KRİTİK MAÇIN KAZANANI FENERBAHÇE OLDU..

Dün akşam Akyazı da oynanan 90 dakika tüm hafta süren tartışmalar açısından çok kritik boyuta gelmişti, çünkü bir tarafta 8 haftadır iyi bir ivme yakalamış, rakibini yenerse puanları eşitleyecek olan Karadeniz fırtınası Trabzon, diğer tarafta ise kaderi bu maça bağlı olan Erol Bulut un Fenerbahçe si...

Kağıt üstünde  Trabzon favoriydi, öyle ya, Ekuban, Nwakaeme, Djanıny, Bakasetas forvetini Fenerbahçe nasıl önleyecek ti? Ama öbür yanda da 24 transfer yapmış, bunların içinde " Dünya Yıldızı" Mesut Özil i barındıran, fakat bir türlü oyun istikrarını yakalayamamış , içinde  kazanlar  kaynayan ama, illaki birine patlayacak kadro kalitesine sahip Fenerbahçe vardı..Bu bakımlardan karşılaşma haftanın sonucu en çok merak edilen maçıydı...

İlk yarı genelde kontrol sarı-lacivertlilerdeydi, , Sosa, Mert Hakan, Mesut Özil in orta alandaki teknik  üstünlükleri rakibi geriye itti, daha çok savunmada kalmalarına yol açtı..Trabzon un en güvendiği isim Nwakaeme tecrübeli Gökhan Gönül karşısında etkili olamadı, Ekuban markajcısı Szalai ye çoğunlukla yenik düştü..İlk devrenin tek önemli pozisyonu 29 da Thiam ın kafa şutunun Uğurcan tarafından kurtarılmasıydı, Trabzon un akılda kalan önemli aksiyonu yokken...

İkinci 45 aynı görünümde geçti, 70 den sonra maç gol atan galip moduna girdi ve Pelkas ın uzaktan şut denemesi Uğurcan ın uzanamayacağı  köşeye giderek maçın skorunu belirledi...

Ben bu satırları yazarken başlamıştır,  yarın ve haftanın ilerleyen günlerinde Trabzon kentinde bu Fenerbahçe yenilgisi, dolayısıyla Abdullah Avcı çok tartışılacaktır, 8 haftalık çıkış çöpe atılacaktır..Çünkü  Trabzon için Fenerbahçe maçları özellikle önem taşır tam 45 yıldır, hele 1995/96 sezonunda Trabzon un rakibine kaybettiği dramatik şampiyonluk  maçından sonra..

Bu bağlamda yazımı bir anektodla bitireceğim:

1989/ 90 sezonu Istanbul  Amatör Liginde Küçük Trabzon Rumelikavağı nı çalıştırıyordum, grubumuzda komşumuz Yeni Mahalle takımı vardı..Aslında Istanbul Tertip Komitesi bu iki, kedi köpek gibi birbirine düşman  , tıpkı Galatasaray-Fenerbahçe veya Trabzon-Fenerbahçe benzeri takımları aynı gruba vermemeliydi..Rumelikavağı ile Yenimahalle nin kendi aralarında yaptığı özel maçlar 60-70  senedir kavgasız bitmemiş, bunu duymuştum, biliyordum..

Neyse, biz o sezon şampiyon olduk, ama iki maçta da ezeli rakibimize yenildik, ilkinde Yusuf Ziya Öniş de 5.000 seyircinin izlediği maçı  4-1 kaybettik, rövanşında ise karşılaşmanın öneminden ötürü Ahmet Çakar ın yönettiği 90 dakikadan 1-0 yenik ayrıldık..O sezonu Istanbul Şampiyonu olarak bitirdik ve devamında 3. Profesyonel Lige yükselme hakkını kazandık..

Ama gel gör ki Kavak taki şampiyonluk kutlamasında taraftar bana pek yüz vermemişti,  hatta bir iki kendini bilmez alkolünde tesiriyle  beni darp etmeye kalkışmıştı, neden gayet basitti, Yenimahalle ye  niye yenilmiştik...Bu vesileyle   olayı duyup o kişileri ayağıma getirip özür dileten dostum eski Beşiktaş lı futbolcu  Bora Öztürk ü  rahmetle anmak istiyorum...

Demem o ki dünkü Fenerbahçe mağlubiyeti  travması Trabzon da kolay atlatılmaz, umarım yanılırım...

Fenerbahçe ye gelince, bence bu kritik galibiyet bazı sorunları halının altına süpürülmesine yol açar, ama kaç gün veya hafta sürer bilemem...