Ümit Özdağ nereye koşuyor?
Prof. Dr. Ümit Özdağ ve bir grup arkadaşı tarafından bundan 9 ay önce kurulan Zafer Partisi son iki ayda siyasetin gündemine damga vurmayı başardı. Önce Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığını gündeme taşıdı ve iç siyaseti dalgalandırdı. Henüz tartışma bitmeden bu sefer sığınmacıları göndereceği sözünü sahaya inerek yüksek sesle söylemeye başladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaşadığı “düello” polemiği ile de Ümit Özdağ siyasi tartışma ve polemiklerin merkezine yerleşti.
Ümit Özdağ hedefi 12’den vurmuşa benziyor. Kahvehane köşelerinden TV ekranlarına kadar bir süredir o ve gündeme taşıdığı konular tartışılıyor. Öyle ki sığınmacılar meselesi neredeyse vatandaşın geçim derdinin önüne geçti.
İktidarın sığınmacı politikasını sert sözlerle eleştiren Özdağ’ın muhalefet partilerine olan tepkisi de gözden kaçmıyor. Onlara “sarı muhalefet” diyor ama kimilerine göre de “muhalefete muhalefet” eden Özdağ iktidarın ekmeğine yağ sürüyor.
Karşımızda ne iktidara da muhalefete de çatan polemiğe giren iki tarafa da yaranamayan bir Ümit Özdağ ve Zafer Partisi portresi çıkıyor. Ümit Özdağ nereye koşuyor? Bu sorunun cevabını almak için “ “Beş Çayı”nda Zafer Partisi Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı Dr.Lütfü Şehsuvaroğlu’na konuk olduk.
Lütfi Şehsuvaroğlu, 1980 öncesi Alparstan Türkeş’in MHP’sinde görev almış tartışmalı helikopter kazasında vefat eden BBP'nin kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun yakın arkadaş grubundan. 1978 yılında Ülkü Ocakları Başkanı. Sincan Belediye Başkanlığı, Tarım Bakanlığında Daire Başkanlığı ve son olarak TRT Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. Aynı zamanda yazar ve şair olan Şehsuvaroğlu bir dönem Türkiye Yazarlar Birliği Başkanlığı da yaptı. Şehsuvaroğlu’nun yayınlanmış 40 kitabı sinemaya aktarılmış bir senaryosu bulunuyor.
Zafer Partisi Sözcüsü Şehsuvaroğlu’na göre; Mansur Yavaş ve sığınmacı meselesi halkın hislerine tercüman olmak için gündeme getirildi. Halkın yüzde 92’sinin sığınmacıların geri gönderilmesini istiyor. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda ise açık ara bir şekilde Mansur Yavaş tercih ediliyor. “Bilim, Birlik, Barış” diye yola çıkan Zafer Partisi’nin kendisi de akademisyen olan genel başkanı Özdağ vatandaşın eğilimine göre adım adıyor.
Mansur Yavaş isminin Zafer Partisi’nin çıkışı sonrası 6’lı masaya geldiğini ve Millet İttifakı tarafından aday gösterilmese dahi Yavaş’ın kendileri tarafından aday gösterileceğini söylüyor.
Sığınmacı meselesini emperyal bir proje olarak görüyor Zafer Partisi. "Küresel emperyalizm İsrail ve Avrupa rahat uyuyabilsin diye Türkiye’yi göçmen kampı yaptı. Türk’ün merhamet duygusu istismar edilip demografik yapısı değiştiriliyor. Ne yazık ki diğer parti ve liderler İsrail’in Suriye ve Irak planını bilmiyorlar.”
Zafer Partisi Irkçı mı?
Zafer Partisi “ırkçı” mı? Suriyeli ve yabancılara karşı nefret mi besliyor?. Sığınmacıları gönderme söylemi hamaset mi, bunu nasıl hayata geçirecekler? Lütfi Şehsuvaroğlu bu iddialara da şöyle karşılık veriyor:
“Yabancı düşmanlığı suçlaması, ırkçılık ithamı yapanları Allah kahretsin. Biz ne ırkçı ne yabancı düşmanıyız. 1978 yılında Ülkü Ocakları olarak Kon isimli Türkçe-Kürtçe dergi çıkardık biz. Türk milleti tarihi boyunca da ırkçı olmamıştır. Bizim kültürümüzde yoktur ırkçılık. Bunları İsrail’i, Avrupa’nın rahatını düşünenler söylüyor. Türk Milleti’ne karşı ırkçılık had safhada. Bazı gafil Türkler de buna çanak tutuyor.
