Prof. Dr. Sait Yılmaz
Prof. Dr. Sait Yılmaz - Yazar

Kazakistan’da geriye dönüş yok

Kazakistan’ın batısındaki Mangistau eyaletinin Canaözen kasabasında enerji fiyatlarındaki ani artışa protesto amacıyla başlayan kitlesel gösteriler, kısa zamanda ülke geneline yayıldı. Hâlbuki Kazakistan devlet başkanı Kasım Cömert Tokayev önce olayları yatıştırıcı bir yaklaşım göstermişti. Cumhurbaşkanı Tokayev’in hükümetin istifa ettiğini açıklaması bile, olayları yatıştırmaya yetmedi.

Göstericiler, kısa sürede hükümet binalarını ve polis istasyonlarını ateşe verdiler, ülkenin en büyük havaalanını ele geçirdiler ve en az 18 Kazak güvenlik görevlisini öldürdüler. Kazak yönetimi saldırganları yabancıların eğittiği terör örgütleri olarak tanımladı. İsyancılar arasında silahlı ve eğitilmiş teröristler ve gangsterler olduğu için Tokayev, güvenlik güçlerine sorgulamadan öldürme emri verdi.

Henüz bir liderleri ve teşkilatı olmayan göstericilerin gerçek amacının ne olduğu henüz bilinmiyor. Ancak ilk talepleri arasında şunlar bulunuyor;

- Tokayev’in iktidarı bırakması.

- Sivil hakların genişletilmesi.

- Daha demokratik olduğuna inanılan 1993 Anayasası’na dönülmesi.

Bu isteklerin ne kadarının göstericileri temsil ettiği bilinmiyor.

İsyanın çıktığı bölge, Kazakistan’da İslamcı örgütlerin en faal şekilde örgütlendiği yer. Canaözen’de, 2011 yılında da benzer şekilde bir ayaklanma patlak vermiş ve çok sayıda kişi, hayatını kaybetmişti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in olayların ardında dış güçlerin olduğunu söylemesi, bu nedenle, temelsiz bir iddia, sayılamaz.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in ani bir şekilde, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nü Kazakistan’a davet etmesi, kendi silahlı kuvvetlerine güveninin olmadığının bir göstergesi. Bu güvensizliğin diğer bir nedeni ise eğer araları iyi değilse, ordu üzerinde güçlü olanın Nazarbayev olması da gösterilebilir.

Olayların başlamasından itibaren siyasi taleplerin öne sürülmesi ve bazı polis birliklerinin, hatta istihbaratçıların göstericilerin safına geçmesi, bunun sıradan bir kargaşa olmadığını gösteriyor. Almatı’daki Belediye Binası’nın kolaylıkla göstericilerin denetimine geçmesi de, bu benzerliğe ve güvenlik yetkililerinden bazılarının önceden bazı çevrelerle anlaşmış olabileceğine işaret ediyor.

Eski başkan Nursultan Nazarbayev’in danışmanlığını yapan Yer Mukhamet Yertysbayev Kazak güvenlik sisteminin kendilerine ihanet ettiğini söyledi ve yıllardır dağlarda bazı terörist eğitim kampları bulunduğunu söyledi. Yertysbayev, sıradan bir isyanın kısa zamanda bu kadar büyümesinin imkânsız olduğunu ve hainlerin ülkenin üst kademelerinde gruplar halinde bulunduğunu açıkladı. Bu yüzden, Almatı Havaalanı’na bilinmeyen güvenlik yetkilileri tarafından daha silahlı göstericiler gelmeden bir saat önce teslim olmaları söylendi.

Ruslar ne yapmak istiyor?

Öncelikle Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Kasım ayı başında Kazakistan liderliğini “milliyetçilik” ve dış güçler ile işbirliği konusunda suçlaması dikkat çekicidir. Bu açıklama işin arkasında Rusya’nın olduğunun ve hazırlıkların önceden yapıldığının açık göstergesidir. Türk Devletleri Teşkilatı ile ilgili gelişmelerden rahatsız olan ve bu Kazakistan liderliğinin öncü rolünden rahatsız olan Rusya yeni bir oyun sahneye koymuştur. Asıl hedef doğrudan Sultan Nazarbayev idi. Ancak, Rusya’nın hazırlıklarının öncesi de var.

