Prof. Dr. Sait Yılmaz
Prof. Dr. Sait Yılmaz - Yazar

Yeni Dünya Öncesi (2022-2045)

Eski düzeni devam ettirmek için yeni bir şeyler yapmak zamanı..”

Ortaçağ’ın feodalitesi, kralları, kaleleri ve din baskısından sonra şimdi devlet, aile, kapitalizm, üniversite, sosyal refah, özgürlük ve kurtuluşun yani modernitenin de dönemi geçiyor. Dünya Savaşı kaçınılmaz çünkü sadece hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler değil, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) sisteme geçmesi gerekiyor. Post-modern dünya için ulus-devlet düzeni hızla çok ölümcül bir hesaplaşmaya ve dönüşüme giderken her ülke ve birey hala kendi gemisini yaşatmak derdinde yani İngiliz şair William Shakespeare’in umursamazlık betimlemesi ile Roma yanarken flüt çalıyoruz. Şimdi süper-moderniteye geçiş dönemi, tarih yeniden yazılacak. Yeni insan yaşamının standartlarını kim belirleyecek? Yeni yaşam biçiminde ahlak, hukuk, çalışma, eğitim, sağlık, erkek-kadın, aşk, mutluluk ilişkilerinin yeri ne olacak? Halen prototipleri geliştirilmiş olan geleceğin dünyasının teknolojileri hayatımıza nasıl yön verecek?

Bunları daha önce “Dünyanın Geleceği” başlıklı makalemde anlatmıştım. 2040’lardan sonra daha çok alet insan vücuduna yerleştirilerek, gelecekte insan-makine karşımı yeni bir insan türü ortaya çıkacak. 2045’de sanal ve gerçek yaşam arasında bir fark kalmayacak. Bütün bunların hayata geçmesi için bir katalizör lazım yani dünya savaşı. Taşlar yerine oturuyor. NATO stratejisini değiştiriyor, AUKUS, QUAD gibi yeni yapılar ortaya çıkıyor. Haberler iyi değil. 2045 yılına gelindiğinde;

- Tek dünya düzeni kurulacak yani devletler ve sınırlar kalkacak.
- Nükleer ve biyolojik savaşta çok insan ölecek, büyük nüfus kontrolü bizi bekliyor.
- Sonra modern dönemin fiziksel kurumlarının (eğitim, üretim, bürokrasi vs.) yerini dijital ve uzaktan olan yeni modelleri alacak.
- İnsanlar özgür düşünme yeteneklerini kaybedecek, çiplerimizle internet üzerinden kontrol edileceğiz, birbirimize bağlanacağız.
Soğuk Savaş Sonrası dönem, 2014’de Ukrayna krizinin başlaması ile bitti ve büyük güç mücadelelerine yani idealizm’den jeopolitiğe döndük. İkinci Dünya Savaşı koşullarına göre oluşturulmuş dünya düzeni artık 21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılamıyor ve gittikçe kaosa sürüklenen dünyamızda bir istikrara kavuşmak için hızla bir dünya savaşına yaklaşıyoruz. Bu savaş, Güney Çin Denizi ve etrafında olacak ancak, 2040’lara kadar olan hazırlık dönemi için Avrasya’da bu savaşın arka sahnesi hazırlanıyor. Bu makalede 2022-2045 döneminde olacakları anlatacağız;

- NATO’dan sonra Doğu Avrupa’da özellikle Rusya’ya karşı geliştirilen Üç Deniz İnisiyatifi,
- Orta Asya’yı Çin ve Rusya aleyhine istikrarsızlaştırmak için hazırlanan melez savaş sahnesi (bu sahnenin ortasında Türk dünyası yani Türkistan coğrafyası var),
- Güneydoğu Asya’da Çin’in etrafında ABD’nin Üçüncü Dünya Savaşı hazırlıkları ile ilgili gelişmelere yer ereceğiz.
Ama önce size bugün içinde bulunduğumuz büyük resmi hatırlatalım.

