE ESENYURT NE ALAKA DEĞİL Mİ?"

"Bir başka örnek daha vereyim. Yine 2019’da ne dediler? Bunların sözlerini hatırlıyorum da Allah esirgesin. Böyle bir söz desem, bu tarz sözleri ben söylesem var ya, bu milletin huzuruna vallahi çıkamam. Bu yüz müdür, meşin midir; anlamadım. Nasıl bir yüz var bunlarda, ben anlamadım. ‘Esenyurt düşerse…’ Bak bak, söze bak. Lafın ağırlığına bak. Neymiş efendim, ‘Mekke düşermiş.’ Allah aşkına ya. Allah sizi ıslah etsin. Yahu Mekke'yle Esenyurt ne alaka değil mi? Milletin arasına nifak sokacaklar ya; milletin o inancını kullanacaklar ya… Şimdi ben size söyleyeyim. Şurada, yollarda gezerken, bazen, -inanın 100’de 1 görüyorum Allah'ıma şükür. 5000’de 1 görüyorum da ben gene de 1000’de 1 diyorum- bazen surat asık, böyle sert bir şekilde bana bakan seçmenler görüyorum. Ben söyleyeyim.

Kalben biliyorum; beni tanıdıkları için değil, tanıyamadıkları için kızgınlar. Yoksa beni tanısınlar var ya kalbine sokacak, bir daha çıkarmayacak. Onu da biliyorum. Az önce orada, parti binasındaydılar. Tepedeydiler. Onlara merhaba verecektim, buradan içeri gittiler. Ama evinin camının arkasında beni dinliyorlar şu anda. Bak vallahi beni dinliyorlar. Sanıyorlar ki Ekrem İmamoğlu bu tarz şeyleri anlamıyor. Bana kızgın bakıyorlar. Niye? Bu yalan ifadeleri dinledikleri için, bu yalan konuşmaları, bu yalancıları dinledikleri için."

"SANIYORLAR Kİ BU MİLLET, BU UCUZ NUMARALARI YUTACAK"

"Şu 12-23 kanal var ya; bizim, paramızla bile reklamımızı almıyor. Senin, benim paramla yayın yapan TRT bile reklamımızı almıyor. O yöneticiler ne yapıyor biliyor musunuz? 86 milyonun kul hakkını yiyorlar. Zehir zıkkım olsun onlara. Bakın o yöneticiler, kul hakkı yiyorlar. Sanıyorlar ki bu millet, bu ucuz numaraları yutacak. Yutmaz. İşte onun için, inançları sorun edip; neymiş? ‘Esenyurt düşerse, Mekke düşermiş.’ Ne oldu? Esenyurt'u da kazandık. Mekke de Esenyurt da düştü mü? Düşmedi. Her şey yerinde kardeşim.

Şimdi, bu Mekke, Esenyurt meselesini alet ettiler ya. O zaman sanki işe yaramış gibi, bu acemi aday dayanamadı, dün bir laf yetiştirdi. Neymiş efendim? Bak, söze bak Allah'ınızı severseniz: ’31 Mart'ta Gazze'deki mazlumlar sevinecek.’ ‘İBB'yi ben kazanırsam’ yani o kazanırsa, ‘Gazze'ye yardım edeceğim’ demiş. Neresinden tutarsan, eline geliyor. Ey Allah'ın adamı, ey güzel adam; ne diyeyim sana? Daha ne diyeyim yani? Allah seni ailene bağışlasın. Git, ailenle yaşa. Ama bu şehri sen bilmiyorsun, bu şehrin insanını hiç bilmiyorsun."

"SAYIN ERDOĞAN'IN SAĞI SOLU BELLİ OLMAZ…"

"Ben bu laftan ne anlarım biliyor musunuz? Aslında farkında değil; hükümeti eleştiriyor burada. Yani koca Türkiye Cumhuriyeti Gazze'ye yardım edemedi, o gelince edecekmiş. Acemi adayın dengesi o kadar bozuk ki, farkında olmadan, aramızda kalsın onu eleştiriyor. Aramızda kalsın, Sayın Cumhurbaşkanı'na diyor ki, ‘Gazze'ye yardım et. Bak sen etmedin. Ben gelirsem, ben edeceğim’ diyor. ‘İBB Başkanı olursam, yardım edeceğim’ diyor. Daha yeni başladık. Kavga etmeyin. Yan yana afişleriniz var. Sonra makası alır, kesmeye başlarlar.

