Erdoğan ve BM
Birleşmiş Milletler Genel Kurul yıllık toplantısı nedeniyle dikkatler New York'a çevrili. İstisnalar hariç BM toplantılarında dikkatler genellikle ABD Başkanları üzerinde yoğunlaşır.
BM tarihinde ABD Başkanlarını gölgede bırakan unutulmaz lider ve konuşmalar vardır.
Rus liderlerin konuşmalarında salon her zaman dolmuş, konuşmaları ABD basınında geniş yer bulmuştur.
Sadece otelle BM binası arasında seyahat etmesine izin verilen Küba Lideri Fidel Castro’nun yaptığı konuşma unutulmazlar arasındadır.
Filistin lideri Yaser Arafat’ın konuşması Dünya basınına manşet olmuştur.
Hindistan’dan Nikaragua’ya kadar birçok Dünya lideri BM toplantılarına damga vurup salonu doldurmuştur.
Libya lideri Kaddafi’nin 2009 yılında yaptığı konuşma ve New York’ta bedevi çadırı kurmak isteyip izin verilmeyince Trump’a servet ödeyerek çadırı arazisine kurması hala konuşulur. Uzun süre manşetlerden düşmedi. Sadece çadırı değil, konuşması da...
Kaddafi, Central Park dahil bir çok yerden red cevabı alınca Donald Trump Bedford’daki Seven Springs’te bulunan arazisini kiralamıştı.
Trump, bir televizyon proğramında ‘Kaddafi’ den para kazanan tek kişiyim. Bana bir servet ödedi. Onu kazıkladım’ demişti.
Kaddafi, konuşmasında, BM Güvenlik Konseyi’ni ‘Terör Konseyi’ olarak adlandırmıştı.
Bu yılda dikkatler ABD Başkanı Trump üzerindeydi.
BM toplantılarını birçok kez New York'ta izledim.
Binada binlerce devlet -hükümet başkanı, bakan, diplomat, çalışan, polis, koruma birbirine çarpmamak için gayret sarfeder.
‘Karşılaşmak, buluşmak , görüşmek ve tokalaşmak’ farklı şeylerdir.
Gayet normal olan karşılaşmalar, buluşmak, tokalaşmalar da görüşmek anlamına gelmez.
Sözkonusu ABD Başkanı ise kaldığı bir otel vardır. Görüşme ayarlandıysa orada yapılır.
Ayrıca BM binasının tam karşısında ABD’nin BM Daimi Temsilciliği binası vardır. Görüşme oraya da alınabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dünya Beş’ten büyüktür’ eleştirisi yerindedir.
Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya'yı kastediyor.
Erdoğan’ın ilk kez 2014 yılında ortaya attığı sözün reklamını yapmak için 'Genç Siviller Association' adına Koordinatör Ceren Kenar ve 'Alpaytac' şirketi sahibi Huma Gruaz'la 2017 tarihine kadar bir lobi anlaşması yapılmıştı.
ABD Adalet Bakanlığı resmi kayıtlarında şirketin 'genç sivil’ Ceren Kenar’a 62 bin dolar ödediği yer alıyor. (Lobiler ve Ajanlar- Yılmaz Polat) *
Anlaşmada, New York'ta Times Square'deki dev elektronik panolarda Tayyip Erdoğan'ın mesajını koyma planlarıyla gazetelere ilanlar verilmesi yer alıyordu.
Anlaşma geçen yıl sona erdi.
Kampanya tamam mı, devam mı?
*Kitabı satın almak için fotoğrafa tıklayınız
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.