Merhaba ‘Mutbol’...
Dünya nın sarsıldığı corona sürecinde başlamaması gereken temaslı sporlardan biri olan futbol ligleri ne yazık ki bizde de Cuma günü başladı..Bu satırları okuduğunuzda 5 maç oynanmış olacak "süper ligimizde", tatsız,tuzsuz, zevksiz, adeta zorlamayla tamamlanması gereken 8 haftanın ilki, izlemesi bile zulüm..
Yumurtasız "menemen"kıvamında futbol ,pardon, "mutbol" maçlarını izliyoruz, daha doğrusu izleyemiyoruz, birkaç haftadır Bundesliga'yı, bu hafta başlayan La Liga'yı, Serie A'da ki kupa karşılaşmalarını..
90 dakikaların tamamını "zaplamadan" seyreden bir kişi varsa bana kimliğini bildirsin, kendisini "mazoşist" olarak psikologlara ihbar edeceğim vallahi..
Bu bağlamda sabaha karşı özetlerden seyrettiğim Beşiktaş-Antalya maçını analiz etmeye çalışacağım..
Yazan bana ve okuyan sizlere sabırlar diliyorum, zaten fazla uzun sürmeyecek..
Seyircisiz oynanan maçların sürprizlere açık olacağı belliydi..Mesela Almanya Bundesliga'da bugüne kadar ev sahibi takımlar 10 yenilgi alırken deplasman ekiplerinde bu sayı 21, tuhaf değilmi?
Bu bilgilerin ışığında gelelim dün geceki 90 dakikaya..
Kaleci Loris Karius un "firarından" sonra Sergen Hoca Ersin tercihiyle maça başladı, sol savunmada ise genç Rıdvan a şans verdi, iyide yaptı..87 günlük aradan sonra futbolcuların fizik ve mental açıdan hazır olmaları beklenemezdi, bence teknik beceriye sahip oyuncu sayıları sonuça damga vuracaktı..
Bu özelliğe sahip Ljajic i ilk onbire sokmayan Sergen Yalçın hata yaptı bence..Ama herşeye rağmen birkaç kez izlediğim özetlere göre sahadan 3 puan çıkartması gereken taraf Akdenizliler değil İstanbul un siyah-beyazlıları olması daha adaletli olurdu..
Adalet mi? Ülkemizde üstelik?
Ne güzel komşumuzdu Fahriye Abla gibi mazide kaldı...
Tıpkı 1950'lilerde İstanbul Mahalli Liginde yer alan Adalet Spor takımı gibi..
Abdüllatif Şener: Ah bu Erdoğan ailesi, köşkler, saraylar….!
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.