Rehine kurtaran Başkan

Başkan Trump’ın keyfi yerinde.  Evangelist Rahip Brunson’ın Oval Ofis’te hayır duasını da aldı, seçim gezisine başladı. Trump ‘24 saattte hapishaneden Beyaz Saray’a rehine getiren Başkan’ havasında.

‘Trump, rahibin serbest bırakılması karşılığında Türkiye’yle bir anlaşma yapılmadığını’ söyledi. Kesinlikte doğru. Anlaşma yapılmış olsaydı, ‘Al papazı , ver papazı’ cümlesi tek taraflı tecelli etmezdi. Fetö’yü iade etmeyecekleri artık biliniyor da en azından 25 Temmuz’da tutukluluk süresi sona erecek olan Mehmet Hakan Atilla iade edilirdi. Reza Zarrab’a zaten ihtiyaç kalmadı, nasılsa söyleyeceğini söyleyip öttü. Serbestçe dolaşıyor. Ülkeden çıkış yasağı var mı? bilmiyoruz ama yoksa bile Zarrab’ın Türkiye’ye gitmeyeceği belli. (İstanbul’da aynı kalitede suşi bulamaz) ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ‘seyahat yasağı’ uyarısı devam ediyor. Henüz kaldırılacağına ilişkin birşey yok.

Trump, Adalet ve İçişleri Bakanları Gül ve Soylu için konan yasağı kaldırabilir. Ancak anlaşma kapsamına girmez. Trump’ın sözlerinden Brunson’ı almak için ‘baskı ’ yapıldığı anlaşılıyor. Zaten haber ve yorumlarda da Türkiye’deki ekonomik durum sık sık gündeme getiriliyor. Trump Oval Ofis’te ’ biz fidye ödemeyiz, en azından artık ödemiyoruz. Yoksa çok büyük ve kötü şeyler olur.’ gibi içinde ‘ baskı ve şantaj’ içeren manidar bir cümle kullandı. ‘Farklı ülkelerden 19 kişiyi geri aldık’ dedi. Trump kendini rehine kurtaran bir Başkan olarak görüyor.

Defalarca ‘diktatör’ diye tanımladığı Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un’dan Mayıs ayında 3 Amerikalı rehineyi almıştı. Ona da teşekkür etti. Teşekkür faslını bırakıp Trump’ın neden ‘Türkiye’de adalet tecelli etti’ demediği üzerinde durulmalı. Rahip Brunson da ailesini alıp Kuzey Carolina Eyaleti’nde bir kasabada oturan ‘anasına’ gitti.