İstihbarat sanatında değişim...
Bu hafta, NATO’nun bilim insanları için düzenlediği iki gün süreli “Sürü İstihbaratına Dayalı Durum Farkındalığı ve Otonom Sistemler” başlıklı sempozyuma katıldım. Beklentim gelişmekte olan istihbarat teknolojilerinin sahaya uygulanması ile ilgili yeni çalışmaları öğrenmekti. Normal olarak ben böyle bir sempozyum düzenlesem önce ana konuları belirler ve bunları anlatması için en uzman kişileri davet ederdim. Ama böyle olmamış, bu başlık altında isteyen istediği konuyu anlatmış. Bize ormanın genel durumunu yani ‘büyük resmi’ anlatmak yerine kimi karganın gözünü, kimi kurbağanın bacağını anlattı. Çeşitli ülkelerden mühendisler sürü istihbaratı kapsamında geliştirmekte oldukları modelleri anlattılar. Gizlilik derecesi olmayan bu sempozyumda dikkatimi çeken birkaç sunudan bahsedeyim;
- Estonyalı insansız hava araçları (drone’lar) ile istihbarat toplamada çeşitli modelleri kıyasladı.
- İspanyol, sürü istihbaratı içinde ajan kombinasyonları ile ilgili modelini açıkladı.
- Amerikalı ise (kuş, balık vb.) sürü davranışlarının istihbarat sürüsüne uygulanması ile ilgili çalışmasından bahsetti.
Henüz gelişmeler emekleme aşamasında gözükse de bunlar prototip çalışması ve önümüzdeki on yıl içinde hiç akla gelmedik yeni istihbarat toplama teknikleri ortaya çıkacak. Muhtemelen bu sürüler istihbarat toplamadan, katil arılar ya da balıklar gibi operasyonel aktörlere dönüşecek.
Bu makalede amacım, size istihbaratın büyük resmini anlatmak. İstihbarat, “kaynak esaslı” olmaktan “veri performansı”na dayalı olmaya dönüşüyor. Soğuk Savaş’tan kalma politikacılar gibi eski istihbaratçılar hızla demode oluyor ve işin aslı istihbarat, istihbaratçıların hatta büyük ölçüde insanın işi olmaktan çıkıyor. Şu anda otonomide insan kontrolü öne çıksa da insan-makine timlerinin yerini gittikçe akıllı makineler alacak. Sürü (swarm) teknolojileri de bu yöntemlerden bir parçası. Özetle, insanın yerini kademeli olarak yapay zekâlı otonom sistemlerin yer alacağı bir istihbarat düzenine yeni bir istihbarat sanatına hızla geçiyoruz. Önce şu an yaşadığımız toplama ve analizci sorunlarından başlayalım, sonra istihbarat sanatının geleceğinde büyük resmi anlatalım.
Günümüzde istihbarat toplama ve analiz..
CIA’nın son başarısızlıklarından birisi Ukrayna’da yaşandı. 2014 yılı başında Rusların özel kuvvetlerinden teşkil ‘yeşil adamları’ Ukrayna’ya girdiğinde ABD istihbaratı bunu tespit etmekte oldukça gecikti. İstihbarat analizcisi elindeki resimden bu sonuca gidemedi. Hâlbuki daha hazırlık safhasında iken siyasileri uyarması gerekirdi.
Peki, 17 tane ayrı teşkili olan ABD istihbaratı neden başarısız oldu? Öncelikle, Rus askerlerinin Ukrayna’nın doğusundan ülkeye girmekte olduğu olasılığını en iyi ve en yetenekli analizci görse bile bürokratik korkular nedeni ile bunu söylemeye ya kendisi ya da üstü cesaret edemeyebilir.
ABD ve Rusya arasındaki 2014 yılında başlayan Ukrayna krizi tüm Doğu Avrupa ve Rusya’yı yeni bir çatışmanın eşiğinde ve tetikte tutuyor. ABD özellikle Doğu Avrupa’da Rusya’ya karşı bir askeri istihbarat alt yapısı kurmuş durumda. Bu istihbarat alt yapısının aşağıdaki ana parçaları, bize günümüz istihbarat sistemlerinin genel çerçevesi hakkında bir resim veriyor;
- Almanya’daki Geilenkirchen NATO üssünde bulunan AWACS uçakları.
