Karanlık gecenin bağnaz yüzleri

Karanlık gecenin bağnaz yüzleri

Karanlık gecenin bağnaz yüzleri Aydın Tonga15 Temmuz’da silahları ile sokağa çıkanlar; cemaat yurtlarında yetişen, dini ilim ve terbiye ile büyüyün altın neslin karanlık çocuklarıydı. Bir dönem o neslin ağabeyliğini de yapan şimdi ise, kandırıldık deyip,...

Aydın Tonga

15 Temmuz’da silahları ile sokağa çıkanlar; cemaat yurtlarında yetişen, dini ilim ve terbiye ile büyüyün altın neslin karanlık çocuklarıydı. Bir dönem o neslin ağabeyliğini de yapan şimdi ise, kandırıldık deyip, itirafçılığa soyunan bilirkişiler tanıyorlardı bu yüzleri. “Bizim talebelerimiz'' diyorlardı; hatta ekranlarda o yüzleri deşifre ediyor, “şu darbeci askeri tanırım, bunu tanımam'' diye de ekliyorlardı.

Bağnaz dünyanın gizemli şehirlerinde büyüyen o çocuklar, vakti zamanı geldiğinde harekete geçmişlerdi. Zaten bugünler için büyütülüp, cihad yolunda bir yaşam sürmemişler miydi? Belki o dem kendileri için gelmiş, belki de geçmişti hatta. Tankları sokağa sürenler, silahları ateşleyenler, uçaklardan kötülük olup halkın üstüne yağanlar; çocukluklarından beri bir gün bu savaşta yerini almak için yetiştirilmişti. Ağabeylerinden biliyoruz ki, perde arkasında kapalı kapılar ardında onlara hep şu eğitim veriliyordu: “Burası küfür düzeni, bu düzeni yıkacak olan sizlersiniz.''

Büyüdükçe, insanın gönlünü çürüten, aklını kötülükle dolduran ve zihnini hep bir düşman algısıyla diri tutan bu öğretinin, kimi zaman ikbal kimi zaman cihad yanlısı zalim çocuklarıydı onlar. Zalimlikleri daha baştan, kendi gibi düşünmeyeni, kendinden olmayanı “düşman'' görmelerinden ve zulmü düşmanın hakkı olarak kabullenmelerinden ileri geliyordu. Ölümün eşiğinde yaşayan insanın evinde delil aramaları da, Silivri zindanında garip bir fakiri kasa diye rehin almaları da kötülüklerinin vardığı yeri gösteriyordu. 

Çok misal verilebilir, çok ibretlik olay anlatılabilir onların kötülüklerine. Canına kıyan yarbayı açıkça inancı dolayısıyla potansiyel suçlu ilan eden de, genç teğmene pusu kurup, iftira atan da, gazeteci ve yazarları tutsak eden de onlardı. Hadise bundan çok ötesi lakin. Mesele fotoğrafın bütünü ile yüzleşmek, hakikatin parçasına teslim olmamak da saklı. 

Şöyle ki, o gün cemaat liderinden, şeyhinden, örgüt elebaşısından adına ne derseniz deyin emir alarak sokakları kana bulayanlar, aklı ve kalbiyle bir öğretinin zehirlediği, zamanla zalimleştirdiği, Cengiz Aytmatov’un deyimiyle “mankurtlaştırdığı'' kimselerdi. Daha doğrusu artık kendisi olmayan, efendisinin güdümünde bir yaşam süren zihnini ve yüreğini kötürümleştiren “meçhullerdi'' onlar. Çünkü onların aldığı öğretide artık kendileri yoktu, şeyhleri, mürşidleri, imamları, önderleri vardı.  Ve o önderler, kendilerinden çok daha bilgiliydi; dahası onlar erdem ve fazilet sahibi, dini bütün, takva sahibi “Allah dostu'' seçilmişlerdi.  Ne mümkündü onlar varken “kendilerinin'' olması. Bir yerde gönüllü kölelerdi ama bunun adı elbet kölelik değil “müridlikti''; Allah yolunda cihaddı..

İnsan dünyada ne çekiyorsa akıldan çekiyor. Bakın aklından demiyorum akıl denen mefhumdan çekiyor. Zira kötülüğü sistemleştiren de, örgütlenen kötülüğe itiraz etmeyen de aklın sunduğu o büyük fikirlerle mümkün olabiliyor. Onun için bağnazlığın zihniyetini “akılsızlıkla'' suçlamak, bu zihniyetin cellatlarını da “aklını kullanmamakla'' itham etmek pek doğru değil. Aksine bağnazlık için hakim bir akıl düsturu var; “hakk'' diyor o düstur, hakkın rızası diyor, hakkın veli kulları diyor.  Ve ardından yüksek sesle bize haykırıyor “Aklınız varsa Allah’ın yolundan gidin''..

