Ömer Ödemiş
Ömer Ödemiş - İdlib; cihatçı teröristlerin son kalesi

İdlib; cihatçı teröristlerin son kalesi

İdlib, Suriye’nin; cihatçı teröristlerin ilk kez silahlı saldırı düzenleyerek 120 civarında askeri ve devlet memurunu katlederek kaotik sürecin başladığı Cısır El Şugul kasabasının bulunduğu stratejik ve siyasal önemli bir kentidir.

2012 yılında Türkiye sınırından sızan havan topu, roket atar, doçka gibi ağır silahlarla donanmış 200 yakın sözde Özgür Suriye Ordusuna bağlı teröristler bu küçük kasabaya saldırmış ve 100 aşkın asker ve devlet görevlisini vahşice katletmişti. BU saldırı sonrasında Suriye’ye hemen her ülkeden taşınan teröristle komple bir saldırı başladım mevcut devleti yıkmaya ve yerine şeriat düzenini inşa etmeye yönelik bir savaşı başlatmışlardı.

Daha sonra 2015 yılında Hatay’ın Altunözü kasabasında toparlanan, ağır silahlarla donatılan ve adına Fetih ordusu denilen devşirme terör gruplarının saldırısı ile İdlib kent merkezi civarı tamamen cihatçı terör örgütlerinin kontrolüne geçti. Beş yıla yakın bir süredir ağırlıklı olarak selefi Nusra terör örgütünün denetlediği kentte tam bir şeriat sistemi uygulanmakta ve halk zorla bu yaşam biçimine adapte edilmeye çalışıyor.

Sivil halkın kenti Suriye devletinin kontrolünün olduğu bölgelere doğru terk etmesine izin verilmiyor. Rusya ve Suriye’nin sivillerin kent terk etmesi için açtığı üç kapıya yaklaşmalarına izin verilmeyen sivilleri, Türkiye sınırına doğru hareketlendirerek, operasyonların durdurulmasını sağlamaya çalışıyorlar.

İdlib kent merkezini ve kırsalın önemli bir bölümünü sonradan adını Heyeti Tahrir-i- Şam olarak değiştiren selefi Nusra Cephesi kontrol etmektedir. Türkiye’de de örgütlü olan ve Rusya Büyükelçisin Ankara da öldüren polisin bağlı olduğu bu örgüt, on yıllık Suriye savaşında binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olan ve BM tarafından terörist olarak kabul edilen acımaz bir terör örgütüdür.

Türkiye ve Katar’ın desteklediği Ahrar-ı Şam isimli örgüte karşı da açık savaş açarak İdlib kent merkezinde çıkarıp, kentin yönetimini sadece kendisine biat eden diğer İslamcı gruplarla birlikte yapmaktadır. Ağır silahlarla donanmış ciddi bir askeri güce sahiptir. Nusra cephesine biat eden 40 bin civarında teröristin olduğu bilinmektedir. Küçük çocuklara askeri ve dini eğitimler vererek her birini tehlikeli br savaşçıya dönüştüren bu örgüt, İdlib kentine yakın bölgelerde ki Suriye ve Rusya mevzilerine sürekli saldırılar düzenleyerek kayıplar verdirmektedir.

Suriye ordusunun 19 Aralık tarihinde başlattığı operasyon henüz İdlib kentinin tamamen temizlenmesine dönük bir operasyon olmadığı anlaşılıyor. Özellikle Şam Halep karayolunun kontrolünü almaya dönük sınırlı bir harekât karşısında bile cihatçı terör grupları ciddi anlamda direniş gösteremiyor ve kısa sürede mevzilerini terk ederek daha iç bölgelere doğru çekiliyorlar.

İdlib kent merkezine 13 km uzaklığa kadar ulaşan Suriye ordu birlikleri yataya doğru ilerleyerek, m4 karayolu üzerinde bulunan Sarakib bölgesine doğru ilerlemeyi sürdürmektedir. Sarakib bölgesine 2 km uzaklığa kadar yaklaşan Suriye ordusu, bu kara yolunu açtıktan sonra büyük İdlib operasyonu için hazırlıklara başlayacaktır.

Suriye savaşında açık askeri saldırıldığı kentin uzun bir aradan sonra Suriye devleti tarafından teröristlerden arındırılarak yeniden ele geçirilmesi hem askeri hem de siyasal açıdan önemlidir.

Askeri açıdan önemi Türkiye sınırına dayanan ve cihatçıların tamamen kontrolünde olan bir bölgeyi kontrol altına alarak, sınırdan terörist unsurların geçişlerini tamamen engellemiş olacak. Aynı zamanda bu alandan geçen silah vb. gibi askeri mühimmatların geçişine engel olabileceği için, olası terörist toparlanmalarının önünü almış olacaktır.

Ayrıca İdlib kentine bağlı olan Bab el Hava sınır kapısından çıkartılan ürünlerin ülkede kalmasını sağlayarak, hem terör gruplarının maddi gelir kapılarını kapatacak hem de, kaynaklarının bir başka ülkeye kontrolsüzce taşınmasını engellemiş olacaktır.

Ayrıca Halep Şam karayolunun açılması ülkedeki ekonomiye önemli katkılar sağlayacak ve Halep bölgesine yönelik saldırılmasının engellenmesini sağlayacaktır.

İdlib kentinin cihatçı terör unsurlarından temizlenmesinin siyasi önemi ise Suriye devletinin bu kenti temizledikten sonra zafer ilan edebilmesidir. Suriye on yıla yakın bir süredir sürdürdüğü savaş sonrasında bütün ülkede ki cihatçı terör gruplarına karşı savaşı kazanmış, tüm bu unsurları toprakların atmış olacaktır.

Türkiye askerinin bulunduğu bölgeler dışında cihatçı güçlerin kontrolünde tek bir yerleşim yeri kalmamış olacaktır. Bu durum Suriye halkı açısından bir zaferdir. Suriye devleti zaferini ilan edecektir. Bu anlamıyla İdlib kentinin cihatçı teröristlerden temizlenmesi Suriye açısından çok önemlidir.

Ya Türkiye, İdlib konusunda neden bu kadar ısrarlı direniyor ve Suriye ordusunun operasyonunu engellemek için her türlü çabayı gösteriyor? Cihatçı terör örgütleri kentte kalıcı mı olsun istiyor? Bir sonra ki yazıda…

Toplam 1714 defa okunmuştur.

Ömer Ödemiş diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.