Bak; Sayın Erdoğan'ın sağı solu belli olmaz. Resimlerden de bir gün sonra seni pat diye çıkarıverir, tek kendi resimleriyle seçime girer İstanbul'da. Öyle yapar mı? Yapar, vallahi yapar. Ben zaten umuyorum. Bir hafta, bilemedin iki hafta sonra meydanlarda; söyleyeyim. Dayanamayacak. Yine dayanamayacak. Keşke memleketin gerçek problemlerine eğilse. Ama hani bir laf vardır ya; ‘Boynunu eğri demişler, nerem doğru ki’ demiş. Bunların işi böyle. Ben, bunlara boşuna ‘su kaynattı’ demiyorum. Boşuna ‘kayış attılar’ demiyorum. Vallahi Allah yardımcıları olsun. Ama neyse. Bu zor zamanlarda, emeklilerimizin yüzünün gülmediği zamanlarda, dar gelirlerinin sıkıntılarını had safhada olduğu zamanlarda, enflasyonun tavan yaptığı zamanlarda, Allah razı olsun, İstanbul'da yüzümüzü güldüren bir acemi aday var. Yüzümüzü biraz güldürdü."

"MİLLETİMİZ ADINA YARDIMLARINIZ, GAZZE'YE GİDİYOR"

"Bu yardım mevzuları, duyarlı konulardır. İstismar mevzuları değildir. Bu kardeşiniz, bu işlerin reklamını yapmadı, yapmaz. Ama madem bu konuyu açtı; söyleyeceğim. Yakın çevremizdeki her savaştaki mazlum insanların yanında olmayı, kendi namıma değil, İstanbul halkı adına esirgemedik. Bu memleketin ve bu şehrin yönetimi olarak, her zaman yanlarında olduk, olmaya devam ediyoruz. Bakın Rusya-Ukrayna savaşı. Bu süreç içerisinde, belediyemiz olarak, özellikle Odessa kentine ve de göç etmiş Ukraynalı insanların farklı ülkelerde, şehirlerde çocuklarına, özellikle kadınlara dönük yardımları, sizler adına yolladık. Helali hoş olsun kardeşim.

İsrail'in insanlık dışı Gazze saldırısı başlayınca, yönetici ekibimizle hemen o gün oturduk, İBB Meclisi'ne önergemizi verdik. Gazze yardımı için, karar çıkarttık. Bölgeye yardım ulaştırılması belli şartlarda oluyor. Bu süreci ülkemiz adına da bir tek AFAD planlıyor. AFAD'la birlikte bu süreci bekledik. Sonuçta izin çıktı. Hazırlıklarımızı bitirdik. 2 gün sonra, milletimiz adına yardımlarınız, Gazze'ye gidiyor."

KURUM’A "GAZZE" ÇAĞRISI YAPTI: "ÇEKİNME, GEL"

"Buradan sayın adaya yeni bir davette bulunuyorum. Bu davet işi olunca başı dönüyor ama… 5 Mart Salı günü, yani 3 gün sonra, sabah 11.30’da, seni Sultangazi'deki tesislerimize, lojistik sahaya davet ediyorum, gel, orada birlikte İstanbulluların yardımlarını hep birlikte Gazze'ye yolluyoruz. Gel. Bekliyorum. Çekinme, gel. Biz sana benzemeyiz. Davetimiz de asildir, misafirperverliğimiz de asildir. Gel. Gel. Çekinme. Senin gibi, misafire kaba saba sözler etmeyiz, ettirmeyiz. Yanıma gel, el ele, yardımları İstanbul halkı adına, birlikte Gazze'ye uğurlayalım. Ata’mızın güzel bir sözü var. Her evladımız için bir vasiyettir: Fikri hür, vicdanı hür nesiller…

İşte akıl da vicdan da hür olmayınca, insan böyle mekanikleşiyor. Ne diyeceğini bilmiyor. Çünkü bunlar, talimat alarak iş yapmaya alışmışlar. Ben de yüzlerce örneği var; onlara girmeyeceğim. İnşallah 31 Mart'ta, 16 milyon insanımızla birlikte ne yapacağız? Bu fikri hür, vicdanı hür olmayanları bile özgürleştireceğiz, özgürleştireceğiz. Hani şu bir parmak eksilterek el sallıyorlar ya; 31 Mart'tan sonra o parmaklarını da özgürleştireceğiz. El sallayacaklar serbestçe. Böyle bir siyasi süreç olmamıştır. Onun için o kadar sorunluğumuz büyük ki, yalnız bu seçimi 16 milyon insan için değil, fikri ve vicdanı hür olmayan o bir avuç insanı da özgürleştireceğiz kardeşim. Var mısınız özgürleştirmeye?"

