Yılmaz Polat
Yılmaz Polat - ABDye boyun eğmeyen lider

ABDye boyun eğmeyen lider

KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşı yakından tanıma imkanım oldu.

Denktaşın katıldığı ABDde yapılan Kıbrıs görüşmelerinin hemen hepsini gazeteci olarak izledim.

Her meslek sahibi adam olmadığı gibi her Cumhurbaşkanından da devlet adamı olmuyor.

Denktaş hem adam gibi adam hem de kendini halkına adamış büyük bir liderdi.

Harekata babam Tümgeneral Osman Fazıl Polat 28ci Tümen komutanı olarak katılırken, ben de genç bir TRT muhabiri olarak harekatı izledim.

Denktaşın Atatürkü gördüğü rüyasını kitabımın önsözü için anlatırken büyülendiğimi hatırlıyorum. (Barış için Oradaydılar- Yılmaz Polat) 

Galiba 17 Temmuzdu. Sayın Ecevitten kısa bir mesaj geldi. Sayın Denktaş endişe etmesin, hükümet konjonktürü hazırlamaktadır. Rüyamda Atatürkü Kıbrısta görmüştüm. Atatürke yalvarıyorum. "Aman bizi kurtar, artık dayanamıyoruz." Atatürk gözlerini gözlerime dikerek, "Konjonktüre dikkat et Denktaş! Konjonktür çok önemlidir" dedi. 

Mesajı okuyunca ayağa fırladım. "Bu iş tamamdır, müdahele yapılacaktır" dedim.

Denktaşa entrikalar, suikastler düzenlendi, Kıbrıs davasından asla taviz vermedi.

Sadece dışarıda değil, içeride de yes be annemcilerle ve Türkiyeye gelip bir miting yapmasına izin vermeyen Erdoğan ve AKP iktidarıyla da mücadele etti.  

Richard Haas, Nelson Ledsky, Tom Miller, Thomas Weston ve  Richard Holbrooke gibi ABD başkanlarının Kıbrıs özel temsilcileri karşısındaki dik duruşunu izledim.

Başkan Clintonın Kıbrıs özel temsilcisi Richard Holbrookeu müzakere stratejisiyle ilk görüşmesinde perişan etti.

Holbrookea "Tam adınızı alabilir miyim" diye sordu,

Holbrooke, tam adını söyledi ve sebebini sordu.

"Bu elimdeki kağıtta sırayla bugüne kadar önümden geçen özel temsilcilerin ve genel sekreterlerin adı yazılıdır. En altına da sizin adınızı yazacağım" diyerek rulo kağıdı açtı.

O döneme ait gizli Amerikan yazışmaları Türk askeri adaya çıkmasaydı ne olacağı konusunda önemli ip uçları veriyor.

ABDnin Kıbrıs Büyükelçisi Rodger Daviesin 17 Temmuz 1974 tarihli Kısa ve Orta Vadeli Amerikan Politikası ve Düşünceler başlıklı telgrafından, Amerikanın 15 Temmuzda adada Yunan cuntasının gerçekleştirdiği darbeyi tanımayı planladığı anlaşılıyor.

Telgrafta, "Savaşı önlemenin en iyi yolu, Yunan cuntasını yaptığı şeyi geri çevirmeye ikna etmekten çok, Türkiyeyi anayasal düzeni yeniden kurmak için savaşa gitmek yerine, zayıf bir Sampson rejimiyle muhatap olmanın çıkarları için daha iyi olduğuna inanmaya teşvik etmektir" (Buna ezeli düşmanları Makariosu yeniden yönetime getirmek de dahil) diyor.

Büyükelçinin Washington, Ankara, Atina, Londra ve NATOdaki Amerikan misyonuna gönderdiği telgraf, Amerikanın Türk müdahalesini önlemeye çalışırken, Enosise (Kıbrısı Yunanistana ilhak) ilk adımı atan Yunan cuntasını tanımaya hazırlandığını ortaya koyuyor.

Rodger Daviesin Ağustos 1974te Lefkoşadaki Amerikan Büyükelçiliğinde sekreteriyle birlikte Rumlar tarafından öldürüldüğünü hatırlatalım.

Rauf Denktaşın Kıbrısla bütünleşen ismi tarih boyunca Kıbrıs Türkünün özgürlük anıtı olarak daima hatırlanacak.

Emperyalizmin baskısına boyun eğmemiş, halkını satmamış, onurlu bir devlet adamı olarak tarihteki yerini aldı.

Denktaşı son kez Ankarada GATA Rehabilitasyon Merkezinde ziyaret ettim.

Onu her zaman özleyeceğiz.

Barış harekatının 43ncü yıldönümü kutlu olsun.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs zaferi rutin, kuru mesajlarla geçirilmeyecek kadar anlamlı ve büyüktür.

Toplam 757 defa okunmuştur.

Yılmaz Polat diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.