Eğilmez asgari ücretin ne kadar olması gerektiği hakkında görüşlerini paylaştı

Asgari ücret görüşmeleri için işçi ve işveren tarafları dün masaya oturdu. 4 gün sürecek olan görüşmelerin ilk gününde herhangi bir sonuç alınmazken, iktisatçı Mahfi Eğilmez, asgari ücretle ilgili görüşlerini paylaştı. Eğilmez, asgari ücretin sadece bir zam değil, 2024 başındaki satın alma gücüne yeniden ulaşılması için yapılacak bir düzenleme olması gerektiğini vurguladı.

Eğilmez, Ekonomim'den Şenay Zeren'e verdiği röportajda, enflasyon ve piyasa beklentilerine dair değerlendirmelerde de bulundu. Kasım ayı manşet enflasyonunun piyasa tahminlerinin üzerinde geldiğini belirten Eğilmez, talebin canlı olduğunu ve sanayi üretiminde artış yaşandığını ifade etti. Faiz indirimi konusunda ise, reel sektörün zorluklarını göz önünde bulundurarak, aralık ayında faiz indirimi yapılabileceğini söyledi. Ancak faiz indiriminin etkili olabilmesi için dikkatli olunması gerektiğini ve geçmişte olduğu gibi, faiz indirildikten sonra artırılmasının zor olacağını da belirtti.

Asgari ücret artışıyla ilgili olarak Eğilmez, 2024 başında belirlenen 17.002 TL asgari ücretin, yıl sonunda enflasyonun yüzde 45 seviyesinde gerçekleşmesi durumunda, 24.652 TL olması gerektiğini ifade etti. Bu artışın aslında bir zam değil, yalnızca satın alma gücünün 2024 başındaki seviyeye getirilmesi olduğunu vurguladı.

Fiyat algısının son dönemde kaybolduğunu belirten Eğilmez, ürünlerin pahalı olup olmadığını anlamanın zorlaştığını ancak fiyat artışlarının gelir artışının çok önünde olduğunu söyledi. Ayrıca, 2025 yılının Türkiye ekonomisi için daha zor bir yıl olabileceği öngörüsünde bulundu. Maliye politikalarının para politikasıyla uyumsuz olduğunu, kamu harcamalarındaki israfın sona erdirilmesi gerektiğini belirterek, enflasyonun 2025'te de yüksek kalabileceğini ve bu durumun ekonomiyi zorlayacağını ifade etti.

Dolar/TL kurunun 2025 yılı için tahmin edilmesinin zor olduğunu belirten Eğilmez, kur atağının, ekonomi politikasının nasıl şekilleneceğine bağlı olacağını söyledi. Eğer yüksek enflasyon ve artan işsizlikle birlikte küçülme yaşanırsa, TL’nin bu duruma dayanmasının zor olacağını vurguladı ve 2025'te ekonomi politikalarının yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti.