İsmail Saymaz: Mağduriyetin sembolüydü, zulmün aracı oldu

İsmail Saymaz: Mağduriyetin sembolüydü, zulmün aracı oldu

İsmail Saymaz: Mağduriyetin sembolüydü, zulm... “Başörtüme laf etti” diyerek, ağız dalaşını provoke ediyor.

Günlerdir Kabataşvari bir tiyatroyu izliyoruz.

Kanal 7 muhabiri Meryem Nas, 11 Ocak'ta Beşiktaş’ta manavda çekim yapıyor. Bu sırada, manavın bir köşesinde torbasına soğan dolduran iç mimar Aylin A.’ya izin almaksızın mikrofon tutup kamera doğrultuyor. “Kışın karpuz görünce çok şaşırıyor musunuz?” diye soruyor.

Aylin A., izinsiz çekim yapılmasına itiraz edince Meryem Nas, “Sen gazeteciliği bana öğretemezsin” diye bağırıyor. Sanırsınız, memleketin en yakıcı meselesine ilişkin hiç cesaret edilmeyen bir soru yöneltiyor.

Altı üstü, karpuz!

Aylin A. da “Bence kafan biraz hava alsın, ondan sonra konuş. Oksijen gitmiyor herhalde” diye yanıt veriyor.

Hoş olmamış.

Keşke vermeseymiş.

Ancak Nas, “Başörtüme laf etti” diyerek, ağız dalaşını provoke ediyor.

Aylin A.’nın kolundan çekiyor.

Peşinden gidiyor.

Küstahlık bu kadarla sınırlı kalmıyor.

Nas, ertesi gün manava gelerek, güvenlik kamerası görüntüsünü istiyor. Manav vermiyor. Nas bir yetkiliyi arayarak, yardım istiyor. Savcılık el koymaya karar veriyor ve görüntüler alınıyor.

Aynı gün Aylin A. suç işlemediği ve gerçekte mağduru olduğu halde hakaret suçundan gözaltına alınıyor. Bir gün nezarethanede tutulan Aylin A., haftada bir gün karakolda imza vermek kaydıyla serbest bırakılıyor.

Meryem Nas’ın çalıştığı Kanal 7 ve Ülke TV bu genç muhabiri uyarmaları gerekirken, provokasyonu büyüttüler. Aylin A., günlerdir bu ve diğer yandaş ekranlarda başörtüsü karşıtı ve din düşmanı diye hedef gösteriliyor.

Ekrandan küstahlık, kibir ve şımarıklık akıyor.

90’larda mağduriyetin sembolü olan başörtüsü bugün provokasyon peşindeki bir kadın muhabirin elinde zulmün aracına çevriliyor.

Aylin A.’yı arayıp yaşadığı mağduriyeti kendisinden dinledim.

Ne oldu o gün?

O kadar komik ki inanamazsınız. Eğilmiş soğanımı seçiyorum. Bunların uzaktan çekim yaptıklarını gördüm ama umursamadım. Birden bire o parlak ışığıyla kamera ve mikrofon, soğanımı seçerken belirdi yanımda. Hangi kanaldan geldiğini söylemeden, mikrofonu uzattı ve soru sordu.

Ne sordu?

“Kışın karpuz görünce çok şaşırıyor musunuz?”

Ee?

Kameranın ışığı parlaktı ve gözüme giriyordu. Elimi kamaraya tutarak, kayda izin vermediğimi söyledim. O kadar saçma ki. Soğan alan birisi yani, rahat bırakın. “Soru soracaktık” deyince “Lütfen, kayda izin vermiyorum, mahkemeye gitmek durumunda kalmayalım” dedim. Bağırmaya başladı. Bu arada hangi kanaldan olduklarını bile bilmiyorum. İfade de öğrendim. Onu bile tanıtmadılar. O kamera iniyor, kalkıyor; mikrofon geliyor, gidiyor. Sürekli “Bir çekim yapacağınız zaman izin almanız gerekir” diyorum. O da “Sen bana gazeteciliği öğretemezsin” gibisinden nefes almadan konuşuyor. Muhatap olmak istemiyorum. Aldım üç beş soğan. Tarttım ve ücretimi verdim. Uzaklaşmaya çalışıyorum. Çok sinirlendim. “Önce insanlığı öğrenin, kafan hava alsın, ondan sonra konuş” diyorum. “Başörtüme mi laf ettin” diyor. Başörtüsüyle ilgili tek yorumu yapan kendisi.

Siz başörtüsünü kastetmediniz mi?

Hayır, canım, ne başörtüsü! Kafasını çalıştırmıyor, ondan bahsediyorum. Ders çalışırken, “git bir dolaş, kafan hava alsın” denmez mi?

Ben şeyi severim zaten, insanlar farklı ve çeşitli olsunlar. Yeşil üstüne turuncu puantiyeli olsun. O başörtülü olsun. Ötekisi bone taksın. Ben bu renkliliği seviyor, destekliyorum.

Sonra?

Hanımefendi ısrarla peşimden geliyor. “Başörtüme laf ettiniz” diye. Dayanamayıp isyan ediyorum; “Sizin bayağı ciddi algılama sorununuz var” diye. Arkamı döndüm, eve gittim. Ertesi gün bir telefon. “Beşiktaş Karakolu’ndan arıyoruz, ifadeye çağırıyoruz” dediler. Saat 14’tü. Bir saat içinde gittim. Memurlar gülüyor. “Karpuz mu” diye. İfademi verdim. “Savcılığa göndereceğiz” dediler. Bir haber geldi, gözaltı diye. Karakolda beni gözaltına aldılar.

