Yandaş yazar Yusuf Kaplan: Tanzimat ve Cumhuriyet ile ayağımıza kurşun sıktık

Yandaş yazar Yusuf Kaplan: Tanzimat ve Cumhuriyet ile ayağımıza kurşun sıktık

Yandaş yazar Yusuf Kaplan: Tanzimat ve Cumhu... Hükümete yakınlığıyla bilinen YeniŞafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan bugünkü yazısında Tanzimat ve Cumhuriyet''i ''kendi ayağımıza kurşun sıkmak'' olarak değerlendirdi.

Yazısı boyunca Cumhuriyet değerlerine saldıran Kaplan, 'Batılılarla mı anlaştık?' diyerek Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef göstermekten geri durmadı.

Kaplan’ın Yeni Şafak’ta yayımlanan yazısından ilgili kısım şöyle:

'Şunu bilelim: Batı’yla er ya da geç ama mutlaka karşı karşıya geleceğiz...

Türkiye olarak kendimizle yüzleşmemiz, kendimize gelmemiz, toparlanmaya, ayağa kalkmaya ve yürümeye başlamamızın mahiyeti ne kadar güçlü olursa, Batı’yla karşılaşmamızın / hesaplaşmamızın mahiyeti de o kadar güçlü olacak.

BİR TOPLUM MEDENİYET DEĞİŞTİRMEYE SOYUNARAK ÇAĞ ATLAYAMAZ!

Türkiye henüz kendine gelebilmiş değil.

Bırakınız kendine gelebilmeyi, başına ne geldiğini bile görebilmiş değil henüz!

Menderes’ten bu yana gerçekleştirdiğimiz yarma harekâtları, Türkiye’nin kendine gelme, kendini bulma, yolunu çizme çabalarının kilometre taşları.

İki asırdır yaşadığımız travmalar, Türkiye’nin kendine gelme çabaları aslında.

Türkiye, Tanzimat’la birlikte, sendeledi; Cumhuriyet’le birlikte -tarihi yapan bir aktör olarak tarihten çekilmesi, medeniyet iddialarını terkettiği için Batılıların yaptıkları tarihte tatil yapan bir figürana dönüşmesi anlamında- düştü.

Yüzyıldır, dünya tarihinde bir rol oynayabilmeyi geçtim, kendi tarihimizi bile biz yapmıyoruz. Kendi hayatımızı, kendi dünyamızı bizim medeniyet dinamiklerimiz, ruhköklerimiz, iddialarımız çerçevesinde değil, Batılı kavramlar ve kurumlar çerçevesinde şekillendiriyoruz.

Nedir bu?

Batılılar tarafından dışardan fiilen sömürgeleştirilemeyen bir ülkenin, içerden zihnen sömürgeleştirilmesidir.

Batılıların vatanımızı fiilen sömürgeleştirmelerine izin vermedik; ama içerden kendi kendimizi zihnen sömürgeleştirdik.

Ülkesini seven her erbab-ı fikrin mutlaka kafa yorması gereken en hayatî meselesi bu, bu ülkenin.

Hiç bir toplum medeniyet değiştirerek yaşadığı varoluşsal krizi aşamaz; böyle bir şey eşyanın tabiatına terstir.

Sözgelişi, Avrupalılar, modern meydan okumayı, medeniyet değiştirerek başarmadılar. Kendi ruhkökleriyle derinlemesine, imajinatif ilişkiler kurdukları için başardılar. Bunun için de neredeyse iki bin yıl öncesine kadar kazı yaptılar; taa Greklere kadar gittiler...

Avrupalıların kendi ruhkökleriyle ilişki kurabilmelerinde İslâm medeniyetinin geliştirdiği meydan okuma, doğrudan etkili oldu.

Eğer İslâm medeniyeti, Fas’tan Çin’e kadar yayılmamış, Akdeniz’i müslüman gölü hâline getirecek çok yönlü, kapsamlı bir medeniyet atılımı gerçekleştirmemiş olsaydı, Avrupalıların toparlanabilmeleri, pagan Grek köklerine gidebilmeleri ve zamanla bir meydan okuma geliştirecek bir atılım gerçekleştirebilmeleri mümkün olmazdı.

İKİ ASIRDIR KENDİ AYAĞIMIZA KURŞUN SIKTIĞIMIZI GÖREMEZSEK...

Şunu söylemek istiyorum: Kriz yaşayan bir medeniyet, sadece içine kapanarak da, sadece dışarıya teslim olarak, dolayısıyla medeniyet değiştirmeye kalkışarak da bu krizin üstesinden gelemez.

Kriz yaşayan bir medeniyet çocuklarının içlerine kapanmaları, donmaları ve zamanla kendiliklerinden tarihten çekilmeleri sonuncunu doğurur.

Sadece dışarıya teslim olmaları, yani medeniyet değiştirmeye soyunmaları ise, intiharın eşiğine sürüklenmeleriyle sonuçlanır.

Biz Tanzimat’la başlayan ve Cumhuriyet’le kıvamını bulan süreçte, kendi medeniyet dinamiklerimizi inkâr etmeyi tercih ettik.

Yedi düvel üzerimize üzerimize geliyordu en az iki asırdır; sonunda, bize diz çöktürdüler, Osmanlı’yı tarihten sildiler.

Biz de Osmanlı’nın çilekeş çocukları olarak, Batılılara şunu mu söyledik acaba: Tamam, biz iddialarımızı terkediyoruz; ama bu toprak parçasını size çiğnetmeyeceğiz.

