Erdoğana ABDde üçüncü Davut Boynuzu mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğanın Air Force One uçağı Washingtona doğru yol alırken, Obamayla randevu konusunda Beyaz Saraydan hala net bir cevap yok.

Erdoğan Washingtonla iki kez ciddi kriz yaşadı.

İkisini de başarıyla atlatmasını bildi.

İlki Irak tezkeresi sırasında yaşandı.

Tezkerenin faturası Türk Silahlı Kuvvetlerine çıkarılarak atlatıldı.

Türk askerinin başına çuval geçirildi.

Her şey normale döndü.

2004 yılında ABDdeki Musevi lobisinden hiç bir Türk liderine nasip olmayan övünç madalyaları verildi.

2004 yılında New Yorkta törenle American Jewish Committee (Amerikan Musevi Komitesinden -AJC) Üstün Cesaret Ödülü aldı.

2005te Musevi lobisinin önde gelen kuruluşu olan (ADL -Anti-Defamation League ) Cesaret ve Üstün Hizmet Ödülü olan "Davut Boynuzu" verdi.

Dünyada bu ödülü alan tek müslüman siyasetçi Erdoğan oldu.

2006da Hamas ziyaretiyle ikinci kriz patladı.

Erdoğan krizi çözmesi için danışmanı Cüneyd Zapsuyu görevlendirdi.

Zapsu Washingtona uçtu.

Siyasi tarihe geçen "Bu adamı kullanın, deliğe süpürmeyin" şeklindeki sözlerini hatırlarsınız.

American Enterprise İnstitute adlı düşünce kuruluşunda bu adamdan yararlanın. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine, onu kullanın. Bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur dedi.

Böylece Washingtonun gazı alınmış oldu.

Bu kez kriz son derece ciddi.

Üstelik Reza Zarrab Miami hapishanesinde duruşma için gün sayıyor.

Lobiciler çaresiz.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ABDli karşıtı Kerry Dışişleri Bakanlığında görüştükten sonra garip bir sunuş yapıldı.

Salona sadece Türk gazeteciler görüntü için alındı.

Zarrabı sormalarından korkulmuş olacak ki, Amerikalı dışişleri muhabirleri çağrılmadı.

Soru sorulması önlendi.

Çavuşoğlu , gündemle ilgisiz biçimde bu yıl içinde Kıbrıs sorununun çözülmesini umduğunu söyledi.

Anlaşılan Obama Yönetimine yeni AKP jestini sunmak istedi. Ancak Kerry, (daha fazlasını bekliyor olacak ki) aldırış bile etmedi.

Erdoğan bu krizi de atlatabilecek mi?

Bu kez Washingtonda Cüneyd Zapsu gibi bir danışman yok.