Özgür Kedilerin Günü
Kedi, evcil hayvan dünyasında hiç şüphesiz en gizemlisi. İtalyada her yıl on yedi şubat, özgür ruhlu, patron tanımayan, başına buyruk Kediler Günü ne denk geliyor. Ulusal düzeyde 1990dan bu yana kedilere adanan bu özel gün, edebiyattan çizgi filme, grafik sanatından fotoğrafa, belgesel filmlerden resme kadar uzanan bir perspektifte onların sırlı dünyasına ışık tutuyor.
Fransız şair ve yazar Jean Cocteau, anarşist ruhlu kedileri o denli seviyordu ki Polis köpeği var, ama polis kedisi yok diye anlatıyordu dostlarına. İngiliz yazar Doris Lessing, Kedilere Dair kitabında farklı karakter, zevk ve psikolojiye sahip kedileri anlattı. Marina Alberghni ise Paul Kleenin Kozmik Kedi başlıklı kitabında ressama gençlik yıllarında eşlik eden Nuggi, olgunluk döneminde yanında olan Fripouille ve yaşamının son döneminde kedisi olan Bimboyla baş başa bıraktı okuru.
17 şubat Kedi Günü, İtalyada yayımlanan Tuttogatto dergisinin okurları arasında yaptığı bir yoklama sonucu doğdu. Şubat, İtalyan halk kültüründe cadılara ve gizemli güçlere adanan bir ay. Kedilerin mistik karakterini dikkate alan okurlar, bu özel gün için yılın ikinci ayında karar kıldı. Özgürlüğüne düşkün kova burcunun şubata denk gelmesi de bu seçimde etkili oldu. İtalyadaki batıl bir inanca göre, on yedi, uğursuzluk getiren bir rakam. Kedi de ortaçağdan bu yana cadılarla özdeşleştirildiği için 17şubat, kedi günü ilan edildi.
Milanodaki Karikatür Müzesi, bugün ziyarete açılacak olan Kara Kedi, Beyaz Kedi başlıklı sergiyle, çizgi film dünyasında kedinin uzun yolculuğuna ışık tutuyor.
EVCİL OLAN İNSAN MI?
Kedi ve sahibinin ilişkisi üzerine araştırma yapan etologlar, köpeğin tam tersi bir karaktere sahip kedinin sahibini yönettiği düşüncesinde. 17 Şubat Kedi Günü, bir anlamda kedilerimizle kurduğumuz karmaşık ilişkinin kutlandığı bir güne dönüşüyor. Etologlara kulak verirsek, gerçekte yabanıl bir hayvan olan kedi, biz kedi sahiplerini evcil birer insana dönüştürüyor
Kedisi olan herkes, hiçbir kedinin sahibinin patronluk taslamasını kabul etmediğini bilir. Gece avlanan bir hayvan olduğundan sahibini sabaha karşı uyandırmakta tereddüt etmez kedi. Gün henüz doğmamışken, mutfakta atıştırmak ister ve sahibinin de yanında olmasını arzular. Sizin bir kez uykunuz kaçtı mı, o sizi beklemez, evin sıcak bir köşesinde düşler dünyasına dalar. Siz de ben şimdi ne yapsam diye kara kara düşünürsünüz.
Bir İtalyan düşünürün not düştüğü gibi, belki de kedi, ortaçağdan modern çağa adım atmadığı için halen ortaçağın feodal yapısında yaşamayı sürdürüyor. Kedi sahipleri ile kedileri arasında Belki de Stockholm sendromunu anımsatan bir ilişki mevcut. Kedimiz bizi esir alıyor, biz bu esareti kabulleniyoruz ve onları taparcasına büyük bir aşkla seviyoruz. İşte on yedi şubat, belki de bizim onlarla kurduğumuz sevgi dolu ilişkiyi anımsadığımız ve kutlamak istediğimiz bir gün.
İstanbulun kedilerini selamlayarak kedi severler için birkaç kitap önerisiyle noktalayalım; Charles Perrault, Çizmeli Kedi, William S. Burroughs, İçerdeki Kedi, Edgar Allen Po, Kara Kedi,Colette, Dişi Kedi, Charles Bukovski, Kediler, Luis Sepulveda, Martıya Uçmayı Öğreten Kedi, Adnan Binyazar, Şairin Kedisi, Erhan Bener, Kedi ve Ölüm, Oya Baydar, Kedi Mektuplarıı…
Kış aylarında sıcak köşelere çekilen, uzaklara dalıp giden kedilerimizin ne düşündüğünü, aklından ne geçtiğini belki de hiç anlayamayacağız.
İskoçyalı şair ve yazar Sir Walter Scottun dediği gibi "Kediler esrarengiz canlılardır, akıllarından bizim tahmin ettiğimizden çok daha fazlası geçer"…
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.