Cehenneme giden yol
“Bir insan, en kötü eyleminden daha değerlidir.”
(Hz.İsa)
Her ne kadar özellikle İslamiyet, üç Semavi dinin öğretisinin temelinde aynı olduğunu ve hatta birbirinin devamı olduğunu iddia etse de; durum, Eski Ahit (Tevrat) ve Yeni Ahit (İncil) için bile böyle değildir.
Musa’nın kitabına ondan 800 yıl sonra kâhinlerle (cohen) beş bölüm daha ekleyen Yehuda Krallığının sürgündeki ahalisi Yahudiler, kendi milletlerine özel ve cennetin karşılığı olan “vaat edilmiş topraklar” üzerinden dünya üzerinde bir mükâfat uydurmuşlardı. Yani her şey dünya üzerinde olacaktı, “öte dünya” diye bir şey yoktu.
Kurtarıcı Mesih beklentisinin yüksek olduğu bu dönemde, Yahudi Krallığını kurmak için çarmıha gerilen İsa ise bir din kurgulamamıştı. Bu işi, sonradan kendini havarilere katan, önceleri Tarsus’ta çadırcılık yapan ve halisinasyonlar gördüğü kesin olan Aziz Paul üstlenmişti.
İşin ilginç yanı Aziz Paul de cennet ve cehennem yerine İsa’nın kısa zaman içinde dünyaya geri döneceğine ve kurtuluşu sağlayacağına inanmış ve çevresini de buna inandırmıştı. Ama İsa hala gelmedi. İlerleyen zamanlarda çoğu köle olan yeni Hıristiyanları dinde tutmak için bir mükâfat konseptine ihtiyaç oldu. Böylece 2. Yüzyıldan sonra önce cennet uyduruldu ve uzun süre nasıl bir yer olduğu tartışıldı. Cehennem konsepti ise daha gecikmeli olarak ortaya çıktı ve hep bulanık kaldı.
Kuran’da Eski ve Yeni Ahit’ten hikâyelere tekrar tekrar yer veren İslamiyet ise, diğer iki dinden farklı olarak, iki konsepti (düalist) Zerdüştlükten aldı;
(1) Cennet ve Cehennem.
(2) Hayır ve Şer.
Şeytan konsepti ise üç semavi dine de Zerdüşlükten girmiştir..
Özellikle öte dünya hayatı ve cehennem kavramı Zerdüştlükle çok benzerdir. İslamiyet’te “Sırat köprüsü” adlandırması Zerdüştlükte “Çinevat Köprüsü” olarak geçer.
Bunları neden anlattık? Son iki bin yıldır Hıristiyanlık öğretisi pek çok dönüşümden geçti. Bu dini yozlaştıranlar Cennetten toprak sattı, cehenneme gitmemeleri için bir zamanlar para karşılığı günahlar affedildi. Aydınlanma ile birlikte bilime ve akla yenilen Hıristiyanlık, pek çok konseptini gözden geçirmek zorunda kaldı ve bu süreç devam ediyor.
Şimdi Hıristiyanlık anlatısının ana dayanaklarından birisi daha yok ediliyor. Aziz Matta’nın “içinde feryat edilip, dişlerin gıcırdatıldığı” ve “alevlerden oluşan bir ocak” diye nitelediği şeytanın alevler içindeki mekânı, öbür dünyanın haritasından sessizce çıkarılıyor. Vatikan’ın efendisi Papa Francis, 2018 yılında “Cehennem yoktur, günah işleyen ruhların ortadan kaybolması vardır” dedi. Bu makalede, Semavi dinlerdeki Cehennem konsepti ile birlikte varsa Cehenneme giden yola ve içinde cehennemin olmadığı diğer inançlara, bu alandaki spiritüel ve paranormal çalışmalara göz atacağız.
Cehenneme Giden Yol
Hermetizmin temel öğretisine göre, Ruh, ilahi bir ışıktır. Ölümden sonra bir ışığa doğru yol alınır. Dünyaya tekâmül için gelinir. Ruhlar öte âlemde tekâmül durumuna göre bulunurlar. Başka dünyalarda da hayat vardır. Eski insanların kökeni dünya dışıdır.
