'Medine Sözleşmesi'ni öneren HDP'li vekil bu gerçekleri biliyor mu?

Aydın TONGA

“İhanet içerisinde olan Beni Kureyza Yahudilerine ne yapılmışa bugün PKK ve HDP’lilere de aynısı yapılmalı.“

Kısa sürede dolaşıma gire bu haber/yorum metninin altında, yaptığı Diyanet haberleri ile dikkatleri üzerine çeken bir internet sitesinin adı bulunuyor: “dinihaberler.com '' Peki rivayetlere göre adı geçen Yahudilere ne yapılmıştı, daha doğrusu nasıl cezalandırılmıştı beni kureyza? Bu sorunun cevabına geçmeden önce kaydı biraz geri alalım ve haber metnine konu olan gelişmeyi aktaralım.

Buna göre HDP milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, 2017 yılı bütçe görüşmelerinde Diyanet İşleri Başkanlığını eleştirmiş ve “Diyanet Kutlu Doğum Haftası’nda Medine Sözleşmesi’ni gündemine alsın'' tavsiyesinde bulunmuş ve sözlerine şöyle devam etmişti: “Diyanetten gelen hocalarımın da çok iyi bildiği Medine Sözleşmesi, “Medine Vesikası'' olarak bilinen hâlen mevcut olan bir belge var.  O belgenin ilk maddesinin ilk cümlesi kimlikleri tanımakla ilgilidir. Oradaki inanç gruplarını, Yahudileri, diğer kabileleri inançlarıyla birlikte zikrederek orada o eşitliği belgeleyen o sahife var şu anda elimizde. Bununla ilgili bir tutum ve davranışınız var mı? Maalesef, bunu da söyleyemeyiz. Önümüzdeki dönemde Diyanet İşleri Başkanlığının bu Kutlu Doğum Haftası’yla ilgili her yıl temasını yenileyerek sürdürdüğü faaliyetler var. Ben sunuyorum kendilerine, teklif ediyorum: Bu yılki temanız o sahife olsun, o sahifenin maddeleri olsun. Bakınız, orada kimlikler nasıl tanınmış ve Medine’de savaş nasıl da haram kılınmış; onu hiç olmazsa toplumumuzla sizin aracılığınızla paylaşmış olalım. İşte bu ve benzeri değerlendirmeler anılan haber sitesini o kadar kızdırmış ki, “Madem Medine sözleşmesi uygulansın diyorsunuz o halde size uygulanacak ceza belli; Beni Kureyza Yahudileri gibi cezalandırılmasınız'' diye görüş bildirmiş bu site.. Ve söz konusu haberde aynen şu ifadeler kaleme alınmış: “Yapılacak olan Erdoğmuş’un tavsiyesine göre PKK ve HDP’lilerin ve bunlara göz yuman Kürtlerin toptan kılıçtan geçirilmesi çocuk ve kadınlarının esir edilmesi, mallarının ise ganimet olarak alınması olmalıdır.''[1]

Beni Kureyza Yahudilerinin başına gelen hadise de böylece açığa çıkmış oluyor. Gelin şimdi o elim hadiseye biraz daha yakından bakalım.

Hendek savaşı esnasında Mekkelilerle işbirliği içerisinde olan Beni Kureyza Yahudileri Medine sözleşmesi uyarınca cezalandırılmak istenir. Bu çerçevede önce söz konusu grubun bulunduğu mahalle kuşatılır, akabinde görüşmeler başlar. Ve netice olarak Sa’d bin Muaz, Beni Kureyza Yahudilerinden yetişkin erkeklerin öldürülmesi kadın ve çocukların esir alınması ve onlara ait malların da Müslümanlara taksim edilmesi kararını verir. Üstelik bu kararın arkasında Tevrat’ın şu hükmünün olduğu da bildirilir: "Şehrin birine harb etmek için vardığında, onları sulha davet et. Bunu kabul edip, kapılarını açarlarsa, içindekilerin hepsi, sana haraç versinler ve hizmet etsinler. Şayet, harb etmeye karar verirlerse, onları muhasara et. Allah Tealanın ihsanı ile, onlara galip geldiğin zaman, erkeklerinin hepsini kılıçtan geçir. Kadınlarını, çocuklarını ve mallarını ganimet olarak al!.." (Tesniye/Yasanın tekrarı, 10-14) 

