Prof. Dr. Sait Yılmaz
Prof. Dr. Sait Yılmaz - Yazar

Şirket (iş) istihbaratı...

Bahsettiğimiz, devlet güvenliği istihbaratı veya onu desteklemek için ihaleler alan özel (sözleşmeci) istihbarat şirketleri değil. Şirket yöneticilerinin karar vermesini kolaylaştıran risk değerlendirme şirketleri ya da jeopolitik risk şirketleri de değil. Artık, sizin şirketiniz içinde de bir istihbarat ünitesi olması gerektiğini söylüyoruz.

İstihbaratı bir süreç olarak şirketiniz içinde sürekli hale getirmeniz ve bunun için bir teşkilat kurmanızı tavsiye ediyoruz. Sürekli şekilde istihbarata ihtiyacınız var, para kazanmak için yeni fırsatları ve riskleri sürekli öngörmek zorundasınız. Bulunduğunuz resimi daha iyi okumak, bilgi toplamak, analiz etmek (işlenmiş bilgi yani istihbarat haline getirmek), istihbaratı kullanmak ve paylaşmak, ardından yeni duruma göre bu döngüyü sürdürmek ihtiyacındasınız. Bunu artık eskisi gibi kendi başınıza ya da görev verdiğiniz birkaç sırlı adama yaptıramazsınız. Eğer yeni pazarlar ve ortaklar arıyor, rekabet etmek ve riskleri azaltmak istiyorsanız artık şirketiniz içinde bir istihbarat birimi kurmanın zamanıdır.

BİR ŞİRKETİN İSTİHBARAT BİRİMİ NASIL KURULMALIDIR?

Sherlock Holmes bir keresinde şöyle demişti; “Benim işim, başkalarının bilmediğini bilmektir.” Küreselleşme ile birlikte artık pek çok şirket, başkalarının bilmediğini öğrenmek için çalışıyor, bunun için teşkilat kuruyor. Eğer Çin, Güney Afrika veya Arjantin’de yeni bir pazara girmek istiyorsanız, paranızı riske atmadan evvel çok önemli bilgilere ihtiyacınız var. Bazı ülkelerde yatırım yapmadan önceki bilgi eksikliğiniz sadece para kaybetmenize değil, şirketinizin yok olmasına hatta kişisel olarak başınızın belaya girmesine neden olabilir. Aslında iş istihbaratının James Bond dünyasında yapacağı fazla bir şey yoktur. Şirketler; pazarlar, müşteriler, ortaklar ve rakipler gibi hemen ellerinin altında olmayan bilgilere ihtiyaç duyarlar ama bunları genellikle saklı yollardan elde etmezler. Yoğun finasal ve rekabet baskısı altındaki şirketler hızlı hareket edebilmek için güvenilir bilgiye, harekete geçilebilir istihbarata ve durumu anlamaya ihtiyaç duyarlar ve bu telefon konuşması ya da Google araması ile olacak şey değildir.

Şirket istihbaratı; size doğru kararlar vermek, şimdiki ve gelecekteki ortaklarınızı seçmek, şirketinizi geleceği ile ilgiki öngörülerde bulunmak, riski azaltmak, yeni pazarlara girmek, şirket problemlerini çözmek, araştırmalar yapmak, iş fırsatlarını artırmak gibi temel konularda yardımcı olur. Yeni yatırımlar, müşterek girişimler ve büyük tedarik programları öncesi istihbarat çok önemli hale gelir. Özellikle yabancı pazarlar için gerekli ve doğru bilgiye ulaşmak çok zordur. Farklı yetenek ve tecrübedeki kişiler kurdukları şebekelerle küresel kaynaklara ulaşarak sizin iş planınızın ihtiyacı olan değerli bilgileri sağlarlar. Örneğin 190 bin çalışanı olan uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG’nin iş istihbarat biriminde şunlar bulunmaktadır; due diligence (şirket değeri belirleme), soruşturma desteği, hukuki destek. Çalışanları şu alanlardan seçilmiştir; araştırmacı gazetecilik, siyasi risk analizi, adli tıp, özel soruşturma ve polis istihbaratı.

Şirketin Güvenlik Şefi, espiyonaja karşı bir program oluşturmalıdır. Bu programın içinde aşağıdaki temel hususlar bulunmalıdır, personel güvenliği (iş gücünün takibi), mülkiyet haklarını korumak için yasal tedbirler, eğitim ve farkındalık, fiziksel güvenlik (izinsiz girişlerin önlenmesi vb.), istihbarat (iş/pazar ortamını anlamak), kolluk güçleri ile sıkı ilişki, bilgi güvenliği.

Uber’in küresel istihbarat birimi; illegal bilgi sızdırmadan, karşı istihbarata, siber saldırılara ve örtülü operasyonlara kadar pek çok yöntem kullanmaktadır. UBER’in çalıştığı bağımsız sözleşmesi şirketlerden LAT istihbarat toplarken, TalGlobal ise uluslararası güvenlik yönetimi sağlıyor. UBER örneği iki ortaya iki sonuç çıkardı. Öncelikle istihbarat faaliyetleri sadece şirketlere özel değildir. Teknoloji dünyası öyle acımasız bir rekabet alanındaki, en küçük bir avantaj bile çok büyük etkiler yaratabilir. Öte yandan angajman stratejilerimiz kapsamında öngörülerimizi yaymak, iş kararları tavsiye etmek, dostlarımızı ve küresel sahnede toplum liderlerini desteklemek için de bu birimlere ihtiyacımız var.