Vatansız kılmak merhamet değildir. Sığınmacıları sevmek demek onları vatanlarına kavuşturmak için gayret göstermek demektir. Bugün Suriyelilerin dönmemesi için hiçbir sebep kalmamıştır. Geçici kent yapıp geri gönderme numarasıyla halkı kandırmaya lüzum yok. Her Suriyeli kendi köyüne kentine gidebilir. Onları ucuz işgücü olarak kullanmak da insan haklarına aykırıdır. Sığınmacıları vatandaşımıza söz verdiğimiz şekilde geri göndereceğiz. Bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz. Plan, projemiz hazır. Burada verilen vatandaşlığın çoğu da usulsüz. Onları da iptal edeceğiz”
Ümit Özdağ’ın iktidar kadar muhalefeti de eleştiren siyaset dili gözlerden kaçmıyor. “Sarı muhalefet” dediği millet ittifakını çoğu zaman iktidar ile aynı kefeye koyuyor. Bu da ister istemez diğer muhalefet partilerinin de Zafer Partisi’ne kuşkuyla bakmasına yol açıyor. Şehsuvaroğlu, “muhalefete muhalefeti”in gerekçesini , “ İktidar ve muhalefet ortaklar. Batıya endeksli ortak tavır içindeler” sözleriyle açıklıyor.
Saray’ın anketinde oyumuz yüzde 7
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den gelen ağır ithamlar konusunda ise sadece Ümit Özdağ değil Zafer Partisi’nin tüm kadrolarında farklı bir tavır gözleniyor. Kendilerinin “ülkücü, milliyetçi” kökenleri ve hizmetleri hatırlatılıp ne Bahçeli’ye ne de MHP tabanına dönük sert üslup kullanılmıyor. İyi Parti’den kopup gelse de Özdağ ve kadrosunun gönlünün daha çok eskiden genel başkan adaylığını da koyduğu MHP’nin tabanında olduğu izlenimi veren bir yaklaşım içindeler.
Son iki ayda yükselen grafikten memnun Zafer Partililer. Lütfü Şehsuvaroğlu, “Partimize büyük teveccüh var. Sarayın yaptırdığı ankette oylarımız yüzde 7 çıkmış” diyor. “En çok hangi partiden yönelim var?” sorusuna , “AK Parti…” diyor ve devam ediyor. “AK Parti, MHP, CHP, İyi Parti, BBP… bütün partilerden gelenler var bize. Tıpkı uçak gibi uçuşa geçtik. Bizdeki kadro kimsede yok.”
Mafya bizi tehdit ediyor
Bu yönelim karşısında partilerine yönelik tehdit ve saldırıların arttığını da anlatıyor Şehsuvaroğlu:
“Üzerimizde çok yoğun saldırı var. Suç örgütleri mafyayı kullanarak tehdit ediyor. Belediyeler taşeron firmalar eliyle pankartlarımız indiriyor. Tehditler bize vız gelir tırıs gider. Boyun eğmeyeceğiz suç örgütlerinin tafralarına. En çok bizden korktukları için yakın takibe almışlar. Zafer Partisi Türkiye’nin ümididir ve korktukları başlarına gelecek”
Soylu konusu kapandı
Ümit Özdağ, Süleyman Soylu ile karşılaşırsa ne olur? Gerilim devam edecek mi? Lütfü Şehsuvaroğlu bu soruya, “Soylu konusu bizim için kapanmıştır. Her şey ortada. Karşımıza çıkamadı.” Karşılığını veriyor. Soylu’nun “Soros çocuğu” sözüne duyun öfke dinmiş değil Zafer Partililerde. Şehsuvaroğlu, tüm devlet yetkililerine çağrı yapıyor: “Ömrünü vatana millete adamış bir insanım. 40’ı aşkın kitabım, yüzlerce projem var. Benim gibi insanlar bir ümit ışığı bulup peşinden gidiyorlar. Bunu millet için yapıyorlar. Kendisini devlet zanneden herkes için söylüyorum. Eğer Devlet iseniz bu vatan evlatlarının Soros’un çocuğunun peşinden gitmesine engel olun. Ne biliyorsanız açıklayın. Sayın Özdağ, Soros çocuğu ise ve devlet bilip açıklamıyorsa bu alçaklıktır. Bilip açıklamayan da alçaktır….”
AKP’ye İslami parti demek İslam'a hakarettir
“Millet ve Cumhur İttifakları” içerisinde yer almayan Zafer Partisi kendisine farklı bir yol çizmiş durumda. İktidarı da muhalefeti de beğenmiyorlar. AK Parti için, “İslami parti demek İslam'a hakarettir. Dini istismar suç olduğu kadar dinen de günahtır. İlk önce İslam alimleri bunu dile getirmeli. Biz iktidara gelirsek Cuma hutbelerinde siyaset propagandası olmayacak” diyen Şehsuvaroğlu, ne iktidar ne de muhalefete dönük söylemden geri adım atmayacaklarını belirtiyor.
Her hafta bir sürprize hazır olun
“Her hafta yeni sürprizler ile gündem belirleme” stratejisi güden Zafer Partisi, 21 Mayıs’ta Bahri Dağdaş Enstitüsü’nün TOKİ’ye devrini protesto için eylem yapacak. Bu arada vatandaşları da Göç İdaresi vb kurumları bireysel olarak mahkemeye vermeye çağırıyor. Son 20 yılda kazanılan servet ve son 10 yılda alınan fonları gündeme taşıyarak İktidara geldiklerinde “devri sabık” yaratacakları mesajını vermekten de çekinmiyor.
Mansur Yavaş ismini sahaya sürerek gündem belirleyen Zafer Partisi sığınmacıları gönderme çıkışıyla yakaladığı ivmeyi devam ettirebilecek mi?
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.