İslam Peygamberi ise bu karar üzerine tepkisini şöyle dile getirir: “Allah’ın yedi kat gök üstündeki hükmüne uygun karar verdin''[2] Bunun üzerine bahse konu karar hayata geçirilir ve en az 400 en çok da 900 erkek kılıçtan geçirilerek öldürülür. Kadınlar ve çocuklar esir edilir ve Beni Kureyza’ya ait mallar da ganimet olarak bölüştürülür. [3] Olayın tarihi kaynaklarda aktarımı genel olarak böyledir. Bununla birlikte sayıları az da olsa kimi yazarlar Beni Kureyza olayının doğru olmayabileceğini sonradan uydurulmuş bir hadise olarak kaleme alındığını ifade etmişler (Prof.Dr.Abdülaziz Bayındır bu isimlerden biridir)[4] kimileri de özellikle olayı ilk aktaran isim olarak bilinen İbn İshak’ın güvenilir bir kaynak olmadığını öne sürerek olayla ilgili çekincelerini dile getirmişlerdir. Örneğin bu hususta yazar İhsan Eliaçık’ın değerlendirmesi şöyledir: “Peygamber asla Beni Kureyza kabilesinden 600 kişiyi kılıçtan geçirmedi. Çıkarları zedelenen ağaların,tefeci bezirganların uydurmasıdır''

İfade ettiğimiz gibi Beni Kureyza Yahudilerine böyle bir cezanın verilmediği yahut bu aktarımın yanlı ya da abartılı olarak aktarıldığı ile ilgili farklı rivayetlerde mevcuttur. Fakat egemen İslam külliyatında ağırlıklı olarak bu hadisenin tam da ölüm, esaret ve ganimet cezası ile gerçekleştirdiği savı hâkimdir. Üstelik bu olayın arka planında da yine “Medine Sözleşmesine'' aykırı davranıldığı için bu cezanın uygulandığı görüşü ön plandadır. O zaman şu soruları sormamız işten bile değildir; aynı zamanda eski bir müftüde olan HDP Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş en azından anılan sözleşme bağlamında bu tür yorumların da gelebileceğini düşünerek bu konuyu gündeme getirmese daha isabetli olmaz mıydı? Dahası bu konu, onun istediği bir içerikle tartışılmış olsa bile, beşeri olayları çözüme kavuşturmak için “dinin örnek alınması anlayışı'' her koşulda doğru mudur? Böyle bir yönelim hayatın her alanını dini kaynaklar üzerinden konuşmak ve tartışmak gibi bir sonuç doğurmaz mı ve bu durum nihai olarak din esaslı bir hükümet biçiminin kurulmasına hizmet etmez mi?

Gelelim "dinihaberler" sitesinin konu bağlamında yaptığı değerlendirmeye. Adı gecen site HDP'li vekilin önerisine cevaben adeta katliam fetvası veriyor. Bakın, bir hukuk devletinde yaşıyorsak, suç ve suçlarla nasıl mücadele edileceği bellidir. Bununla ilgili kanun ve diğer hükümler açıktır. Siz nasıl olur da, tarihi bir olay bağlamında olsa bile, ölüm emirleri verir, çocuk ve kadınların esir alınmasını, malların da ganimet olarak alınmasını söyleyebilirsiniz? Ne yapalım yani; bu fetva uyarınca bütün HDP binalarını kuşatıp içerdekileri de kurşuna mı dizelim?! Olmadı bu kişileri bir meydanda toplayıp kılıçtan mı geçirelim? Şunu net olarak söylememiz gerekir ki; bu bir düşünce ve fikir özgürlüğü değildir; bu açıkça bir tahrik ve provokasyondur.

[1] http://www.dinihaberler.com/diyanet-haber/hdp-nin-rezil-muftusu-h101487.html

[2] Mahmut KELPETİN, BENÎ KURAYZA GAZVESİ İLE İLGİLİ RİVAYETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İBN HİŞÂM ÖRNEĞİ, s.8

[3] Diyanet Ansiklopedisi, Beni Kureyza maddesi.

[4] Konu ile ilgili şu videoya bakılabilir: