Ali Kaya Soysal
Ali Kaya Soysal - NALINCI KESERİ

NALINCI KESERİ

 

     ABC takipçileri bilirler, Ulusal maçlar, Şampiyonlar Ligi ve derbi maçlarımızın dışında ağırlıkla Beşiktaş 90 dakikalarını yorumlarım, çünkü siyah-beyazlı camianın eski bir altyapı antrenörü ve Divan Kurulu üyesiyim..

 

      Ancak dün gece oynanan Fenerbahçe- Başakşehir karşılaşmasını izleyip sizler için değerlendirmek istedim, çünkü hem bir İstanbul derbisiydi, hemde stratejik bir maç olacaktı..Bir tarafta son haftalarda bocalayan , kriz yaşayan, teknik direktörünün tartışmaya açıldığı Fenerbahçe, karşısında ise geçen sezonun şampiyonu, fakat bir türlü yukarıya doğru ivme yakalayamayan Başakşehir takımı..

 

     Nereden bu kararı verdim pişman oldum??

     Çünkü ilerleyen satırlarımda okuyacağınız gibi futbol dışında herşey vardı sahada..

 

     Fenerbahçe nin ilk onbirinde geçen haftaya göre 5 değişik isim vardı, Başakşehir de ise sahada 4, yedek kulübesindeyse 2 eski sarı-lacivertli..

     Maça Başakşehir adeta 1-0 önde başladı, henüz 6. dakikada soldan gelen serbest vuruşta FB defansının iki kez topa temas edememesinden sonra Skrtel in ayağından direğe gitti ve döneni Mahmut içeriye tıkladı.

 

      Ardından 12 de bana göre maçın sonucuna direkt tesir eden Bahattin Şimşek hatalarından birincisi  yaşandı..Gustavo nun Hasan Ali Kaldırım ın kaval kemiğine darbesini sarı olarak yorumladı ve Cüneyt Çakır tarafından derhal VAR a davet edildi,uzun bir süre ekranı  izlerken eminim ki şöyle  düşünüyordu: "hareket kesin kırmızı, fakat daha maçın başı, üstelik Fener mağlup, Allahım ne yapsam..." Ve kararından dönmedi, tam bir eyyam yani..

 

    İlerleyen dakikalarda oyunun kalitesi ve temposu  arttı, kıran kırana ikili mücadeleler, isabetli ve hızlı paslarla başlayan ataklar, göze hoş gelen çalımlar, verkaçlar, şutlar ve ortalar...Futbol adına saydığım bu güzelliklerin çoğunluğuna sahip olan takım özellikle ilk devrede Başakşehir idi, hatta ilk 45 de  maçı 

koparabilirlerdi..45+2 de Caner in soldan ortasına arka direkte Nazım Sangare nin vuruşu Fenerbahçe nin beraberlik golü olarak ağlara giderken devre pek de hakkaniyetli bir skorla bitmiyordu..

 

     İkinci yarı  aynı olumlu aksiyonlarla başladı, futbol adına sahada ışıklar vardı, hakem kıyağıyla oyunda kalan Gustavo nun forse ettiği Fenerbahçe yavaş yavaş dengeyi kurarken 53 de Crivelli galibiyet golüne çok yaklaştı, gol vuruşu kaleci Altay ın elinden direğe çarparak dışarıya gitti..60 ıncı dakikaya geldiğimizde hakem kardeşimiz bana göre "out" olan bir pozisyona "corner" verdi ve oradan gelen top Tisserand ın muhteşem vuruşuyla filelerle kucaklaşırken Fenerbahçe kritik maçta geriden gelip öne geçiyordu..

 

     Mağlup duruma düşen Okan Buruk Hasan Ali yi alıp sakatlıktan yeni çıkan Visca yı umut olarak sahaya sürerken ilerleyen dakikalarda  takımının başına neler geleceğinden habersizdi. 

 

     Ve geldik 70 e , yani "zurnanın zart dediği" ana. Rakibi Thiam a teması bile olmayan Rafael in aleyhine faul çalan hakem sarı  kartı elinde koşarak gelirken futbolcu haksızlığa uğramışlığın refleksiyle topa vurdu ve ikinci sarıdan atıldı..Yetmedi aynı pozisyona itiraz eden Okan Hoca önce sarı, sonra 4. hakemle girdiği dialogdan ötürü ikinci sarıdan kırmızı gördü..

     Buraya bir paragraf açmam gerekiyor VAR uygulamasıyla ilgili: Rafael Thiam pozisyonunda Thiam ın düşmesine neden olan darbe net  Skrtel den geliyor, ama hakem  yanılarak sarıyı Rafael e gösteriyor ve gelişmeler oyuncunun hocasıyla birlikte  ikinci sarıya, yani kırmızıya kadar gidiyor..

 

       Peki burada soru şu, VAR niye devreye girmiyor?

       VAR protokolünün 5. maddesinde yer alan " sarı veya kırmızı kartlar yanlış oyuncuya gösterilmişse VAR uyarır" kuralı..Cüneyt Çakır burada devreye girse olacağı şu, Skrtel e sarı,  Rafael ve Okan Buruk un  birinci sarıları  iptal , dolayısıyla kırmızılar geçersiz..Görüyormusunuz rezaleti?? 

       Peki niye burada devreye girmedi VAR, Çünkü bana göre Cüneyt Çakır 12. dakikadan sonra Bahattin Şimşek i sildi ve "ne halt edersen et" dedi...

 

       3 dakika sonra bu kez İrfan Can Kahveci hakeme şiddetli itirazdan 2 saniyede çift sarı karttan atıldı ve 9 kişi kalan Başakşehir açısından maç bitti..84 ve 89 da gelen Gustavo ve Mert Hakan golleriyle Erol Bulut 4-1 lik skorla kaostan  çıkmış oldu, aynı girdaba Okan Buruk girdi..

       

       İşte futbolumuz böyle bir KAOSTA..

 

       Finalde gelelim yazımın başlık konusuna:

       Maç sonunda her iki kulübün başkanlarını dinledim, Ali Koç ve Göksel Gümüşdağ ı..Sayın Koç önceki haftalarda hakemlerden yakınırken bu kez pek buna değinmedi..Sayın Gümüşdağ ise geçen sezon sonuna doğru şampiyonluk yarışında Trabzon doğranırken nerelerdeydi acaba?

 

       Birde Galatasaray Kulübünden yapılan "Futbolumuzda Kara gece" tweeti var , Fenerbahçe ye gönderme yapılıyor..

       Buna ne desem acaba?....

       Öncelikle etik açıdan  hiç hoş değil..."Tencere dibin kara"  desem uyar mı?

 

       Son olarak futbolun güzelliklerini  konuşmaktan hoşlanan ben  bu yazımı hiç beğenmedim..

        Ya sizler değerli ABC okuyucuları?...

       Sizler??

 

Toplam 2499 defa okunmuştur.

Ali Kaya Soysal diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.