ŞİRKET İSTİHBARATI NASIL ELDE EDİLİR?

Yasal ve şeffaf yöntemlerle pek çok değerli bilgi elde edilebilir. Ancak, bu uzmanlık gerektiren bir iştir ve bu yüzden ticari şirketler, eski ya da emekli casusları işe alıyor. Bazen bu tür değerli bilgilere bağımsız olarak ulaşanlar, bire bir şirketlerle görüşerek elindekini satma yoluna gidiyor. Şirketler bu işleri üçüncü taraflara havale ettiklerinde ya da kiraladıklarında hangi bilginin alındığı ya da transfer edildiği konusunda dikkatli olmalılar. Prestiji yüksek olan şirketler daha etkili, yasal ve şeffaf yöntemler kullanmak zorundadır. Ancak, bu örneğin İsrail şirketleri için geçerli değildir. Bazı İsrail şirketleri, devlet istihbaratı tarafından desteklenen teknikler ve teknolojiler ile pazarda avantajlı konum elde etmeye çalışmaktalar. İsrail’in kullandığı bu yöntemde şirketler böylece kendilerini yasal sorumluluktan kurtarmaktalar.

İstihbarat toplama sadece bir kere yapılan iş değildir; sürekli ve tekrarlanabilir bilgi akışına ihtiyaç vardır. İş istihbaratı toplamak zaman alıcı, toplama ve gizlilik arasında nazik denge isteyen bir faaliyettir. Bu bilgilerin toplandığı ortam; gittikçe daha fazla kısıtlayıcı düzenlemelerin olduğu, kanun yapıcıların muhbirler ve entelektüel mükiyet hakları konusunda daha çok dikkatli davrandığı bir hale gelmektedir. Örneğin MGA Enterntainment şirketi 2011’de rakip oyuncak şirketi Mattel’i gizli show odalarına sızdığı için dava etti. Mahkeme Mattel’e 26 kategorideki ticari sırları çalmaktan dolayı 309 milyon dolar para cezası verdi.

Şirketlerden bilginin çalınma özel metotları çeşitlidir. En çok kullanılan ve karşılaşılan yöntemler şunlardır; kilit bilgiye nüfuz yetkisi olan içerideki çalışanlar (muhbirler), (mülkiyet haklarını çalan) suç örgütleri, pazar rakipleri, dış istihbarat servisleri/devlet kurumları, dikkatsiz yayınlar, ajan kullanımı, gizli dinleme ve izlemeler, teknik operasyonlar, yabancı öğrenci/işçiler, ticaret konferansları, şirket birleşmeleri, rakip kilit personeli işe almak, sosyal mühendislik.

İş dünyası detektiflerinin en çok kullandığı yöntemler arasında bal tuzağı (cinselliği kullanarak casusluk), telefon dinlemeleri ve bilgisayar şebekelerine sızma bulunmaktadır. Herşey rakibe karşı üstünlük sağlayacak bir avantaj sağlamak içindir. Bu tür yöntemler yasal ve etik değildir, en azından işinizi kaybetmenize ya da medyaya haber olmanıza neden olabilir.

SONUÇ YERİNE..

İstihbarat artık sadece devlet güvenliği için değil, şirketler için de hayati bir işlev, yapılanma ve kabiliyettir. Küresel rekabet, data toplama ve katı rekabet artık şirketleri ve örgütleri daha akıllı olmaya zorluyor. Eğer rakipleriniz çok iyi bilgilendirilerek kararlar alırken, siz böyle yapmıyorsanız, kaybeden ve güncel gelişmelerin dışında kalan şirket olacaksınız. İstihbarat olmadan rekabet etmek, gözleri kapalı boks yapmaya benzer. Üstelik iş dünyası dijitalleşirken, şirketler gittikçe daha fazla bilgi depolamaktadır. Data ihtiyacı şirketleri daha kapsamlı toplama süreçleri geliştirmeye itmektedir. Nitekim bazıları şimdiden yapay zekâ sistemleri ile rekabet güçlerini artırdılar. Bu sistemler şimdi istihbarat amaçlı da kullanılacak. Şirket liderleri artık etraflarındaki istihbarat operasyonlarını geliştirmeliler. Ancak, her yöntem kabul edilebilir değildir. Bazıları illegal ya da ahlaki sınırları aşmaktadır. Bu yüzden istihbarat gayetleri için açık ahlaki prensipler belirlenmelidir. Bu şirketi gereksiz soruşturmalardan veya yasal sorunlardan koruyacaktır. Bu bir bilgi savaşıdır ve gerekli vasıtalara sahip olmayan kaybedecektir. Eğer istihbaratı unutursanız, en iyi ihtimalle elinizdeki pazar payı eriyecektir, en kötü ihtimalle ise pazardan tamamen silineceksiniz. Şimdi beklemeden gerekli iş istihbaratı kabiliyetlerini edinmenin zamanıdır. Devletin de bu alanda şirketlerine destek olmak için yapacağı çok şey var.

Toplam 1708 defa okunmuştur.

Prof. Dr. Sait Yılmaz diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.