"16 MİLYON HEMŞEHRİM, DAĞ GİBİ YANIMDA"

"Bana diyorlar ki; ‘Bu seçimde tek kaldın. Bak her parti adayını çıkardı. Hatta bağımsız adaylar çıktı. 52 tane aday var. Tek kaldın, bu kez işin zor.’ Ben de diyorum ki; Allah'ıma bin şükür, kul hakkı yemedim kardeşim. Haram yemedim. Hak edenin hakkını, hak etmeyene vermedim. Eş, dost, akraba kollamadım. Kimseyi ‘oy verdi, vermedi’ diye, vallahi billahi ayırt etmedim. Eşit ve adil hizmet vermeye, en yüksek seviyede çaba ettim.

Ayrımcılık yapmadım. 5 senenin sonunda ne yaptıysam, şunu yaptım: Milletin parasını, millete verdim. Vermeye devam ediyorum kardeşim. O yüzden tek değilim. Zaten söylediniz. Benim 16 milyon hemşehrim, dağ gibi yanımda, dağ gibi. 52 değil, 152 rakip de çıksa, 31 Mart akşamı, biz, İstanbul'la birlikte oluruz. İstanbullularla birlikte olur ve anlaşırız. Hem de öyle güzel anlaşırız ki, hayal kuranlar şaşa kalır. 31 Mart akşamı daha mutlu, daha güzel ve çok daha başarılı bir İstanbul ve Zeytinburnu için hem bana hem de Onur Soytürk'e destek vermeye hazır mıyız?"

"İmamoğlu, Kurum'a çağrıda bulundu: "Gel, bekliyorum"" haberi, 02 Mart 2024 tarihinde yazılmıştır. 02 Mart 2024 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan İmamoğlu, Kurum'a çağrıda bulundu: "Gel, bekliyorum" haberi 2024 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. İmamoğlu, Kurum'a çağrıda bulundu: "Gel, bekliyorum" 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 05 Mayıs 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 04:23 Masrafı yok diye bol bol ekildi: Sarı altında hasat erken başladı!
  2. 04:18 Hızlı kilo vermek istiyorsanız 3 beyazdan uzak durun!
  3. 04:16 En sevilen iki ürün birleşti ortaya şaheser çıktı: İşte gelin çantası tarifi
  4. 04:15 Şipşak kurabiye: Tahinli kurabiye tarifi
  5. 04:13 Ustaların tarifi: 15 dakikada orjinali aratmayan su böreği
  6. 04:11 Bu şekilde saklayan muzu 1 ay taptaze tutuyor!
  7. 03:18 5 Mayıs 2024 Günlük burç yorumu
  8. 02:47 Restoranlarda tepki çeken uygulama! Uzmanı uyardı: Ödemeyin
  9. 02:44 iPhone'da bulunan kilit ekranı özelliği Android'e de geliyor
  10. 02:43 Amazon'un satışları ilk çeyrekte arttı!
  11. 02:41 Kan grubuna göre hastalık riskleri neler? En şanslılar o kan grubuna sahip olanlar çıktı
  12. 02:40 On milyonlarca kişi WhatsApp'a gizlice giriyor!
  13. 02:37 Teknoloji şirketlerinde işten çıkarmalar dünya genelinde devam ediyor!
  14. 02:35 Üniversite-sanayi arasındaki dijital köprüyü kuracak uygulama: JobSocial
  15. 02:33 Araştırma üniversitelerine AR-GE için 503,9 milyon lira bütçe
  16. 02:32 Google yapay zekanın verimli kullanımı için eğitim veriyor
  17. 02:28 Türk mühendisler devletlerin sakladığı sırrı keşfetti!
  18. 02:26 Sevgilinizin sizi aldattığını nasıl anlarsınız? Sosyal medyada "Bunu deneyin" diyerek paylaştı!
  19. 02:24 Bu besinler mutluluk hormonlarını tavan yaptırıyor!
  20. 02:19 5 Mayıs 2024: Tarihte bugün
Politika Haberleri