Suçunuz ne?

Hakaret.

Kaç saat kaldınız?

Akşam 19’da girdim. Ertesi gün öğlen çıktım. Çıkarken bütün basın vardı. Akşam sağlık kontrolüne giderken, Kanal 7’yi gördüm. Mikrofonla üstüme atladılar ama hızla arabaya binmiştik. Çok anlamadım. Ben de diyorum ki, “Amma peşine düştüler.” Bu kadar büyüdüğünün farkında değilim. Savcı ifademi aldı. Her cumartesi imza vereceğim.

Başınızdan geçenleri nasıl yorumluyorsunuz?

Ben olmasam bir başkasına olacaktı. Organize bir şeye döndü. Açıkçası bu tür insanların var olmasına üzülüyorum. Art niyetin insanların içinde olmasına üzülüyorum. Tabi ki sonuna kadar savaşacağım. Ama asla art niyetle yaklaşmayacağım.

Günlerdir hakkınızda başörtüsü düşmanı gibi bir kampanya var.

Ben her dinden, dilden, renkten, çeşitten insanlarla büyüdüm. Hayatımı hala öyle yaşıyorum. Çeşitliliği sevip savunan bir insanım. Arkadaşlarımın hepsi farklıdır, tek yönlü değildir. Bu bayan bütün gazetecilik kurallarını ihlal etti. Yapmaya çalıştığı, ses ve görüntü vermeyen birisini haber değeri varmış gibi göstererek, ifşa etmek. Kıyafetle ilgili tek bir şey geçmiyor. Kıyafetle ilgili söyleyecek olsam söylerdim. Sürmeleri çok güzeldi, oradan başlardım. O demagojiye ve prim alacağı bir şeye çevirmeye çalışıyor. Ne İslamisi.

Bu olaydan sonra size dönük saldırganlık var mı?

Dışarıya çıkmaya ürküyorum açıkçası. Ailemin evinde gelirken taksiye binmek istemedim. Ailem aldı. Onlar beni evime bırakacaklar. Onun tedirginliğini yaşıyorum.

"İsmail Saymaz: Mağduriyetin sembolüydü, zulmün aracı oldu" haberi, 17 Ocak 2023 tarihinde yazılmıştır. 17 Ocak 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan İsmail Saymaz: Mağduriyetin sembolüydü, zulmün aracı oldu haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. İsmail Saymaz: Mağduriyetin sembolüydü, zulmün aracı oldu 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 23 Aralık 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 02:17 Narin cinayetinde flaş gelişme! "Katilin kim olduğunu biliyoruz fakat..."
  2. 02:11 Volkan Demirel ve Şenol Güneş arasındaki gerginlik tırmanıyor! 'İt de gelse hoş geldin derim'
  3. 00:15 Bilim İnsanları Alarmda: Dev Buzdağı yeniden hareket etmeye başladı
  4. 00:09 Naci Görür’den Marmara İçin Uyarı: Kumburgaz Fayı Harekete Geçebilir!
  5. 00:06 Türkiye'nin Tekstil Devi Kepenk Kapattı! 68 Yıllık Şirket 152 Çalışanı İşsiz Bıraktı!
  6. 00:04 Muğla’daki Trajik Kaza: Helikopterin Enkazı Adım Adım İnceleniyor
  7. 00:01 Türkiye'nin 50 Yıllık Nakliye Devi Tarihe Karıştı! İstanbul'dan Kars'a Hizmet Veriyordu!
  8. 00:00 Perakende devi iflas bayrağını çekti! 700 mağaza kapanıyor!
  9. 23:14 Kocaeli'de Tartışmalı Etkinlik: Cübbeli Ahmet'in Sözleri Olay Oldu
  10. 23:05 Fenerbahçe Beko, deplasmanda Bahçeşehir Koleji'ni mağlup etti
  11. 23:05 Volkan Demirel Şenol Güneş'in elini sıkmadı: Görmemezlikten geldi!
  12. 22:55 Eski Subaydan İsrail Eleştirisi: 'Çocukları Diri Diri Yakıyorlar
  13. 22:50 Volkan Demirel: "Kamuoyundan özür dilerim ama Şenol Güneş'ten hiçbir zaman özür dilemiyorum"
  14. 22:46 Atalanta'dan 11 Maçlık Seri: Liderlik Koltuğu Geri Alındı!
  15. 22:43 Manchester United kendi evinde hezimete uğradı
  16. 22:37 Ömer Çelik'ten CHP'ye sert sözler: "Örgütlü cahilliği siyaset zannediyorlar"
  17. 22:33 2700 Yıllık Sır Aydınlandı! Antik Başkentte Gizemli Yapılar Ortaya Çıktı!
  18. 22:33 Datça Sallandı! 4.7 Büyüklüğündeki Deprem Korkuttu, AFAD'dan Açıklama Geldi!
  19. 22:32 Volkan Demirel’den Şenol Güneş’e sert sözler: "Bu benim kişisel işim"
  20. 22:31 Hamza Dağ'dan Özel'e Ağır Eleştiri: 'Ne Oldum Delisi
Medya Haberleri