Üç Deniz İnisiyatifi ve Rusya

Üç Deniz İnisiyatifi (3SI), Orta ve Doğu Avrupa’da AB ve NATO’dan sonraki en önemli siyasi ve ekonomik inisiyatif olarak ortaya çıktı. Katılımcı 12 ülke şimdiden Kuzey-Güney istikametinde 48 altyapı projesi için anlaştı. Zaten amaç Soğuk Savaş zamanından kalma ve Doğu-Batı istikametinde uzanan Sovyet enerji hatlarını kullanmamak yani Moskova’ya bağımlılığı ortadan kaldırmak. Rusya’nın enerji ihracatının %75’e yakın kısmını Avrupa ülkelerine yapması bu bölgenin Rusya açısından önemini gösterir. 

Projenin öncelikli amacı Çin’in İpek Yolu’nun ve Rusya’nın enerji gelirlerinin önünü kesmektir. Bunun “Üç Deniz” adı verilen Baltık Denizi-Adriyatik Denizi-Karadeniz arasında, eskiden Doğu ve Merkez Avrupa dediğimiz yerde “Yeni Avrupa” kurulmaktadır. Bu Avrupa, Batı Avrupa’nın dışında yeni bir oluşum olarak Rusya ve Çin’in karşısına dikilirken, Karadeniz ayağı ise Türkiye’nin aleyhine gelişmelere gebedir ve esasen Türkiye proje dışında tutulmaktadır.

Projenin arkasındaki asıl güç ABD ve pilot ülkeler ise bu ülkenin Avrupa’daki en iyi müttefikleri olan Polonya ve Romanya. Hatırlanacağı gibi ABD, Polonya ve Romanya’da NATO adına çok büyük askeri üslere sahip ve Köstence’de dev bir liman inşa ettiler. Köstence-Varna arasında büyük bir dijital istihbarat zinciri kuruluyor. Bu istihbarat zinciri dünya çapında dijital izleme ve saldırı imkânları sağlayacak. Yol, enerji hatları, hastane vb. gibi alt yapı yanında internet ve dijital ağlar gibi üst yapı ile birlikte Rusya ve Çin’e karşı büyük bir duvar örülüyor. Artık Avrupa enerji ihtiyacını Rusya dışı kaynaklardan karşılayacak ve böylece sadece çevrelenmekle kalmayacak, en önemli gelir kaynağı sekteye uğratılacak.

Washington yönetiminin, Kıta Avrupasını teknoloji alanında Çin’den, enerji alanında ise Rusya’dan uzak tutmak için kararlı adımlar atmaya hazır olduğu anlaşılıyor. ABD'nin enerjide Marshall Planı' diye sunulan dev altyapı projeleri, Doğu Avrupa ülkelerinde, Rusya'nın ve Çin'in ticari etkinliğini sınırlamak adına ortaklaşa liman, boru hattı, karayolu, demiryolu, köprü ve yüksek hızlı fiber-optik hatlar inşa edilmesini öngörüyor.

Üç Deniz İnisiyatifi’nin hedefinde açık olarak iki ülke var; Çin ve Rusya. Bunlara örtülü olarak Türkiye de eklenmelidir. Projenin kapsamı anlaşıldığında taşlar yerine oturmaktadır.

Üç Deniz İnisiyatifi, Baltık Denizi, Adriyatik ve Karadeniz’in Çin ve Rusya’ya kapatılmasını amaçlıyor. Buradan olabilecek Rus ve Çin ulaştırma hatları işlevsiz hale getirilecek. Türkiye için özellikle Karadeniz ayağı önemli çünkü Rusya’yı bypass ederek Orta Asya, İran, Ortadoğu ve Akdeniz üzerinden gelecek hatların Türkiye’yi kullanması istenmiyor. Romanya ve Bulgaristan’dan gelen gemilerin artık İstanbul Boğazı’ndan geçmemesi öngörülüyor. Türkiye yerine, Azerbaycan-Ermenistan üzerinden farklı rotada enerji hatları üzerinde duruluyor.

Özetle, hem Karadeniz’deki hatların Türkiye’den geçmemesi, Türkiye’nin deniz bağlarının kesilmesi, hem de Karadeniz’in Rusların tekelinden çıkarılması için yeni bir oyun oynanıyor. İngilizlerin geçen yıl Karadeniz’de serbestçe gezinme gösterilerinin arkasında bu vardı.

Doğu Türkistan

Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;

https://www.academia.edu/56962105/Yeni_Dünya_Öncesi_2022_2045_

Toplam 3959 defa okunmuştur.

Prof. Dr. Sait Yılmaz diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.