1990’ların ortalarından itibaren, Kazaklaştırma politikaları yürütüldü ve 2000’li yıllarda, Rusça, toplumsal hayattan ve bazından büyük ölçüde çıkartıldı. Rus kökenli nüfus, kendisini buralarda ayrılmak zorunda hissetti. Bütün bunlar, Rusya’daki Rus milliyetçilerinin tepkisini çekiyor.

Rusya Parlamentosu’nda bazı politikacılar, 2020 yılı sonlarında, Kuzey Kazakistan’ın SSCB’nin Kazaklara bir hediyesi olduğunu söylemişlerdi. 2014 yılında Rusya’nın Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’nı ele geçirmesi ve Ukrayna’nın Donbass bölgesinde Rus yanlısı ayrılıkçıların bazı il merkezlerini ele geçirmesi, Kazakistan’da da, aynı senaryosunun tekrarlanması endişesine neden oldu. Dikkat çeken konu, 21. Yüzyılda Ukrayna yani başka bir ülkenin topraklarını işgal ve ilhak eden Rusların, Kazakistan’ı kendi meseleleri için milliyetçilik ile suçlayacak kadar utanmaz oluşudur.

1990’lı yıllarda Türk Cumhuriyetleri bağımsızlığına kavuşurken, Rus askerleri ülkeden çıktı ama KGB orada kaldı. KGB (1993’te KGB’nin dağılmasından sonra FSB) ve Rus askeri istihbaratı GRU, bu ülkelerdeki liderlerin Rus politikasından şaşmamaları ve iktidarda kalabilmeleri için bir şantaj ve suikast cebi oldular. Yeri geldi bakanlıklara el koydular, yeri geldi generallere işkence yaptılar ve halkın kontrolü için güçlü bir propaganda ağı kurdular. Bütün bunları yaparken de Batılı NGO ve STÖ yalanını çok iyi kullandılar. Bu Rusların Sovyet sisteminde ki “ön cephe” taktiğinin bir parçası idi. Yani Batılı gözüken bu tür yapıların arkasında aslında Ruslar vardı.

Moskova’daki propaganda kaynaklarına göre konumunu sürdürmek için Rusya’ya dayanan Tokayev, Nazarbayev’i ülkeden kaçırmak için bir darbe düzenledi. Bu yüzden, düzeni sağlamak için Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü askerlerini yardıma çağırdı.

Rusya’nın Kazakistan’dan istekleri arasında şunlar bulunuyor;

- Kırım’ın işgalinin tanınması,

- Kril alfabesine dönülmesi,

- Rusça’nın ikinci resmi dil olması,

- Rusça konuşulan ülkelerdeki kısıtlamaların kaldırılması,

- Rusya karşıtı NGO’ların ülkeden çıkarılması,

- Rusya'ya askeri üsler temin edilmesi,

- Rus azınlıklara özerklik.

Gelişmeleri nasıl okumalı?

Kazakistan’ın Rusya ile Orta Asya arasında yer alması ve Kazakistan’ın kaynakları ve nüfuzu göz önünde bulundurulursa, Kazakistan’daki gelişmelerin Rusya’nın aleyhine seyretmesinin, Rusya’nın Orta Asya politikasını çökmesine yol açacağı da söylenebilir. 

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü çerçevesinde oynanan bu tezgâh daha önce Ruslar tarafından Beyaz Rusya, Kırgızistan ve Ermenistan’da da oynandı. Hepsi sonunda tıpış tıpış Putin’e boyun eğdiler. Ayıyı, kümese aldılar. Kazakistan olmasa Rusya’nın ben bağladığı Avrasya Ekonomik Birliği çöker. Kazak-Rus projeleri çöpe gider. Çin için de Kazakistan olmazsa olmaz.

Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;

https://www.academia.edu/67691863/Kazakistanda_geriye_dönüş_yok

Toplam 2396 defa okunmuştur.

Prof. Dr. Sait Yılmaz diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.