Prof. Dr. Sait Yılmaz
Prof. Dr. Sait Yılmaz - Yazar

Küresel gözetleme ve dinleme...

Bir resim, bin kelimeye bedeldir.”

II. Dünya Savaşı sonundan beri ABD’nin sinyal istihbaratı teşkilatı NSA, her şeyi dinliyor ve kaydediyor; uydulardan sorumlu NRO ve NGA ise görüntü alıyor, hedef belirliyor. Shamrock Operasyonu, önce Rusya ve Doğu Avrupa’da casusluk için İngiltere ile işbirliğine, daha sonra da beş ülkeli Echelon’a yani Beş Göz’e dönüştü. Beş Göz şebekesi; ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda’nın içinde olduğu dünyanın en güçlü espiyonaj grubunu oluşturdu. Bugün bu ağ, Edward Snowden’ın sızdırdığı gibi, siber dünya ve sosyal medyayı da içine alacak şekilde devasa bir boyuta ulaştı. Büyük ölçüde ABD’nin kontrolündeki internet ağı, önceki telefon ve telgraf hatlarının yerini aldı. Küresel gözetleme ve dinleme işinde Çin, ABD’nin rakibi oldu. Öte yandan, COVİD-19 ile birlikte nüfus kontrolü için yeni bir küresel izleme yöntemi geliştiriliyor. Bu makalede, küresel izlemenin dünü, bugünü ve geleceğini sorgulayacağız.

Küresel dinleme; NSA’nın işlevleri..

Dünyada 37 ülkenin NSA ile sinyal istihbaratı toplama konusunda bir tür işbirliği var. NSA’nın Cezayir, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan, Tunus, Türkiye ve BAE ile sinyal istihbaratı (SIGINT) ortaklığı bulunmaktadır. İngiliz GCHQ ise Umman ile böyle bir ortaklık anlaşması yapmıştır.

Haziran 2013’de, eski NSA çalışanı Edward Snowden’in sızdırdığı bilgiler ile PRISM, XKeyscore ve Tempora gibi küresel izleme programları ifşa oldu. NSA’nın internet ve telefonlardan topladığı (e-posta, aramalar, yazılı mesajlar, telefon konum verisi ve bilgisayar virüsü katalogu gibi) bilgileri Utah Veri Merkezi’nde depoladığını biliyoruz.

- (NSA) XKeyScore; küresel düzeyde bilgisayarlar üzerinden e-posta, canlı sohbet ve kişisel bilgilerimizi topluyor.

- (İngiliz) Tempora; internetin belkemiği olan fiber optik kablolardan veri topluyor.

- (NSA) PRISM; Microsoft, Yahoo, Google, Facebook, Paltak, AOL, Skype, Youtube ve Apple İnc. Üzerinden sosyal medya verilerini topluyor.

CIA ve NSA, ABD büyükelçiliklerine kurdukları dinleme postaları ile yabancı ülkelerde hedef seçtikleri kurumları dinlemektedirler.

NSA’nın öncelikle Almanların bilimsel çalışmalarının peşinde düştüğü, sonra ki espiyonaj hedeflerinin başta Fransa, Meksika, Brezilya, Çin olmak üzere tüm dünya olduğu görüldü.

Beş Göz; Echelon..

Echelon, uydulardan değil yeraltı fiber optik kablolardan bilgi çeken bir sisteme sahiptir. Sinyal istihbaratı; istihbarat ve haberleşme uydularından, uçaklar ve denizaltı kabloları yolu ile ya da telefon hatlarından (kablolu-kablosuz) elde edilebilir. Sistem, uydulardan gelen telefon aramaları, çevirmeli telefonlar, fakslar, e-mail, internet trafiği, kısa dalga linkleri, denizaltı kabloları ve diğer sivil haberleşme trafiğinden gelen haberleşmeye nüfuz ederek, öncelikle Amerikan şirketleri için yararlı ticari bilgi elde edinmeyi amaçlamaktadır.

Sistemin etkinliği için zamanla ses-tanıma teknolojisinin geliştirilmesi zorunlu oldu. Böylece hedef kişiler, hangi telefonu kullanırsa kullansın otomatik takibe alındı. Hedef ekonomi ve ticari olunca bundan en büyük zararı Avrupa ülkeleri ve özellikle Almanya olumsuz etkilendi. Toplanan her türlü bilgi Utah’da bulunan dünyanın en büyük veri bankasında saklanıyor.

