Sen gazeteci değil, Fethullahçı bir Çiko''sun!

24 Haziran seçimlerinin akabinde Türk siyasetinin gündemi yeniden hareketlenmeye başladı. Aslında bugünkü yazıyı geçtiğimiz günlerde ölüm yıldönümü sebebiyle İslamcı Ak-it ve Kürt siyasi hareketinin temsilcisi olan HDP’nin övgülerine mahzar olan gerici Cumhuriyet düşmanı Şeyh Sait’e ayıracaktım. Malumunuz siyasi arenada bu gerici şahsı kahraman olarak lanse eden AKP’ye laf edebilecek ne bir milliyetçi, ne de bu gericiye cezasını veren Cumhuriyet ve onun kurucu önderi Atatürk’ü lanetleyen HDP’ye laf edebilecek solcu isimleri göremiyorsunuz basın-yayın organlarında. Bu platformda beni tanıyanlar bilir ki, hiçbir siyasi grup, kurum veya kuruluşla tek bir çıkar ilişkimin olmamasından ötürü eleştirmekten imtina ettiğim şahıs veya kurum da yok. Ama bu konuyu şimdilik ertelememi sağlayan birisi çıktı karşıma; o da Fuat Uğur adlı tetikçi nam-ı diğer Fethullahçı Çiko. 

Çiko’yu bilenler bilir; 'Zagor' adlı seri çizgi romanın kahramanın komik yol arkadaşı, bir anlamda onun "şamar oğlanı" olan çizgi roman tipi. Peki ya Fethullahçılığı? Hadi onu da biz anlatalım okuyuculara. Bu Fethullahçı Çiko, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin seçim gecesi açıklamama yapmamasına dair bir yazı kaleme almış ve yazısı boyunca İnce’nin ‘içki’ içtiğini defalarca vurgulamak suretiyle yalanlarla kurulu bir senaryo uydurmuş. Muharrem İnce bu tetikçi yalancıya gereken cevabı verdi vermesine, ama bunun gibilere o cevaplar yetmez, bu tiplerin dönekliğini ve Fethullahçılıklarını herkese tekrar tekrar afişe etmek gerekiyor ki, kamuoyu bunların ne olduğunu tekrar hatırlasın!

Bu Fethullahçı Çiko’nun geçmişinde hızlı bir solcu olup, AKP iktidarının FETÖ ile ortaklığı süresince yavaş yavaş iktidar yandaşlığına başlamış olduğunu herkes az çok biliyordur. Hatta bu süreçte Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının beyni olan Taraf Gazetesi’nin birçok yazarının (Melih Altınok, Ceren Kenar, Yıldıray Oğur vs) AKP-FETÖ kavgası başlamadan sadece aylar önce geçtiği Işıklar Cemaati’nin yayın organı Türkiye’de kendisine bir köşe de buldu Fethullahçı Çiko. 

Peki bu Çiko’ya kimler el verdi de bir anda medyada palazlanıp güç sahibi oldu? Üç FETÖ’cü önemli isim var bu noktada; Mehmet Baransu, Emrullah Uslu ve Önder Aytaç. FETÖ’nün üst düzey isimleri olan bu şahıslarla yakın ilişkisini sürdüren Çiko, bu süreçte gücüne güç katacaktı. Peki neydi bu yakın ilişkinin örnekleri? Öncelikle şu videoyu izleyelim; https://odatv.com/vid_video.php?id=8F035 

Videonun geçtiği kanal FETÖ yayın organı Samanyolu. Konuklar ise Çiko, Baransu ve Emrullah Uslu adlı örgüt yöneticisi. Yayın boyunca FETÖ kumpasından ötürü hapis yatmış Ahmet Şık’ın meşhur ‘İmamın Ordusu’ kitabı konuşuluyor. Fuat Uğur iki FETÖ’cü dostu ile birlikte can siperane bir biçimde FETÖ’yü savunup kitabın Ergenekon’un hizmetine çalışmak için yazıldığını tekrarlayıp duruyor. Peki tek kanıt bu mu, elbette değil Çiko’nun en yakın arkadaşları olan Emrullah Uslu, Önder Aytaç ve Baransu ile olan yazışmaları da var elbet, şöyle bırakalım; özellikle FETÖ’cü Emrullah ile yazışmalarında kullandığı ‘Yurtta Sulh’ vurgusunu da tekrar düşünerek.

Bu arada bu Fethullahçı Çiko’nun bir diğer önemli vazifesi de FETÖ’nün Balyoz kumpasını savunmak ve kumpasa uğrayanları itibarsızlaştırmak. İşte örnekleri;

Peki ya sonra? Kavga başlar başlamaz öncelikle AKP-FETÖ kavgasının dış güçler veya ulusalcılar tarafından kışkırtıldığını tekrarladı bir süre Fethullahçı Çiko. Ama akabinde bir taraf seçmek zorunda olduğunun farkındaydı ve atını siyasi iktidardan yana oynadı. Lakin bu atı oynarken aynı zamanda kripto vazifesini yerine getirmekte ve Fethullahçı örgüte hizmetini aynı bağlılıkla sürdürmekteydi. Hatta bu öylesine bir bağlılıktı ki, örgütün ne planladığını adım gibi biliyordu Çiko. Örneğin 2 Nisan 2016’da darbeden önce bakın ne yazmış;

“Onlara ‘Cemaat’in Derin Adamları’ diyebiliriz. Kısaca CDA. Cemaat’in örgütlendiği her yerde imamların yanı sıra bu adamlar da vardır. Genellikle eğitim ve iş dünyasında örgütlenmeleri, iletişimi ve koordinasyonu sağlayanlar onlardır. Kendilerini saklarlar CDA’lar. Alınan her karara müdahale edebilirler ve imamların hep yanındadırlar. Cemaat’in içinden bana çeşitli bilgiler aktaran kaynağım geçtiğimiz günlerde “Hususiler artık yer değiştiriyorlar” demişti ve bunu yazmıştım. Ancak önceki gün çok yeni bir bilgiyi aktardı: ‘Hususilerin önemli bir kısmı Ankara’da toplandı...’ Neden peki? “Onlara yeni bir görev verilmiş. Fethullah Gülen 2016 yılında mutlaka halife olmak istiyor. Artık darbe çağrıları yapılmasının altında yatan sebep bu.  Hususilere verilen görev de bununla ilintili. Yani, Hususiler, ordu içindeki Cemaatçi subayları uyandırmakla görevlendirildiler.”

Fethullahçıların ne yaptıkları adım adım bilen bu şahıs bırakın gözaltına alınmayı, savcılığa bu yazdıkları için ifade bile vermedi bugüne kadar. Zira bu Fethullahçı Çiko’yu koruyanlar kollayanlar aynı onun gibi kripto bir şekilde örgüte hizmete devam edip bir yandan da aşırı doz Reisçilikle kendilerini garantiye alıyorlar. Kendilerini garantiye alırlarken de, Muharrem İnce’ye aşağılıkça bel altı saldırdıkları gibi Erdoğan muhalifi her kim olursa olsun saldırıyorlar. 

Şimdi sana sesleniyorum Çiko; ortağın küçük tetikçinin de Fethullahçılığını ifşa ettim bana tek bir kelime bile cevap veremedi, biliyorum sen de veremeyeceksin. Ben İnce gibi, söylediklerimi ispat etmezsen şerefsizsin de demeyeceğim zira olmayan şeylerin ispatı da mümkün değildir. Ama tek bir şeyi unutma, tarih her zaman gerçekleri yazar ve o gerçeklerin de bir yerlerde illa ki ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır…