Avrupa’nın batarya devi Northvolt iflas etti: Perde arkasında neler oldu?

Geçtiğimiz günlerde duyurulan bir iflas haberi, yalnızca Avrupa’da bir batarya üreticisinin yaşadığı mali sıkıntılar gibi görünse de, aslında çok daha büyük bir ekonomik ve stratejik çöküşün işaretlerini taşıyor. İsveç merkezli batarya devi Northvolt’un iflası, Avrupa’nın elektrikli araç teknolojisinde Çin’e alternatif yaratma planlarının dramatik şekilde başarısızlığa uğradığını ortaya koydu.

DEV BORÇ YÜKÜ VE OPERASYONEL ÇIKMAZ

Northvolt, uzun süredir nakit sıkıntısıyla mücadele ediyordu. Şirketin piyasa borçları 6 milyar dolara ulaşmışken, kasasında yalnızca bir haftalık operasyonlarını sürdürebilecek 30 milyon dolar bulunuyordu. Avrupa’nın en büyük otomotiv markalarına batarya sağlayan şirket, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin Çin’e bağımlılığı azaltmak için desteklediği stratejik bir projeydi. Ancak bu büyük plan, Northvolt’un finansal darboğazı nedeniyle çöktü.

Goldman Sachs, Northvolt’un en büyük ikinci hissedarıydı ve şirkete yaptığı 896 milyon dolarlık yatırımın büyük kısmını kaybetti. Alman otomotiv devi Volkswagen ise 335 milyon dolarlık alacağını tahsil edemedi. Şirketin acil olarak nefes alabilmesi için gereken ek finansmanın 1 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

ÇIN’IN LIDERLIĞI VE AVRUPA’NIN STRATEJIK HATALARI

Northvolt’un iflası, yalnızca bir şirketin başarısızlığı olarak değerlendirilemez. Otomotiv dünyasının uzman isimlerinden Hakan Doğu, konuyu Avrupa ve Çin arasındaki teknoloji yarışının bir sonucu olarak değerlendiriyor. Doğu’ya göre, Çinli CATL gibi şirketler, 2011 yılında kurulmalarına rağmen küresel batarya pazarının %40’ını ele geçirmiş durumda. Northvolt’un başarısızlığı ise yalnızca yönetimsel hatalarla sınırlı değil; aynı zamanda Avrupa Birliği’nin elektrikli araçlar konusundaki stratejik eksikliklerinden de kaynaklanıyor.

Doğu, Avrupa’nın elektrikli araç geçişine hızla odaklandığını, ancak bu büyük dönüşüm için gerekli altyapıyı kurmakta başarısız olduğunu belirtiyor:
"2035’te tamamen elektrikli araçlara geçiş hedefi koydular ama şarj altyapısını kurmada geç kaldılar. Ayrıca, teknolojinin hızla gelişmesiyle eski modeller hızla değer kaybetti. Bu da tüketiciyi hayal kırıklığına uğrattı ve satışlar düştü. Sonuç olarak, bu zayıflık Northvolt gibi şirketlere büyük bir darbe indirdi."

YANLIŞ TEKNOLOJIK TERCIHLER VE YÖNETIMSEL EKSIKLIKLER

Northvolt’un iflasında yönetimsel sorunlar da büyük rol oynadı. Şirketin Çin ve Kore’den ithal ettiği makineler verimli çalışmadı. Doğu, Northvolt’ta çalışan bir mühendisin, montaja gelen Çinli ve Koreli teknisyenlerle Google Translate aracılığıyla iletişim kurduğunu ifade ettiğini aktarıyor. Yönetim hataları, deneyimsiz personel istihdamı ve yanlış ekipman seçimleri, şirketin büyüme hedeflerini baltaladı.

AVRUPA’NIN GELECEĞI: ÇIN MI, ABD MI?

Northvolt’un iflası, Avrupa’nın batarya sektöründeki stratejik bağımsızlık hedeflerini ciddi şekilde zora soktu. Avrupa, elektrikli araç üretiminde ihtiyaç duyduğu bataryaları Çin, Kore veya ABD’den temin etmek zorunda kalabilir. Ancak uzmanlar, bu seçimin Avrupa’nın elinde olmayabileceğini düşünüyor.

Hakan Doğu, ABD’nin Avrupa üzerindeki etkisini ve Donald Trump’ın geçmişteki politikalarını hatırlatarak, Çin ile ticari iş birliğinin Avrupa için zor olacağını belirtiyor:
"Trump, Avrupa’yı ABD ve müttefikleriyle aynı safta tutmak için baskı yapacak. Bu nedenle Avrupa, muhtemelen ABD’li ya da Koreli batarya üreticileriyle çalışmak zorunda kalacak. Ancak Tesla gibi ABD merkezli devlerin de Avrupa için ciddi bir tehdit olduğunu göz ardı etmemek lazım."

AVRUPA BATARYA YARIŞINDA GERIDE KALDI

Northvolt’un iflası, Avrupa’nın elektrikli araç dönüşümünde ne kadar kırılgan bir yapıya sahip olduğunu gözler önüne serdi. Çin’in hızlı yükselişi, Avrupa’nın stratejik hataları ve yetersiz altyapısı, yalnızca bir şirketin değil, tüm bir kıtanın teknolojik bağımsızlık hedeflerini baltaladı. Bu iflas, gelecekte Avrupa’nın nasıl bir yol izleyeceği konusunda kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.