XKeyscore programını kullanma izni olan İsveç, Beş Göz’e Baltık Denizi’ndeki kablolara sızma imkânı sağlıyor. NSA ile birlikte Rusya’ya yönelik izleme faaliyetleri yapılıyor. Edward Snowden’in ifşa ettiği bilgilerden NSA’nın deniz altı kabloları üzerinde 13 veri toplama noktası bulunduğunu öğrendik.

Japonya, Çin’e karşı Beş Göz (Echelon) istihbarat ittifakına katılmak istiyor.

Türkiye’nin Görüntü İstihbaratı Kabiliyetleri

İlk görüntü istihbaratı uydumuz RASAT, 17 Ağustos 2011’de Rusya’dan fırlatıldı. Bunu Çin’den atılan GÖKTÜRK 2 uydusu izledi. Ülkeler ile yaşanan sorunlar nedeni ile GÖKTÜRK-1, GÖKTÜRK-2’den sonra Fransız Guyanası’ndan atıldı ve 2023’e kadar aktif olacak. GÖKTÜRK, TUBİTAK-TAİ işbirliği ile üretildi ve 700 km. irtifadaki yörüngesinde geziyor.

Türkiye, görüntü istihbaratı alanında İnsansız Hava Aracı (İHA) kadar insansız uçak üretimi ile de öne çıktı. TAİ/TUSAŞ’ın yaptığı ANKA uçağı, uydu haberleşmesi de yapabilir. Bunun benzeri, ABD’deki Global Hawk. İHA, belirli bir irtifadan yukarı çıkamaz ve engebeli arazide sinyal alamaz ama ANKA uçağı bu açığı kapatır, dağ engeli tanımaz. ANKA, uydu bağlantılı sistemlere sahip olduğundan sinyal karıştırması ve GPS aldatması zordur. ANKA uçağı 30 bin feet irtifada 24 saat kalabilmekte ve 200 km.den görüntü iletebilmektedir.

Bugün dünyada 49 ülkenin İHA teknolojisi var. Türkiye’nin İHA’lar konusundaki başarısının altında öncelikle 1990’lardan beri edinilen İHA ile çalışma tecrübesi yatmaktadır. İHA’larımızın üstünlüğü yazılım teknolojisindedir. Bu da bir mühendislik başarısıdır. Bunu henüz ABD ve Rusya gibi ülkeler çözemediler.

ABD, son yıllarda Suriye’deki YPG/PKK’nın telefon dinlenmelerin karıştıracak ve drone ile vurulmasını önleyici teknolojileri terör örgütüne sağladı. Suriye’de pek çok İHA’mız düşürülmüş olsa da yerine hemen yenileri geçti. Havada üç ay kalan İHA’larımız var. Taktik başarının altında yapılan karıştırmalara rağmen İHA’ları sürü olarak kullanma becerimiz yatmaktadır.

Silahlı İHA olan SİHA’nın en önemli özelliği, sensörden gelen bilgi ile anında hedefe angaje olması ve vurmasıdır.

Bugün medyada daha çok Bayraktar ismi öne çıksa da TAİ/TUSAŞ’ın ürettiği ANKA ve İHA’ların teknolojisi çok daha oturmuş ve üstündür. TUSAŞ, Türk-ABD ortaklığında bir şirkettir. Türkiye, ANKA ve İHA’ları ile savunma sanayisinde bir çığır açtı. Nitekim bu durum Türkiye’ye yeni bir ihracat sektörü kapısı sağlamıştır.

Türkiye’de sivil amaçlı İHA kullanımını da artıyor. Artık hastaneler arasında acil ilaç nakli için de İHA kullanılmaya başlandı.

Gelinen aşamada İHA teknolojisinin başka güvenlik uygulamaları için ve yapay zekâ ile birlikte kullanımının geliştirilmesi üzerinde çalışmalar yapılmalıdır.

Küresel izlemenin geleceği..

Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;

https://www.academia.edu/49145400/Küresel_gözetleme_ve_dinleme_

Toplam 4841 defa okunmuştur.

Prof. Dr. Sait Yılmaz diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.