Batılılarla böyle mi anlaştık, bilemiyorum. (Biliyorum aslında da, ortam çok nazik, kimseyi bu ortamda rencide etmek istemiyorum).

Olan şuydu: Bedenimizi kurtardık ama ruhumuzu yitirdik.

Batılılaşarak çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkacağımıza iman ettik!

Kendini inkâr eden, kendi (özne) olamayan, ruh köklerini yitiren bir toplum, nasıl kendine gelecekti de, çağdaş uygarlık seviyesini geçecekti?

Kendi olamayan, özne olamayan, özne olamadığı için de, konuşamayan, üretemeyen, başkalarının ürettiklerini ve söylediklerini burada papağan gibi -üstelik de berbat bir şekilde- tekrarlayıp durmaktan, dolayısıyla Batılıların gönüllü acentalığını yapmaktan başka bir şey yapamayan, kısacası, sadece kaygan zeminlerde patinaj yapıp duran bir toplumun çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmaktan sözetmesi kadar sürreel, traji-komik bir durum olabilir mi?

BATILILARLA ER YA DA GEÇ KARŞI KARŞIYA GELECEĞİZ: İYİ HAZIRLANMAK ZORUNDAYIZ!

Gelmek istediğim nokta hayatî: Batılılar, bizim er geç toparlanmaya, kendimize gelmeye ve ayağa kalkmaya başlayacağımızı çok iyi biliyorlardı.

Bu toplumun ruh kökleri sağlamdı. Sömürgeleştirilemediği için genetik kültürel kodları diriydi. Yeri ve zamanı geldiğinde yerinden fırlayabilirdi: 15 Temmuz’da olan tam da buydu.

İşte bu Batılıları çok korkuttu: Türkiye, kontrolden çıkmıştı artık...

Henüz yolun başındayız.

Başındayız; çünkü iki asırdır yalnızca kendi ayağımıza kurşun sıkmakla meşgul olduğumuzu bile kavrayabilmiş değiliz henüz.

Aslında medeniyet değiştirme aymazlığına soyunmakla intiharın eşiğine sürüklenmekten başka bir şey yapmadığımızı yeni yeni kavramaya başladık -o da, belli belirsiz!

Şu kesin: Türkiye, kimsenin acentalığını yapmayacak, kaygan zeminlerde patinaj yapmaktan başka bir şey yapmadığını görerek toparlanacak, ayağa kalkacak, yürümeye ve koşmaya başlayacak...

Ama henüz yolun başındayız, dediğim gibi.

Fakat yola çıkmış durumdayız, bu kesin işte.

O yüzden Batılılarla er ya da geç ama mutlaka karşı karşıya geleceğiz.

O yüzden iyi hazırlanmak zorundayız.

Nasıl hazırlanacağız?

Önce dalga-kıracağız, çakıl taşlarını temizleyeceğiz, önümüze örülen duvarları birer birer yıkacağız, karşımıza çıkan dalgaları birer birer aşacağız...

Sonra, ancak ondan sonra dalga-kurmaya, yapı-taşlarını emin adımlarla döşemeye başlayacağız...'

"Yandaş yazar Yusuf Kaplan: Tanzimat ve Cumhuriyet ile ayağımıza kurşun sıktık" haberi, 17 Ağustos 2018 tarihinde yazılmıştır. 17 Ağustos 2018 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Yandaş yazar Yusuf Kaplan: Tanzimat ve Cumhuriyet ile ayağımıza kurşun sıktık haberi 2018 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Yandaş yazar Yusuf Kaplan: Tanzimat ve Cumhuriyet ile ayağımıza kurşun sıktık 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 19 Mayıs 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 03:42 Çocuklarda grip ve alerjiyi birbirine karıştırmayın
  2. 03:39 Kamu çalışanlarının dikkatine: Servis kalktı, fazla mesai yasaklandı ve izinler kullandırılacak!
  3. 03:33 Düğünde geline dolardan yapılmış pelerin taktılar!
  4. 03:31 Yapay zekanın belirlediği Mersin’in en güzel ilçesi bakın hangisi?
  5. 03:29 18 Mayıs'ta tarihte neler oldu?
  6. 03:28 Yakıt alırken kontak kapatmazsak bakın ne oluyormuş!
  7. 03:26 Buket Aydın'ın yorumu tartışmaya sebep oldu: "İlk hesabı erkek ödemeli"
  8. 03:24 Meteorolojiden toz taşınımı uyarısı geldi!
  9. 03:22 Bir aylık arabada 241 bin lira masraf çıktı
  10. 02:27 Çalışanın fazla mesaisine yasak geldi
  11. 02:25 Dünya'dan onay aldı: İşte Türkiye’nin en iyi hamur lezzeti!
  12. 02:04 Evdeki sineklerden kurtulmanın basit yöntemi!
  13. 01:46 Büyük derbiye saatler kala Fenerbahçe cephesinde beklenmedik bir şok yaşandı!
  14. 01:43 Gantz açıkladı: "Şartlarımızı kabul etmezseniz kabineden çekiliriz"
  15. 01:43 Ev alacaklara haber: Konut fiyatlarının düştüğü bölgeler açıklandı
  16. 01:41 Bilim insanları dondurulmuş insanları hayata döndürdü
  17. 01:39 Saatinizin camında çizikler varsa bu yöntemi deneyin
  18. 01:36 Eriğin sütle tüketilmesi bakın ne işe yarıyormuş!
  19. 01:34 ChatGPT'nin yeni yapay zeka modeli: Yüz ifadelerinden duyguları okuyabiliyor!
  20. 01:33 Özel'den Tokat'taki patlama ile ilgili açıklama
Politika Haberleri