Türkiye'de yüksek enflasyonla mücadele edilirken, çalışanların ücret artışları enflasyonun gerisinde kalarak vatandaşları kredi kartı borçlarına yöneltiyor. Bu durum, Türkiye'yi aylık gelir-kredi kartı limiti oranında dünyanın en sağlıksız büyüyen ülkeleri arasına sokuyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankalara yaptığı uyarılara rağmen Türkiye'de milyonlarca kredi kartı sahibinin aylık gelirinin 10 katı ve üzerinde kredi kartı limitine sahip olmaya devam ettiği görülüyor. Bu durum, parasal sıkılaşma politikaları için büyük bir tehdit unsuru haline gelirken, ekonomi yönetimi bu durumu kontrol altına almak için çaba sarf ediyor.
Haziran ayından itibaren başlayan faiz artışlarına rağmen, kredi kartı kullanıcılarının etkilenmemesi için alınan tedbirler yetersiz kalıyor. TCMB'nin attığı adımların istismar edilmesi üzerine, kredi kartı faizlerine yönelik kısıtlamalar ve artırımlar yapıldı.
Örneğin, 16 Mart'taki Resmi Gazete tebliğiyle kredi kartlarından çekilen nakit avanslar için belirlenen faiz oranı yükseltilerek, kredi kartı faizlerinde tavan oran belirlendi. Ancak, bu adımların ardından bile Türkiye'de kredi kartı çılgınlığı devam ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Fatih Karahan liderliğindeki ekonomi yönetimi, daha radikal adımlar atmaya hazırlanıyor. TCMB ve Bakanlık, bankalara yeni talimatlar ileterek kredi kartı limitlerinin düşürülmesi için kapsamlı bir plan hazırlıyor.
Bu plan çerçevesinde, kredi kartı limitlerinin aylık gelirin 4 ile 8 katı arasında belirlenmesi ve kart limitlerinin belirlenmesinde daha fazla finansal kriterin dikkate alınması planlanıyor. Böylece, milyonlarca kart sahibinin limitlerinde aşağı yönlü revize edilme sağlanacak.
Ekonomi yönetimi, bu önlemle kredi kartı borçlarının kontrol altına alınmasını ve ekonomide istenmeyen risklerin azaltılmasını hedefliyor. Ancak, bu adımların enflasyonla mücadelede ve ekonomik istikrarın sağlanmasında ne kadar etkili olacağı merak konusu.