Ölüm meydana geldiğinde, hayati nefsten sadece ruh ayrılmaz, akıl da ruhtan ayrılır. Akıl, kendisine ateşten bir gövde alır ve baştanbaşa uzaya yayılır. Aklın terk ettiği ruh, hakkı neyse onunla cezalandırılır (CH X; 16-19a).
Zerdüştlüğe göre, ölünün ruhu üç gün durduktan sonra korkunç Cinevat (Sırat) Köprüsünden geçer. Kişi dünyada iyi işler yapmışsa onu güzel bir kız karşılar. İlk adımda cennetin iyi düşüncesine, ikinci adımda iyi sözüne, üçüncüde iyi olaylarına, dördüncüde parlak sonsuz bir ışığa girer. Eğer insan iyi değilse, cesedi bırakmayan ruhu, bir cin Sırat Köprüsü'nden geçirir. Onu fena bir kadın alır; fena söz, fena düşünce, fena olaylardan geçerek fena cinlerle karşılaşır.
Eski Ahit’in (Tevrat) bir bölümü olan Psalms’ın kitabında “Şeol” olarak adlandırılan ve bazen “cehennem” olarak anlaşılan kelimenin yanlış tercüme edildiği düşünülmektedir. Şeol’ün bahsettiği ve öldükten sonra insanların gideceği yer fiziksel bir yer değildir. Burası ruhların kalacağı yer olarak düşünülmüştür. Şeol, aslında Eski İsraillerin konduğu mezar yeridir yani öldükten sonrası ile ilgisi yoktur.
Cehenneme giden yolu Hıristiyanlık şu şekilde tarif ediyor;
“Dar yoldan git. Geniş yol seni mahvolmaya götürecektir ve çoğu insan buradan gitti.” (Matthew 7:13).
Kuran’a göre; bütün insanlar ateşten kaçarak cennete gitmek için sırat köprüsü üzerinde hareket etmeye çalışacaklar ancak, herkes hesabına göre cennet ya da cehenneme gidebilecektir. Böylece ahret âleminde cennetle cehennemden başka nihaî bir durağın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İslam düşünce tarihi incelendiğinde, Farabi ve İbn Sina gibi filozoflar ile bazı sufiler, ahretin sadece ruh için söz konusu olduğunu, oradaki mutluluk veya bahtsızlığın, lezzet ya da elemin maddi değil manevi olduğunu ileri sürerken; bazı filozoflar ile kelam ulemasının, bu konuda tevili reddederek Kuran ayetlerinin lafzına ve mantığına bağlı kalmak suretiyle ahret hayatının ruh-beden bütünlüğüyle gerçekleşeceğini savunageldikleri dikkat çekmektedir.
Hinduizm’den etkilenen Budizm’de de zaman, birbiri ardınca gelip sonsuza kadar devam eden ve kalpa adı verilen dönemlere bölünmüş olup, her kalpa kendi içinde çözülme, kaos, yeniden teşekkül ve varlığını sürdürme safhalarına ayrılır. Her kalpa’nın sonunda çözülme ve yok olma vuku bulacak, karma doktrini gereği kötüler cezalandırılacak, iyiler mükâfat görecek, ancak cennet ve cehennem devresi devamlı olmadığından bunu yeni kalpalar takip edecektir. Sözü edilen ebedî döngüden kurtulma ancak Nirvana’ya ulaşmakla mümkün olacaktır.
Spiritualizm anlayışına göre, ölümden sonra gidilecek ilk alem cennet veya onun daha altındaki astral alemdir. Burası saflaşma ve itiraflar için cehnnem benzeri bir yerdir. İnsanların kötülüklerini kabul etmesi ve doğru yola girmesi Dünya zamanı ile yüzyıllarca sürebilir.
Spiritüel konseptte yeniden-diriliş günü, yargılanma günü ya da kabir hayatı gibi kavramlar yoktur. Cehennem fikrine inanmayı seçenler kendi realitelerini o dereceye kadar yaratırlar ki, bundan dolayı öte âleme geçtiklerinde kendi yarattıkları o ilkel realite gerçek olur. Cehennem durumu, ölüm sırasında, yani öte âleme geçiş sırasında zihnen içinde bulunduğunuz duruma bağlı olarak yaşanabilir.
Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.