Bağnazlığın geçmişi tarihin yazıya döktüğü yıllar kadar eski belki. O eskinin bir geçmişi olduğu da muhtemel sonra. Hakikat evinin en üst katını daimi olarak kendine yer edinen, bu katın dışında söylenen her sözü eksik, batıl hatta suç olarak gören, “Allah rızası için'' çağırsa bile o ses kendilerinden gelmediği için itimat edilmesini istemeyen o bağnaz iktidar sahipleri beşeriyetin bahçesinde tıpkı ısırgan otları gibi insanları dağlamayı hep görev edinmişlerdir kendilerine.

Adı eksik kalmasın. Kanlı darbenin önderi Fethullah Gülen’de o ısırgan otlarının en zehirlilerinden biri olarak yerini aldı o bahçede. Onca ocağı söndürdü, onca canı yaktı; ahlak, ar, namus diyerek onca ayıba tereddüt etmeden imza attı. O da ağabeylerinden öğrenmişti belki kötülüğün aklını, yıllar içinde ustaca uyguladı o aklı; devletin en mahrem yerlerine, en gizli köşelerine kendi gibi düşünen nice “mankurt'' yerleştirdi; belki de o da bir mankurttu, efendisi ise elbet, hakikati zorbalık olarak anlayan öğretisiydi.

 O gece tanklara karşı, kurşunlara karşı sokağa çıkanlar aynı zamanda üzerinde ibretle düşünülmesi gereken ibretlik bir olaya da imza atıyorlardı. Çünkü o insanların aileleri ve kendileri de “dua'' ediyordu; bu kanlı kakışmanın amacına ulaşmaması için Allah’a yalvarıyordu. Fakat işte gelin görün ki, geceye kana bulayanlardan bazıları da aynı şekilde “Allah’a dua ediyordu'' belki. Çünkü onların geldiği yer de, aldıkları eğitim de bunu gösteriyordu bize. Evet ortada tarihe geçecek, insanlık için ders mahiyetinde bir durum vardı. İşte bütün mesele aynı saza sığan ama farklı notalarda dile gelen dua seslerinin çözülmesinde gizliydi. Daha doğrusu düğüm çözülmüştü aslında, herkesin bildiği sır ise görülmeyi bekliyordu sadece. 

"Karanlık gecenin bağnaz yüzleri" haberi, 30 Eylül 2016 tarihinde yazılmıştır. 30 Eylül 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Karanlık gecenin bağnaz yüzleri haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Karanlık gecenin bağnaz yüzleri 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 07 Mayıs 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 02:15 Ankara'nın 40 senedir bitmeyen oteli satıldı: Yeni sahibi çok tanıdık bir isim!
  2. 02:13 Sadece o şehirde bulunuyor, ‘Osmanlı domatesi’ deniyor: 22 çeşidi 250 bin tane bulunuyor!
  3. 02:11 129 senedir şifa dağıtıyor fakat kimse bilmiyor! Dünyanın en şifalı suyu oradan fışkırıyor
  4. 02:08 Gerçekten bir zeka geninin olup olmadığını öğrenmenin zamanı: Deha miras alınır mı?
  5. 02:05 Ayder Yaylası'nda bulundu: Sosyal medyada bir anda yayıldı! Cryptanthus bivittatus
  6. 02:01 Hafızanız size oyun oynuyor! Keskin gözlüler gizli atkıyı şıp diye buluyor!
  7. 01:48 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır açıkladı: Batarya ham madde üretimine teşvik geliyor!
  8. 01:45 Hatay’da hak sahipliği itirazları için 15 gün süre tanındı
  9. 01:30 Salgın hızla yayılıyor: O bölgede eğitime ara!
  10. 01:28 Kahvaltıda sakın yemeyin: Kansere yol açıyor!
  11. 01:26 Fenerbahçe, Dünyaca Ünlü Olan O İsimle Anlaştı! Teknik Direktör Seçimi Belli Oldu!
  12. 01:21 Göbeğini sallayarak paraları götürmüş! Tiktok fenomeni Kazancı dudak uçuklattı!
  13. 01:19 Türkiye yeniden dünyanın halı merkezi oluyor
  14. 01:12 Modanın odağı: Met Gala gecesi heyecanı! Birbirinden ünlü markalar göz kamaştıracak!
  15. 01:10 Putin'in Talimatı: Ukrayna Yakınında Nükleer Tatbikat
  16. 01:06 Ses Kaydı Skandalı: Trump, Biden Yönetimini Gestapo'ya Benzeterek Tartışma Yarattı
  17. 01:00 Soğuk Havayı Seven Mucize Bitki: -19 Derecede Büyüyor, 2 Metreye Ulaşıyor, Hem Ucuz Hem de Verimli
  18. 00:59 Süper Lig 35. Hafta Tamamlandı: Güncel Puan Durumu, Haftanın Sonuçları ve 36. Hafta Programı
  19. 00:55 Galatasaraylı Icardi, Fenerbahçe'nin Puan Kaybını İğneliyor: "Uyku Zamanı!"
  20. 00:51 İsmail Kartal: 'Sezon Sonuna Kadar Elimizden Gelenin En İyisini Yapacağız'
ABC Kritik Haberleri