- Amerikan casus uçakları (RC-135V, RQ-4b-30 ve 40, P-8A vd.)
- Letonya ve Litvanya’daki insansız hava aracı filoları.
- Rusya’ya yakın ülkelerdeki ABD istihbarat, gözetleme ve keşif vasıtaları.
- ABD deniz istihbarat vasıtaları (sık sık Gürcistan’a giden HMS Echo gibi),
- NATO üyesi ülkelerin kurdukları insan istihbaratı.
- ABD’nin siber istihbarat kabiliyetleri.
- NATO istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) kabiliyetleri (Norveç ve Polonya’da üsleri var).
ABD AWACS’ları ve casus uçakları Ukrayna ve Karadeniz üzerinde uçmakla birlikte, Suriye’deki operasyonları da (Türkiye aleyhine) izliyorlar.
İstihbarat sanatında değişim; veri performansına dayalı analiz..
Günümüzde artık istihbarat büyük veriye dayalı bir dönüşüm içinde. Bu nedenle, istihbaratçılar ve savunmacılar istihbarat problemlerinin çözümünde daha yapılandırılmış, bilimsel yaklaşıma ihtiyaç duyuyorlar. Veriler arasında bağlantı kurma istihbarat sanatının en önemli yanıdır ve bu geçmişte sınırlı sürede dağlarca istihbarat raporunun okunmasını gerektirirdi. Şimdi hem bu tür raporlar azaldı hem de zaman daha da kısaldı. Şimdi en doğru yol büyük ölçüde dijital olarak kaydedilmiş veriler içinden herhangi bir şey ya da konu hakkında en doğru odaklanmayı yapabilmek.
Eylem ve nesne ilişkisine dayalı veri performansına odaklanarak, analizciler istihbarat üretmede isabetli sonuçlara ulaşmak için farklı veri tipleri ve kombinasyonlarını anlama ve öngörme kabiliyetine sahip olmalıdır. Diğer bir deyişle, veri performansını anlamak analizciye sınırlı kaynaklar içinde belirli istihbarat sorularına cevap vermek için ihtiyaç duyulan verinin tipini, miktarını ve karışımını anlama kabiliyeti sağlar. İşte yeni istihbarat sanatı budur. Günümüzde spor kulüplerinin yaptığı bu tür analizleri istihbarat teşkilleri de rakip ile mücadele etmek, nasıl avantaj sağlayacağını tespit etmek için kullanmalıdır. Bu istihbaratçıları tek bir kaynağa ve önyargılara dayalı istihbarat üretiminden kurtaracaktır. Geleceğin istihbarat problemlerine cevapların çoğu göklerdeki vasıtalara sorulacak. Bununla birlikte, hedeflerin sahte veya gizlenmiş olduğu da unutulmamalıdır.
Gelinen aşama, istihbarat toplama ve analiz kabiliyetlerine yatırım yapma zamanıdır. Sosyal medya ve ticari uydular da dâhil tüm istihbarat toplama vasıtalarından gelen veriler, belirli istihbarat sorularına cevap vermek üzere veri bankalarında toplanmalıdır. Analizciler ve veri bilimciler, geliştirilmiş algoritmalar vasıtası ile veri bankalarının performansını artırmalı, toplama kabiliyetlerini buna göre yönlendirmelidir. Veri bilimi, analizciye olası sonuçları ve geleceğin geniş bir resmini görme ve beklenmeyen sonuçlara nasıl adapte olacağını anlama imkânı sağlayacaktır. Ancak, bu şekilde sınırdan girmek üzere hazırlanan yeşil adamları ya da teröristleri önceden fark edebilirsiniz.
Örneğin Kırım’ın işgalinden sonra analizci, veri bilimcileri ile birlikte çalışarak, veri bankaları içinde hangi emareleri kaçırdığı yapay zekâ ile çalışan algoritmalar vasıtası ile sorgulayabilir. Yapay zekâ, analizciye geleceği öngörmesi ve nelere odaklanması gerektiği konusunda yardımcı olabilir. İnsan-makine ilişkisi düşman gibi düşünme yönünde (kırmızı şapka takmak) geliştikçe, belirli miktarda ve kalitede veriye düşman gibi bakarak, “yeşil adamların harekete geçtiğini” artık görebiliriz.
Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;
https://www.academia.edu/49023773/İstihbarat_sanatında_değişim_
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.