Oyun iyi, skor yetersiz
Doğrusunu söylemek gerekirse dün akşamki maç öncesinde
Genk'i favori görüyordum, çünkü İstanbul'daki ilk maçta Belçika
temsilcisi sahayı Beşiktaş'a dar etmiş ve 4-2'lik bir skora imza
atmıştı. Kaldı ki ilk onbirde bu sezon ilk kez forma şansı bulan kaleci
Tolga ve Dorukhan'ın nasıl bir performans ortaya koyacakları soru
işaretiydi.
Ancak Kartal maça doğru bir planlamayla girdi, kaleci
Vukovic'den başlayan önde baskı, rakibin oyun kurmasını engelleme
kapılan toplarla pozisyon yaratma anlayışı semeresini 16. dakikada
verdi.
Orta alanda presle kazanılan topun sakatlanan Lens'in yerine
oyuna giren Mustafa'nın çok isabetli bir kararla Quaresma'ya pas
olarak aktarılması ve onun plasesiyle ağlarla kucaklaşması
neticesinde Beşiktaş deplasmanda öne geçti ve hemen bir dakika sonra
Oğuzhan'ın yine baskıyla kaptığı topu Mustafa'ya vermesiyle kaleciyle
karşı karşıya bıraktı ama Pektemek zor olanı yaptı.Topu kaleciye
teslim etti bu pozisyona maçın kırılma anı diyebilirim.
Beşiktaş ilk yarıdaki üstün oyununu 40'a kadar sürdürdü,
son 5 dakika Genk beraberlik golü için yüklendi fakat takım savunması
ve Medel'in olağanüstü çabası ön plana çıktı ve rakibe tek pozisyon
vermeden devre bitti.
İkinci 45'e Genk'in oyunu forse etmesiyle başlayacağını
düşünürken tam tersi Beşiktaş yine arzulu ve etkili başladı, bence
soyunma odasında Şenol hoca " beyler 1-0 önde olduğumuzu unutun, maç
hala berabere" diye motive etti herhalde.
Quaresma sağ kanadı etkili kullanmaya başladı, Caner solda rakibin yıldızı Samatta ile boğuşurken
hücumada çıkıyor ortalar yapıyordu, Medel sahada basmadık yer
bırakmıyor, rakip atakları başlamadan önlüyordu. Genç Dorukhan
endişeleri boşa çıkarırcasına olumlu oynuyor, Tolga az gelen Genk
toplarında kalede güven veriyordu.
Bu görünüm 58'de Beşiktaş'ı 2-0'a çok yaklaştırdı, sağdan
gelen Quaresma ortasına yatarak kafa vuran Babel maçın fişini
çekebilirdi, ama şanssızdı, top az farkla avuta gitti. Dakikalar 70'i
gösterdiğinde Genk'in gol pozisyonu sıfırdı. 73'de sakatlanan
Dorukhan yerini Ljajic'e bırakınca 2. bölgede savunma açısından
problem doğdu, bence oyunun sadece hücum tarafını oynayabilen Ljajic'in tercih edilmesi
bir Şenol Güneş yanlışıydı.
Nitekim maçın son bölümü Genk yüklendikçe yüklendi, Beşiktaş
disiplinli savunma anlayışıyla net gol pozisyonu vermiyordu ama
ileriye açılan toplara basıp oyunu soğutacak bir tek Pektemek
kalmıştı o da kapasitesi gereği bunları yapamayınca tek kaleye dönen
maçın sonucu için dualar edilmeye başlandı.88'de güneşe kar
dayanmadı 20 metreden şutlanan top Vida'nın da dizine çarparak iyice
köşeye yöneldi ve Tolga'nın tüm çabasına rağmen beraberlik golü
geldi.
Golden sonra Oğuzhan çıktı Lowe girdi ama bir faydası
olmadı, çünkü golün getirdiği moralle Genk galibiyet golü için son
ümitlerle ataklar yapıyordu ve son saniyelerde Tolga'nın harika
kurtarışı olmasa bu da gerçekleşecekti.
Sonuç olarak 90 dakikanın büyük bölümünde rakibinden üstün
oynayan, net 4 gol pozisyonu bulan, oyun disiplininden kopmayan, bu
sezonun en iyi oyununu sergileyen Kartal bitime birkaç dakika kala
yediği talihsiz golle UEFA Avrupa Kupasında 4 puanla son sırada
kaldı. Ancak takımların 7. 5. - 5.4 puan sıralamasından ötürü kalan
Sarpsborg ve Malmö maç sonuçlarından her pozisyon çıkabilir.
Halbuki dün akşam futbol ilahları biraz istese şimdi 6
puanla gruptan çıkma yolunda büyük avantaj elde edilmiş olunurdu,
yazık oldu.Tek teselli takımın son dönemlerde ortaya koyduğu olumsuz
tablonun değişmiş olmasıdır tabi devamı gelmesi koşuluyla.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.