Korku filmi gibi maç

 Başlığı "gazozuna maç" atacaktım, ama maçta "korku" daha ön plana çıktı..

Öncelikle bu maçı böylesine ilkel bir sahada oynatan yetkililere soruyorum; sizin aklınızdan zorunuz mu var tanrı aşkına?

Sivas 4 Eylül Stadı dururken bu zeminde maç oynatmanın mantığı ne?

Sivasspor onay vermemiş duyumlarıma göre, eğer "devlet" diye bir kavram olsaydı ülkede, sıkı mı izin vermeyecek Sivas Kulübü?

Stad Sivasın malı değil, Gençlik ve Spor Müdürlüğünün, yani devletin..Sayın Spor Bakanım, pek sayın GS Müdürüm, aloooo!!

Bir gün önce bu zeminde aynı takımlar arasında oynanan U-21 maçında Beşiktaşlı genç futbolcu Eslemin çapraz bağları koptu, sezonu kapattı.

Bugün oynanan maçta siyah-beyazlı futbolcular hemen hemen hiçbir ikili mücadeleye girmediler, toplara yetişmek için attıkları deparların son metrelerinde kendilerini frenlediler, açıkca sakatlanmaktan korktular..

Böylesine koşullarda oynanan bir 90 dakikanın nesinin kritiğini yapayım, nasıl yorumlayayım?

Belki kısaca şunları söyleyebilirim: 

-Hakem çok kötüydü..Aynı dünkü Galatasaray maçında Kastamonunun verilmeyen gölündeki haksızlık gibi, bugün de daha 14. dakikada hakem Sivas Belediye takımını 10 kişi bıraktı, bunun adı tek kelimeyle "ayıp"tır..

- Veli yavaş yavaş geliyor..

- Serdar "beni unutma hoca" diyor..

- Çift stoper Milosevic ve Franco zayıf ve eksik takım karşısında bir fikir vermiyor..

- Necip herzamanki gibi istikrarını sürdürüyor..

- Kerim ile Cenk izleyenlere keyif veriyor..

- Motta aklıyla oynuyor, ilk 11e iyi bir alternatif olduğunu kanıtlıyor..

- Tosiç et mi, balık mı, bir türlü anlaşılmıyor..

- Günay güven veriyor..

- Mustafa attığı gole rağmen eridikçe eriyor..

- 97 doğumlu Muhammet ile 96lı Hamza geleceğe hazırlanıyor..

Ve Beşiktaş kafilesi gazozuna maçta sakat vermeden 2-0la İstanbula dönüyor.